17.7 C
Kocaeli
Salı, Ekim 21, 2025
Ana SayfaGüncelCeza ve Müjde

Ceza ve Müjde

Birçok konu gibi popülizmin de bir olumsuz bir de olumlu yüzü var. Doğru ifade: Menfi popülizm var, müsbet popülizm var. Popülizm deyince daha çok olumsuz yönü akla gelir. Çünkü popülist liderler o yönü daha sık kullanır.

Nasıl? Şöyle: Falan falan falan ve de filan bizi tehdit ediyor. Benim arkamda toplanın o kötülerle hep birlikte mücadele edelim. Bu son önerinin birinci kısmı önemlidir. Yani, “Benim arkamda toplanın…” Gerisi olmasa da olur, hatta daha iyi olur. Bu dış güçlere karşı benim arkamda toplanın önerisi. Fakat tecrübeyle sabittir ki sabah akşam dış güçlere çatmak bazen başa bela getiriyor. Hele isim vererek çatıyorsanız çok tehlikeli. Onun için isim vermeyin. İşte adı üstünde, en iyisi “dış güçler” deyin kâfidir ve daha güvenlidir. Bir şahsı meçhulden bir tek şahsı meçhul alınır- hiç olmazsa öyle olmasını ümit ederiz.

Muhalefet suçtur

Fakat isim vermeden dış güçlere çatmak bir süre için şahsımın arkasında yeterli toplanmayı sağlasa da bu bir süre sonra bıkkınlığa sebep oluyor. Onun için şahsı meçhul, bir yere kadar. Peki, ne yapmalı? İsim versen bir türlü, vermesen bir türlü. En iyisi dış güçlere değil de isim vererek iç güçlere, yani muhalefete çatmak. “Onlar aşağılıktır, haindir, cahildir; onlar anlamazlar, hele ekonomiden falan hiç anlamazlar.” Bunun tehlikesi de yok. Zaten şahsıma olabileceği kadar düşmandırlar. Daha da düşman olsalar cürümleri kadar yer yakarlar.

Belki bir kanun çıkarırız. Hani hangi derin görüşlü devlet adamı söylemişti, mevcut durumu kanuna uydurmak saplantısından kurtulmalı ve kanunu mevcut duruma uydurmalıyız! Ceza kanunumuza birkaç satırlık ilaveler:

Muhalifler, falan ile filan yıl arasında hapis cezasına mahkûm edilir. Muhalefet suçunun basın ve yayın organları aracılığıyla işlenmesi hâlinde ceza iki kat arttırılır. Muhalifin, daha önce iktidarın elinde bulunan bir makamı seçimle kazanması hâlinde, muhalefet suçuna suçüstü hâli uygulanır ve ceza tekrar iki kat arttırılır. 

Dünyaya müspet bakalım

Nasıl da rahatlarız. Yok gözaltı ceza gibi kullanılıyordu, yok suç belli değilken tutuklama yapılıyordu. Bu kanunu bir çıkaralım, artık her gün, biz hukuk devletiyiz diyebiliriz. Öyle diyemesek de kanun devletiyiz deriz. Kanun ne diyorsa o. Tabii göz altıların sabah 4’te yapılması, polis değil jandarmayla yapılması cevval kanun adamlarımızın inisiyatifidir. Uygulamalar için kanuna gerek yok. Yine de yetkilileri rahatlatmak için bunları da yönetmeliğe bağlasak iyi olur. Muhaliflerin, tabiatları icabı, kaçma şüphelisi olduklarını da eklemek lazım.

Buraya kadar saydıklarım popülizmin menfi kısmı. Hain muhaliflere karşı tedbirler faslı. Şahsımın arkasında toplanmaları için popülizmin müsbet tarafları da kullanılmalı. Müsbet tarafların ifadeleri “müjde” diye başlamalı. Etkilidir. Bakınız asırlardır saha uzmanlığı olan misyonerler tebliğlerine hep “Müjde!” diye başlar. Müjdeler getirdiklerini söylerler. Demek ki etkilidir “müjde” diye başlamak. Neleri müjdeleyebiliriz?

“Müjde! Hiç çalışmadan emekli olabileceksiniz.”

Bu, benim anayasa değişiklik tasarımla da uyumlu. Eski yazılarımı hatırlamakta güçlük çekebilecek okuyucularıma hatırlatayım. Anayasa değişiklik tasarım şöyle: Her Türk vatandaşına doğumunda nüfus kartı ile birlikte bir diploma ve emekli cüzdanı verilir. Bunun karşısında hiçbir hain muhalif duramaz.

