Vergi Ödemeyi Etkileyen Ekonomik Faktörler

103

Vergi Ödemeyi Etkileyen Ekonomik Faktörler

Mükellefler vergilerin ilk başladığı anlardan itibaren vergiye karşı
tepki göstererek vergi ödemekten kaçınmışlardır. Mükelleflerin bu
şekilde vergilerini ödememesi yani vergi kaçırması, devletin en önemli
gelir kaynağında azalma meydana getirmekte ve ekonomide olumsuz bir
etki yaratmaktadır.

Gelir Seviyesi

Türk Vergi Sisteminde, 1982 anayasasında da belirtildiği üzere
“herkes kamu giderlerini karşılamak için mali gücüne göre vergi
vermekle yükümlüdür.” Türkiye’ de gelir dağılımında aşırı bir
adaletsizlik söz konusu olduğundan, alt gelirli gruplar, yaşam
standartlarını yükseltmek amacıyla ek işlerde kayıtsız şekilde
çalışmakta bu da kayıtlı ekonomiden kayıtsız ekonomiye doğru bir geçiş
süreci başlatmaktadır.

Gelir Kaynağı

Ücret gelirleri kaynakta vergilendirildiğinden yani stopaj usulü
vergi kesildiğinden vergi kaçırma olanağı bulunmamaktadır. Ancak basit
usule tabi mükelleflerin, vergilemeye esas teşkil eden gelirlerini,
çeşitli harcama kalemlerini masraf olarak göstererek kendi beyanına
göre vermesi vergi kaçırma olanağını artırmaktadır.

Vergi Oranları

Türkiye’de rafineri fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre,
akaryakıt için ödenen her 100 YTL’ nin yaklaşık 65 YTL’ si devlete KDV
ve ÖTV olarak ödenmektedir. Türk Vergi Sistemine, iş dünyası açısından
bakıldığında, iş gücü üzerindeki vergi, sigorta ve benzeri
yükümlülüklerden dolayı, işverenler kayıtdışı ekonomideki avantajlardan
yararlanma çabası içine girmektedir. Öyleki asgari ücretli bir işçinin
işveren üzerindeki toplam maliyetinin % 22 oranındaki kısmını vergi,
sigorta ve benzeri yükümlülükler oluşturmaktadır.2008 yılının ilk 6 ayı
için belirlenen asgari ücret brut 608 YTL. Bir asgari ücretlinin,
işverene maliyeti ise 739 YTL’ dir.

Vergi Sisteminin Adil Olmadığı İnancı

Türk Vergi Sisteminin adaletli olmadığını, bir yandan asgari
ücretlilerin normal tarife üzerinden vergilendirilirken diğer yandan
hazine bonosu ve devlet tahvillerinden 260.000 YTL’ye kadar elde edilen
faiz, alım ve satım karından vergi alınmaması ortaya koymaktadır.
Ayrıca 2006 yılında toplam vergi gelirleri içinde dolaysız vergilerin
oranı yüzde 31, dolaylı vergilerin oranı yüzde 69 olarak gerçekleşmiş
yani vergi adaleti sağlanamamış, daha çok ÖTV ve KDV üzerinden vergi
toplanırken özellikle ticari kazanç üzerinden yeterince vergi
toplanamamıştır.

Vergi Afları

Türkiye’de vergi idaresinde iyileştirme gerçekleştirilmeden, vergi
sistemi değiştirilmeden yapılan vergi afları, son 40 yılda artış
göstermiş ve özellikle 1980 yılından itibaren her üç yıl için bir vergi
affı düşecek şekilde vergi ve sigorta prim afları çıkartılmıştır. Bu
nedenle mükelleflerin, vergi aflarının devamlı olacağına karşı inancı
artırmakta, vergisini zamanında ödeyen mükelleflerin
cezalandırıldığını, ödemeyenlerin ise ödüllendirildiğini düşündürerek
mükelleflerin vergi ödemesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Vergi Denetimi ve Ceza Oranı

Türkiye’de vergi denetimi oranı, mevcut mükellef sayısının her yıl
ortalama %4’ü olarak gerçekleştiğinden verimli ve etkin bir vergi
denetimi yapıldığı söylenemez.

Sonuç

Türk Vergi Sisteminde vergi kaçakçılığını önleyerek vergi
gelirlerini artırmak için, ekonomik büyümeyi destekleyecek, vergi
adaletini sağlayacak, vergi tabanını genişletecek, kayıt dışı ekonomiyi
önleyecek, vergi mevzuatını basit, anlaşılması ve uygulanması kolay
hale getirecek, Türkiye’yi uluslararası vergi rekabetinde üstün bir
konuma getirecek kapsamlı bir vergi reformunun acil olarak yapılması
gerektiğini düşünüyorum.

Ayrıca sistemdeki ana vergiler yeniden düzenlenerek bunlara ek
olarak, vatandaşların eğitilmesinden, toplanan vergilerin yerinde
harcandığına ilişkin güvenin tesis edilmesine kadar, vergi sistemine
olan inancın yerleştirilmesinden etkili bir denetimin, ödüllendirmenin
ve caydırıcı mekanizmaların kurulmasına kadar birçok köklü reformun
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu reformlar sonucunda inanıyorum ki Türk Vergi Sistemi, vergi
kaçakçılığını önleyerek ve vergi gelirlerini yükselterek, kamu
harcamalarına kaynak sağlama olan mali işlevini yerine getirecek ve
gelir dağılımındaki eşitsizlikleri azaltarak ekonomik istikrarın
sağlanmasını gerçekleştirecektir.