DEM / PKK Muhabbetinin Bu Kadarı da Fazla

11

Yeni Açılım Süreci’nin mimarı “yeni Bahçeli” ve “yeni MHP” yeni rollerini çok sevmiş olmalılar. Hastalığı devam eden, TBMM Grup toplantısına bile katılamayan ve 100 gündür bir cümle lafını ağzından duyamadığımız Devlet Bahçeli “Sırrı Süreyya Önder’i anma toplantısına” katıldı. “PKK’nın Meclisteki uzantısı” DEM’in milletvekili, teröristbaşına “babam” diyen, Meclis Başkanvekili S.S. Önder’in fotoğrafını büyük bir muhabbetle üç defa sevdi okşadı. 

Bu anı görüntüleyen kısa videonun ve resmin çok büyük psikolojik etki yaptığını görüyorum. Ülkücülerin sosyal medya hesabıma düşen paylaşımlarında hayal kırıklığı ve öfke arasında hislerle şiddetli tepkilerini görmekteyim.

Görsellerin etkisinin sözlerden daha fazla olduğunu gösteren bir örnek bu. 

Aslında Bahçeli başlattığı “yeni açılım süreci” kapsamında aylardır bir Türk Milliyetçisinin asla kabul edemeyeceği sözler ediyor. MHP yöneticileri Teröristbaşı ile iktidar arasında ulaklık yapan DEM milletvekillerinin “sayın Öcalan” ile başlayan cümlelerini alkışlıyorlar. 

Bu ulaklardan S.S. Önder’in cenaze töreninde AKP gibi CHP ve MHP de üst düzeyde temsil edildi. DEM’li Sırrı için AKM’de yapılan törende “Pekeke lideri Sayın Öcalan’ın mesajı” denilerek teröristbaşının mesajı okutuldu. Bir devlet başkanı mesajı gibi alkışladılar. Bu sırada devlet ricali, AKP yöneticileri ve MHP yetkilileri o salonda bulunmakta beis görmediler.

Bahçeli “Sırrı Bey kardeşime Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, cennetiyle, cemaliyle ve merhametiyle mükafatlandırmasını diliyorum. Kederli ailesinin, DEM Parti camiasının, sevenlerinin ve seçmenlerinin, elbette hepimizin başı sağ olsun diyorum” derken Bahçeli’nin DEM muhabbeti açıkça belli oluyordu.

Buna karşılık Bahçeli saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e geçmiş olsun mesajında Özel’in ve CHP’nin adını bile anmadı. “Fiziki saldırıya uğrayan bir siyasi kurumun yöneticisi” dedi. Bu mesajlardan Bahçeli’nin DEM’e duyduğu sevgi ve saygıyı CHP’den esirgediği anlaşılıyordu. 

Ama ülkücü ve Türk Milliyetçilerini en çok Bahçeli’nin Önder’in resmini severken çekilen kısa videosu ve resmi kızdırdı.

Kimileri, şehitlerin cenazelerine katılmayan, Ozan Arif, Fırat Çakıroğlu, Sinan Ateş gibi kitlelerin sevdiği “Ülkücü” cenazelerine katılmayan, hatta bir başsağlığı bile dilemeyen Bahçeli’nin DEM’li Sırrı’ya muhabbetini eleştiriyor.

Kimi “şehitlerin ruhu incindi” derken bazıları “yarın ÖCALAN ölse biliyorum ki onun da yüzünü sıvazlar, okşarsın…” diyor. 

Vatandaş haklı Bahçeli Sırrı ile yapmak istediği “barış halayını” öcalanla çekmek isteyebilir.

*********************************

Kadim Devlet Aklı Tesellisi

Milliyetçi kesim arasında bazılarının beş bin yıllık, bazılarının bin yıllık dediği bir “kadim devlet aklı” olduğu inancı yaygındır. “Bu akıl devletin beka sorunu yaşadığı en kritik dönemlerde devreye girer ve uluslararası güçlerin planlarını bozar. Türk Milletini bu topraklarda tutan bu devlet aklıdır.”

Bazıları bu aklın sahibine “derin devlet” der. Bazıları devletin içinde belli kurumlarda tecrübe kazanmış akil insanların kümelenerek bu bilgi ve tecrübelerini yetkililere ilettiğini söyler. Bu grupların yaptırım gücünün çok yüksek olduğunu söyleyen de vardır, sadece tavsiye niteliğinde görüş beyan eden akillerdir diyen de. 

