Bakanlar Kurulu Değişikliği

169

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın, 1 Mayıs’ta açıkladığı, kabinedeki geniş kapsamlı değişiklikler hakkında çok farklı açılardan değerlendirme yapmak mümkündür. Nitekim yapılmaktadır da.

Bakanlar Kurulu dışında kalan bakanların yedisinin son mahalli seçimlerde AKP’nin kaybettiği illerden gelmiş veya seçilmiş olmaları tesadüf olmasa gerek. Seçim sonuçları bakımından AKP’nin üzüldüğü iller ve kabine dışında kalan bakanlar şöyle: Van (Milli Eğitim Bakanı), Eskişehir (Maliye Bakanı), Antalya (Adalet Bakanı), Mersin (Devlet Bakanı-Dış Ticaretten Sorumlu), Ordu (Enerji Bakanı), Kastamonu (Spor Bakanı), Trabzon (Devlet Bakanı)

Yeni Bakan olanlar da genellikle seçim sonuçlarının AKP lehine olduğu illerden seçilmiş milletvekilleri. Bunun istisnası seçimde AKP’nin önemli kayıplarından biri Manisa olmasına rağmen Bülent Arınç‘ın Başbakan Yardımcılığına getirilmesi. Dışişleri Bakanı olan Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu ise TBMM dışından bu göreve getirildi.

Seçim sonuçlarının yapılan kabine değişikliğinde tek sebep olmasa bile, önemli olduğu veya en azından Başbakan’ın böyle bir izlenim vermek istediği ortada. Bakanlık görevi sebebiyle ülkeye yaptığın hizmetin kalitesi ne olursa olsun, “görevli olduğun seçim bölgende de mutlaka başarılı olmak zorundasın” mesajı verilmiş oldu.

Bu mesaj aynı zamanda Başbakan’ın yönetim tarzının havuç-sopa paradigmasını” bir çözüm yolu olarak gördüğünü göstermektedir. Bu liderlik anlayışı güvensizlik esasına dayanır. Bu anlayışa sahip “patron” konumundaki kişi yetki devri konusunda son derece isteksiz olur ve çıkış noktası şudur: “Hepimiz için en iyi ve en doğruyu ben düşünürüm. Siz sadece size söyleneni yapın, koyduğum kurallara uyun, düşünmeyi bana bırakın.”

Şahsi hırsları kamçılayan bu yönetim tarzının, ferdi başarılara zorladığına dair görüş ve örnekler verilebilir. Ancak takım oyunu gerekli ise ve kolektif bir başarı isteniyorsa bu yönetim tarzı verimsizlik, iç çekişme ve başarısızlık getirebilir.

Seçim kampanyasını tamamen Genel Başkan üzerinden yürüten iktidar partisinin, tek adamın söz ve eylemlerinin, farklı sosyolojik özellikleri olan illerde farklı şekilde algılanıp, farklı tepkiler vermesini göz ardı etmemesi gerekir. Başarılı illerde liderin payı neyse, başarısız illerde de payının aynı oranda olduğu görülmelidir. Ödül/ceza sisteminde hakkaniyet başka türlü sağlanamaz.

Bu bakımdan “kabine dışı kalan bakanların başarısızlıkları nedeniyle değil, bir kan değişimi ihtiyacından kaynaklandığı” ifadeleri ile bu eski bakanların parti içinde veya başka görevlerde değerlendirileceklerine dair beklentiler küskünlük ve iç çekişme ihtimallerini azaltma yönünden yararlı olacaktır.

Nazım Ekren hariç, ayrılan bakanların yaptıkları bakanlık süresi Türkiye geleneğinden daha yüksektir. Belirli bir tecrübe edinmek ve yapabilecekleri bütün büyük projeleri yapmak, en azından başlatıp, bir noktaya getirmek için yeterli bir süreyi kullandılar. Eğer içlerinden heyecanını kaybedenler olduysa, görev değişimi olması için normal bir zamanlama olduğunu kabul etmemiz lazım.

Ancak uygulamada Bakanlar Kurulu teşkili ve değişikliklerinde bir çok dengenin gözetilmesi gerekmekte. Bu kabinede de parti içi güç odaklarının, AKP özelinde parti teşkilatlarında etkin olan farklı cemaatler, tarikatlar, belli grupların kanaat önderleri, bölgesel ağırlıklar, farklı etnisitelerin ağırlıkları dikkate alınmak zorundaydı.

