Cumhuriyet ve Samimiyet

100

 


—Üstadım, bugün Cumhuriyetimizin ilanının 85. yılı. Yaşasın Cumhuriyet, hepimize kutlu olsun!
—Teşekkür ederim, Kertenkele!


—Üstadım, televizyonlardaki konuşmalara kulak misafiri oldum, internette birazcık dolaştım, gazetelere göz attım; kimin ne dediğini anlamadım. Biri “Cumhuriyet, fazilettir.” yazıyor, biri “Demokrasisiz cumhuriyet olmaz.”, diğeri ötekine “Konuyu çarpıtma!” diyor. Aralarında anlaşamıyorlar, soyut şeyler konuştukları için ben de kimin haklı olduğunu tespit edemedim.


—Kertenkele, sana yardımcı olayım, izah etmeye çalışayım; ama benim dediklerimden de bir şey anlamayacaksın. Cumhuriyet ve demokrasi sözcükleri yalama oldu. Söylenenlerle uygulamalar arasında büyük çelişkiler yaşanıyor. Örnekler, insanı bu yaldızlı sözcüklerden soğutuyor.


—Üstadım, öyle de olsa sizden öğrenmek istiyorum.


—Cumhuriyet, bir devlet şeklidir. İktidarın bir kişi veya zümre elinde olmayışı, sivil bir parlamentonun halkı yönetmesi anlamına gelir. Cumhuriyet halkın kendi kendisini yönetmesi değildir, halkı halktan birilerinin yönetmesidir. Feodal düzende, halktan olmayan, hukuksal anlamda ayrıcalıklı kimselerin yönetim şekli, monarşik veya aristokratik bir yönetim şekliydi. Burjuvazinin devriminden sonra, ekonomik anlamda egemenlik toprak sahibi soyludan, sermaye sahibine geçtiğinden, siyasi olarak da sermaye düzenine ve genelleştirilmiş meta üretimine uygun olarak parlamenter cumhuriyet, devlet biçimi olmuştur. Demokrasi ile cumhuriyet kavramı arasında kesin bir çizgi olmamakla beraber; demokrasi kavramı seçimi ve hukukun üstünlüğünü, cumhuriyet kavramı herhangi bir soylunun, kralın olmamasını ve bir parlamentonun gerekliliğini öne çıkarır. İngiltere’de cumhuriyet yoktur, ama demokrasi vardır. Türkiye’de cumhuriyet vardır; ama demokrasi zayıftır.


—Üstadım, kafam karıştı, aklım bir yerlere gitti. Soru sorabilir miyim?


—Biraz daha bilgi vereyim. Sorularını topluca sor. Cumhuriyet, dilimize Arapçadan cemhere(topluluk) ile geçmiştir. İngilizcede republic ve latincede publica(insana ait) olarak adlandırılır. Dünyada, özellikle ülkemizde cumhuriyet ile demokrasi ikilemi, bitmeyen kavganın nedenidir. Bunun sebebi, ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması (anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan‘daki filozoflar Aristo ve Eflatun demokrasiyi eleştirmiş, “ayak takımının yönetimi” gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın devlet sistemi haline gelmiştir. Demokrasiyle ilgili algılamalar, kişilerin önceliklerine göre değişiyor. Kimine göre çoğunluğun yönetimi, kimine göre azınlık haklarını güvenceye alan yönetim veya fakirin yönetimi, kimine göre sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim ya da fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim. Demokrasiyi, “Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim.” diye açıklayanlar da var.


—Peki, Üstadım, ben şimdi demokrasi ile cumhuriyeti nerede ayıracağım? Sizin konuşmalarınızı dikkatle dinledim, cumhuriyet ile demokrasi etle deri gibi, birbirini tamamlayan, biri olmazsa diğeri yaşamayan iki kavram. Ancak İngiltere örneği bu tanımlarla çelişti. Ayrıca Amerika’da yakında yapılacak seçimlerle ilgili konuşmalara bakıyorum. Oradaki demokratların tezleri cumhuriyetçilerin fikirlerinden daha çok hoşuma gidiyor. Sanki cumhuriyetçiler, şahin; demokratlar, güvercin. Bana öyle geliyor ki geçtiğimiz dönemde iktidarda demokratlar olsaydı Irak’ta bir milyondan fazla insan gereksiz yere ölmezdi. Yine ülkemizde ağzından cumhuriyet sözcüğünü düşürmeyenlere bakıyorum, her biri haşin tavırlı, baskıcı, “Asarım, keserim.” üslubuna sahip insanlar. Örneklerine baktığımda “Cumhuriyetçiyim.” diyenlerle “Demokratım.” diyenler anlaşamıyorlar, zaman zaman birbirlerini boğazlayacak duruma geliyorlar; izahlarına baktığımda biri diğerinin olmazsa olmazı görünüyor.


— Tespitlerinde ve örneklere bakarak gösterdiğin tepkide pek haklısın Kertenkele. Halktan biri olarak seni beni dinlemeyen bir yönetimin adı cumhuriyet ya da farklı bir şey olsun hiç önemli değil. Önemli olan benim kimliğim, fikrim, onurumdur. Birileri veya bana prangalık yapan kurumlar benim adıma karar versin istemiyorum. Bu kurumlar karar vermekle kalmıyor, bana zaman içinde esaret zinciri vuruyorlar. Bu, hangi cumhuriyetle uyuşuyor? Anlamakta senin gibi ben de zorlanıyorum. Amaç, cumhuriyetse yolu demokrasidir. Temelinde demokrasi olmayan cumhuriyet, kandırmacadır.


—Üstadım, gene birilerine dokundurdunuz.


—Cumhuriyetin, tanımdaki güzelliğinin bir gün uygulanacağı umuduyla, kutlu olsun.