Fakat alt kademedeki vatandaşlar bu “devlet aklının yanılmaz ve iktidarlar üstü bir yaptırım gücüne sahip olduğuna” inanmaya yatkındır. Çünkü şeyh veya hocaefendilerinin kerametlerine inanan müritlerinin rahatlığı içinde olmak konforlu bir alandır. 

Bunlar ülkemiz ve milletimiz için en dehşet verici gelişmeler karşısında bile endişe duymaz, “nasıl olsa ‘kadim devlet aklı’ devreye girer, bizi kurtarır” diye düşünürler. Tıpkı “depremlerden afetlerden ve saldırılardan bizi kurtaracak şeyhimiz, uçaklarımızı uçuracak sarıklı evliyalarımız var” diyen tarikatçılar gibi.

Alparslan Türkeş’in kurduğu MHP Türk Milliyetçiliği fikriyatını temsil eden bir parti idi. Türkeş’in kadim devlet aklını devam ettiren bir lider olduğuna inanılır. 

Devlet Bahçeli ve yeni MHP, Türk Milliyetçilerinin asla hazmedemeyeceği yeni politikalar içindeler. Buna rağmen, bir kesim ülkücü hala “liderin bir bildiği vardır” tesellisi içindeler.

Onlara göre, var olduklarını sandıkları “kadim devlet aklı” denilen gizli veya derin yapının bir parçası Devlet Bahçelidir.  “O böyle inanılmaz işler yapıyorsa, elbette bizim anlayamayacağımız ama O’nun bildiği bir şey vardır” diye düşünerek rahatlarlar.

“Derin devlet” konusunda uzman olduğu kanaatinde olduğum E. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve “Derin Devlet” tanımını ilk kullanan ve bu isimde kitap yazan, yazar ve senarist Ömer Lütfü Mete’yi tanıdım. Bu iki değerli Milliyetçi Türk’ün birbirinden habersiz, farklı zaman ve mekanlarda aynı cevabı verdiğini bizzat kendilerinden duydum. Her ikisi de “Türkiye’de sanıldığı gibi bir derin devlet yok, keşke olsa” demişlerdi.

*****************************

Devlet Aklı Kurumlarda Yaşar

Bana göre “devlet aklı” kurumların içinde biriken bilgi ve birikimin kullanılmasıdır. Köklü devletlerde kurumların gelenekleriyle beraber yaşatıldığı, liyakatli kadroların kendilerinden önceki kadrolardan aldıkları bilgi ve birikimi, üzerine kendi edindiklerini de katarak, kendilerinden sonraki kadrolara aktaracak bir sistem çalışır.

Bizde de TSK, MİT, Maliye, Dışişleri, Mülkiye gibi kurumların devlet aklı oluşturacak geleneksel yapıları vardı(r). Bu gibi devlet kurumlarında “liyakat” esaslı kadro geleneği, “bizden” olsun diyerek “sadakat” esaslı hale getirildiği için bu kurumlarda yanılmayan bir “devlet aklı” aramak fazla iyimserlik olur.

Kaldı ki bin yıldır yanılmaz ve iktidarlar üstü bir yaptırım gücüne sahip devlet aklı olsaydı Osmanlı batmazdı. Halen böyle bir akıl olsaydı ülkemiz adaletle yönetilir, çocuklarımızın önemli bir kesimi okullarına aç gitmezdi. Devlet başkanımız dün düşman ilan ettiği devlet başkanlarıyla barışmak için U dönüşleri yapmazdı. Böyle bir devlet aklı olsaydı Türkiye milyonlarca sığınmacıyı almazdı. Yabancı sermayeye bu kadar muhtaç olmazdı. S400’lere ve F35’lere verdiğimiz milyarlarca dolar heba olmaz, hava savunma sistemimiz riskli hale gelmezdi.

Eğer bir ABD/İsrail projesine destek anlamına gelecek şekilde PKK liderleriyle anlaşmaya varılacaksa, bu devlet aklının hangi devlete ait olduğunu sorgulamamız gerekmez mi?

Önceki İçerikCismanî Haşir
Sonraki İçerikDevlet Adamlığı ve Türkiye’nin Nüfus Politikası
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.