AKP’nin üçlü bir sacayağı üzerine kurulu olduğu biliniyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül belirli isimler üzerinde ağırlığını koydu ve kabinede kendisine yakınlığı bilinen isimlerin sayısını korudu. Diğer ayak Bülent Arınç hem parti içi dengeler ve hem de Saadet Partisine zemin kaymasını önlemek için Başbakan Yardımcılığına getirildi. Şüphesiz ki yine ağırlık Başbakan Erdoğan‘da.

Bütün bunların dışında ve bunlardan daha da önemli olması gereken hususlar ise: 1- Türkiye çok şiddetli bir ekonomik kriz yaşamakta. Ekonomik veriler çok kötü, işsizlik rakamları ürkütücü boyutta. 2-Dış ilişkilerde Obama’nın Türkiye’ye gelişinde dile getirdiği konular ve bunun ilk meyvesi “Ermeni Meselesi” gösteriyor ki çok sıkıntılı bir dönem yaşayacağız. 3-Türkiye güvenlik alanında bir rahatlamaya kavuşamadı. Terör ve bölücülük büyük tehlike. 4-Ergenekon ve Deniz Feneri gibi hukuk ve siyasetin iç içe geçtiği dava süreçlerinin yönetilmesi büyük maharet istemekte.

Bütün bu meseleleri çözmek, en azından yönetebilir olmak açısından çok ehil ve usta bakanlara ihtiyaç var.

Bu ihtiyaç ve dengeler açısından yapılan geniş kapsamlı değişiklikle adeta Başbakan’ın yeniden oluşturduğu kabinenin başarılı olması, iyi bir liderlik ve tam bir takım oyunu oynamaya bağlı. Dileriz yeni kurul başarılı olur.

******************************

Nihat Ergün Kocaeli açısından Nihat Ergün‘ün Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görevlendirilmesi önemli olmuştur. Kanaatimce mahalli seçimlerde AKP’nin Kocaeli’de çok başarılı olması Nihat Ergün’ün bakan olmasını açıklamaya yetmez.

Nihat Ergün, Derince Belediye Başkanlığı ile başlayan siyasi kariyerini, AKP’nin Kocaeli kurucu il başkanı, Kocaeli Milletvekili, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Grup Başkanvekili olarak devam ettirdi. Bulunduğu görevlerde sıradan biri olmadığını izledik. Bu görevleri sırasında Kocaeli’nin Büyükşehir olması, Köydes, Beldes projeleri, küçük beldelerin belediyelerinin kapatılması, yeni ilçeler kurulması gibi konuların gerçekleşmesinde en etkin isim olduğu bilinmekte.

Nihat Ergün’ün, Sanayi Bakanı olarak ta önemli karar ve uygulamalara imza atacağını, gerek Kocaeli’ye ve gerekse Türk sanayi ve ticaretine güzel hizmetler edeceğini düşünüyorum.

Bu sütunlarda AKP’nin birçok icraatını eleştirmiş biriyim ve yazılarımda dile getirdiğim görüşlerimin bir kısmı ile Nihat Ergün’ün görüşlerinin uyuşmadığını sanıyorum. Ancak Bakanlar Kurulu değişikliği kapsamında görev verilen Nihat Ergün’ün doğru bir tercih olduğu kanaatindeyim. Kendisine başarılar ve hayırlı hizmetler diliyorum.

******************************

Mustafa DemirKocaeli Aydınlar Ocağı olarak bir başka memnuniyetimiz, Samsun Milletvekili Mustafa Demir‘in Bayındırlık ve İskan Bakanlığı görevini üstlenmiş olması.  Mustafa Demir’i,  30 Nisan 2008 tarihinde Ankara’da çeşitli temaslarda bulunan ekibimiz ile birlikte, başta Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek olmak üzere çok sayıda milletvekili ve bürokratın katıldığı akşam yemeğinde tanımıştık. Sıcak ve samimi sohbetiyle gönlümüzde hoş bir iz bırakan Mustafa Demir’in, yeni görevinde yapacağı başarılı çalışmalarla milletimizin gönlünde de kalıcı bir iz bırakmasını diliyoruz.

 

Önceki İçerikSeçimin Kaybedeni Vatandaş mı?
Sonraki İçerikAn Gelir, Hüseyin Çelik Gider
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.