Organik Tarım: Üretimde kimyasal girdi kullanılmadan, üretimden tüketim süreçlerinini de içine alacak şekilde her aşamasında kontrollü ve sertifikalı olarak yapılan tarımsal üretim şeklidir.
Organik Tarımın amacı: Toprak, su kaynakları ve havayı kirletmeden tabiatın ekolojisine zarar vermeden çevre, insan, bitki ve hayvan sağlığını korumaktır.
Organik tarımın öncülüğünü giderek artan çevre problemlerine ve hastalıkların artmasına karşı duyarlı olan Avrupalı bazı üreticiler; tarımdaki üretim tekniklerini ve kullanılan girdileri sorgulayarak başlamışlardır.
Van veehhuizen Bir yanılsamanın önüne geçme adına şunlar söylüyor ” Organik tarım, çevre kirliliğinin, ekonomik sıkıntıların ve yoksulluğun önlenmesinin en önde gelen çözümü değildir. Buna rağmen, sürdürülebilinir kalkınma için aralanan bir kapı olma özelliği taşıyor. Doğanın karşısında olmak yerine onunla beraber olma ideali içinde olunması gerekir.”
Organik tarım;
Her zaman daha temiz bir çevre,
Daha sağlıklı bir yaşam vaat eder.
Dolayısı ile yeni bir tarımsal harekettir.
Yapılan tüketim modellemeleri ile dünyada her yıl yüzde 30 büyüyen organik ürün talebi olacağı söyleniyor. Organik ürün pazarı yaklaşık 30 milyar dolar civarında. Dünyada organik ürün ihraç eden ilk üç sırada bizde varız. Türkiye, Çin ve Hindistan. Türkiye ihracatını Avrupa ülkelerine yapabiliyor. Bu ülkeler Almanya, İngiltere, İsviçre, Avusturya, Hollanda, Fransa ve Danimarka’dır.
Türkiye’nin Organik tarım ihracatı 100 milyon dolar civarında.
Ne ilginçtir ki dünyadaki artış yılda yüzde 30 iken Türkiye’de maalesef pazar büyüklüğü 20 milyon dolar civarında kalmıştır. Organik ürün tüketimi dünyada artarken ülkemizde artmamasını ise uzmanlar aracıları yüksek kar hırsına bağlıyorlar. Tüketici bilinçli bile olsa pahalı olduğu için organik ürünü alamıyor veya tercih etmiyor. Oysa bu konu ile yasa çıkarılmış üreticiden tüketiciye doğrudan pazarlama yapılabiliniyor. Yani toptancı hallerine girmeden de satış yapılanabiliniyor. Bu nedenle tüm il, ilçe ve beldelerde belediyeler, organik ürün üreticilerine doğrudan satış yapabilecekleri ortamları oluşturmak zorundalar.
İlaç kalıntılarının neden olduğu sağlık sorunları ancak organik ürün kullanımı ile ortadan kaldırılabilinir. İlaç kalıntılarından ve diğer genetik problemlerden dolayı oluşan sağlık problemlerinin Türkiye’ye hem ilaç, hem iş kaybı, hem de insanımızın yaşam kalitesini etkilemesi bakımından çok ama çok önemlidir. Türk insanına ve Türkiye’ye maliyeti çok yüksektir.
Organik tarım projeleri prestij projelerdir. Topluma ve çevreye olan saygının, sorumluluğun, duyarlılığının bir ürünüdür. Bir ülkenin sağlıklı nesiller yetişmesinde önemli bir proje olan organik tarım projelerine aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projeleri olarak da bakabiliriz.
Dünyada yeni kavramlar var mesela İnşaat sektöründe “kentsel dönüşüm” bu kavram halk tarafından iyi algılandı ve belediyeler, büyük inşaat firmaları bunu iyi kullandı. Tarımda ise “Tarımın kentsel kalkınma planına uyumu” yani “Kentsel tarım” burada “yeşil kuşaklar”,”yeşil koridorlar” oluşturuluyor” kentle tarım iç içe uyumlu bir organizasyon haline getiriliyor. Sağlık konusunda “Kentsel sağlık” çevre konusunda “kentsel çevre” gibi kavramlar. Bunların içleri doldurulduğunda ve istifade edilebilecek projeler haline getirildiğinde halktan hem büyük bir karşılık bulacak, hem de insanımızın ve ülkemizin kalkınmasında ciddi bir payı olacaktır..