Daha daha müjdeler olsun

Hemen akla benzer müjdeler geliyor:

Müjde! Okula hiç gitmeden diploma vereceğiz.

“Herkes üniversiteye sınavsız girecek.” müjdesi yine derin görüşlü bir devlet adamımızın yıllar önce yaptığı bir teklifti. Hayaldi gerçek oldu. Şimdi arık üniversiteye girişten ziyade üniversitelerin boş kalma sıkıntısı var. Okula gitmeden alınacak diploma bütün problemleri kökten halledecektir. Bu size abartılı gelebilir ama alışık olmadığınızdandır. Bazı müjdeleri alıştıra alıştıra vermek gerekir. İnsan diş ağrısı hariç, her şeye alışırmış. Bakın ilk adımı attık. Önce 12 yıllık zorunlu eğitimin bir yılını tıraşlayarak başlıyoruz. Hiç sesinizi çıkarmayın. Yoksa zaten okula gitmeden diploma veren kanun dışı odaklar var. Onların işlerini kolaylaştırmayın. Eğitimi ne kadar uzatır ve zorlaştırırsanız, sahte diploma o kadar câzip hâle gelir.

Bir de “Müjde! İmara aykırı yapıları affedeceğiz.” vardı. Ama şimdilik bu konuda sessizliği tercih ediyoruz. İki sebep var. Biri küçük, biri büyük. Küçük sebep, bu müjdeyi daha önce defalarca verdik. Müjdeler bile çok sık kullanılınca etkisini kaybediyor. Büyük ve asıl sebep: Deprem felaketi geldi. İmarsız yapıları affetmek değil, yapanları hapsetmek gerektiği anlaşıldı. Onun için şimdilik sükût.

İskender Öksüz
İskender Öksüz
İskender Öksüz 14 Eylül 1945 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiştir. 1966 yılında Ege Üniversitesi Kimya-Fizik Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlamıştır. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun yurtdışı bursuyla ABD'de Yale Üniversitesi'ne kabul edilmiş, burada, Oktay Sinanoğlu'nun danışmanlığında, 1968'de yüksek lisansını 1969'da da doktora derecesini almıştır. İskender Öksüz 1968-1979 yılları arasında; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde bölüm başkanlığı, rektör yardımcılığı ve rektör vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Yine aynı yıllarda senato üyeliği (ADMMA), Türkiye Atom Enerji Komisyonu 7. Dönem üyeliği, Atom enerjisi konusunda bakan danışmanlığı ve Töre-Devlet Yayınevi yöneticiliği yapmıştır. Öksüz, 1981-1987 yılları arasında, Suudi Arabistan'da bulunan University of Petroleum and Minerals'da akademik ve idari görevler, bilgisayar destekli öğretim koordinatörü, yeni öğretim üyesi seçimi ve terfi komitesi üyeliği yapmıştır. 1987 yılından itibaren sağlık, bilişim ve eğitim sektörlerinde çeşitli firmalarda üst düzey yöneticilik yapan Öksüz, çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği, genel müdürlük ve holding genel koordinatörlüğü yaptı. İskender Öksüz 2012 yılında Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünden emekli oldu. Otuzun üstünde bilimsel yayını yedi yüzün üzerinde atıfı bulunan Öksüz, KÜBİTEM (Kültür, Bilim ve Teknik Merkezi) kuruculuğu, Türk Ocağı Hars Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeliği, Millî Düşünce Merkezi Yönetim Kurulu üyeliği; Töre, Devlet, Bozkurt, Türk Yurdu dergilerinde makale ve başka yazıları yayımladı. Üniversiteler de dâhil olmak üzere çeşitli platformlarda konferans, söyleşi ve röportajlarda bulundu.[5][6] Ayrıca Son Havadis, Yeni Ufuk ve Ayyıldız gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Karar gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir. İskender Öksüz, 5 Mayıs 2021 tarihinde vefat eden ünlü romancı Emine Işınsu ile evliydi. Eserleri[7] Millet ve Milliyetçilik Bilim, Din ve Türkçülük Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi Türk'üm Özür Dilerim Niçin Geri Kaldık? Çin Dünyayı Ele Mi Geçiriyor? (Konuralp Ercilasun ile birlikte)

Seçtiklerimiz

spot_img