Bugün Pazar. Tatil… Güne bir bilmeceyle başlayalım:
Bir pinpon raketi ile bir pinpon topu aldım. İkisine toplam 101 lira verdim. Raket, pinpon topundan 100 lira daha pahalı. Her birini kaç liraya almışım?
—————
Çözdünüz değil mi? Şimdi derin bir nefes alın ve tekrar çözün. Çünkü yanlış çözdünüz. Top 1 lira olsa ve raket 100 lira daha pahalıysa raket 101 lira olur. İkisinin toplamı 102 lira eder. Ama siz “hızlı karar verdiniz”. Tıpkı bazı politikacılarımız gibi. Hızla karar verdiniz ve tıpkı onlar gibi yanlış karar verdiniz. Haydi, şimdi semantik ve nöroekonomik yolla hesabı tekrarlayalım. O da çalışmaz tabii. Semantik ve nöroekonomik lafları zaten bir şey söylemek için değil, bilge görünüp bir şey söylememek için sarf edilmiştir. O hâlde gelin konvansiyonel metotlara dönelim. İki bilinmeyenli denklem kuralım. O zaman çözümü buluruz: Raket 100 lira 50 kuruş, top 50 kuruştur.
Eğer ilk vuruşta doğru cevabı bulduysanız özür dilerim. Fakat ben de bulmacayı sorduğum arkadaşlarımın tamamı da hızlı ve kolay çözüme düştük, ancak uyarılınca “Doğru ya…” dedik. Bulmacayı, Hızlı ve Yavaş Düşünme’nin yazarı (Varlık Yayınları 2017), 2002 Nobel Ekonomi ödülünün sahibi Daniel Kahneman’dan aldım. Psikoloji profesörüydü, fakat ekonomi Nobel’i aldı! Nedenolmasın? İnsanı konu edinen bilimler birleşme yolunda… Kahneman geçen yıl vefat etti. Çalışma arkadaşı Tversky de Nobel’i göremeden gitmişti.
Fakir halkı kazanmanın yolu
Kahneman ve Tversky, ömürlerini insanın yatkın olduğu yanlışlara vakfetmiş. Çözüm gibi gördüğümüz ilk ihtimale atlıyoruz. Yeterli bilgi olmaksızın çözümü keşfettiğimizi düşünüyoruz. İkilinin, insan hataları üzerine bir başka buluşu da bir süreçten en son bölümü hatırlamamız. Mesela son beş dakikası ağrılı bir operasyonun çok ağrılı olduğuna karar vermesi. Tersine bir saat ağrıdan kıvrandıktan sonra son on beş dakikası rahat geçen bir müdahaleyi acısız diye hatırlaması.
Psikoloji bilimindeki yeniliklerin ekonomi gibi bir insan bilimine uygulanması şaşırtıcı değil. Psikoloji siyaset bilimine de ışık tutar. Siyaset de insanla ilgili bir bilim. Mesela az önce bahsettiğim buluş, insanın uzun bir sürecin sadece son kısmını hatırlaması ve o hatırlamaya göre sürecin tamamını değerlendirmesine bir bakın. Diyelim ki siz millî gelirin dağılımını bozan, refahı sadece yandaşlarınız arasında paylaştıran, dolaysıyla halka yoksulluk çektiren bir iktidarsınız. Kahneman- Tversky bulgularına göre; seçimden mesela altı ay önce, dört yıldır sürünen memura, emekliye, işçiye iyice bir zam yaparsanız seçim günü insanlar dört yılı değil, son altı ayı hatırlar, oylarını o hafızaya göre kullanır. Sonra? Sonrası kolay. Bir enflasyon daha patlatıp verdiklerinizi bir yıl içinde geri alıverir ve dört beş yıl daha böyle devam edersiniz.
Amigdala ile düşünmek
Hızlı karar vermenin insanın beyninde organik karşılığı var. Beynin derinliklerinde, sürüngen beyni denilen yapıya yakın, amigdala denilen bir bölüm var. Badem şeklinde bir sinir demeti. Adı da bademden geliyor. Beynin ön üst tarafında ise prefrontal korteks denilen bölümler var. Her iki beyin yarım küresinde de… Prefrontal korteks, yavaş düşünmenin, etraflı değerlendirmenin yeri.
İnsan prefrontal korteksin insanıdır, kahrolsun amigdala mı? Hayır. Yılan, size doğru tıslayarak geldiğinde, otlar arasından bir kılıç dişli kaplan size doğru hamle yaptığında yavaş düşünüp etraflı değerlendirme yaparsanız kısa yoldan dünyanızı değiştirirsiniz. Amigdalanın görevi hızlı karar verip uygulamak. Bugün şehirde aslan, kaplan veya yılanla karşılaşma ihtimaliniz epey düşük. Ama insanoğlu iki milyon yıl, amigdalasının çok değerli olduğu, yırtıcılarla, yılanlarla dolu bir çevrede yaşadı. Amigdala hayatını kurtardı. Prefrontal korteks de ona alet yaptırdı, plan yaptırdı, toplum kurdurdu ve gezegene hâkim olmasını sağladı. Her ikisi de lazımdı.
Bugün insanların, özellikle bütün toplumun hayatını etkileyecek insanların yani yöneticilerin, amigdalasıyla değil prefrontal korteksleriyle düşüneceğini ümit ederiz.
“İzahlar var. İzahlar zamanlar boyunca hep vardı: Her insani meselenin her zaman iyi bilinen temiz, zarif, makul ve yanlış bir çözümü vardır.” Bu sözü 11 Mayıs 2025 yazımda nakledip Karl Raimond Popper’e mal etmişim. Yakışır da. Ama yanlış atıfmış. Sözün sahibi H. L. Mencken. Onun, 1920 tarihli Önyargılar (Prejudices) kitabından.
Her çözüme balıklama atlamayın. Pinpon topu 1 lira değil.