“Bay Özgür” Değil, “Özgür Efendi”

304
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu SOSYAL FAALİYETLER: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.

R. Tayyip Erdoğan’ın konuşma ve davranışlarında, Cumhurbaşkanı sıfatı yerine, AKP Genel Başkanı özelliği ağır basıyor.

Cumhurbaşkanı olarak (siyasi rakipleri de dahil) bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının onurunu /şerefini/ haysiyetini/ gururunu koruması gerekir. Bu hem insani ve hem de görevinin gereği olan bir yükümlülük.

Ama Erdoğan siyasi rakiplerini küçümsemekten çekinmeyen bir liderdir.

Siyasi liderliğini dindarlık üzerine inşa etmiş biri için dikkat çekici bir durum bu. Çünkü Hazreti Peygamber için müşriklerin bile “güvenilir Muhammed” (Muhammed ül emîn) dedikleri bilinir.

Yani rakipleriniz ve düşmanlarınız üzerinde bile saygı uyandıran bir devlet adamı olmak çok önemlidir. Bunun yolu da rakiplerinizin ve düşmanlarınızın da kişiliklerine, inançlarına, kutsallarına saygılı olmaktan geçer.

Mustafa Kemal Atatürk’ün galip geldiği savaşlardan sonra bile düşman tarafın komutanlarına, bayrağına, askerine saygılı tavrına dair örnekleri hatırlayınız. Bu yüzden yaşarken de sonsuzluğa uğurlandıktan sonra da düşmanlarımızdan ve çok uzakta olan dostlarımızdan da saygı gördü.

****

Erdoğan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu küçümsemek için “Bay Kemal” diye hitap ediyordu. Kemal Kılıçdaroğlu akıllıca bir hamleyle bu sıfatı benimseyip kendisi de kullanmaya başlayınca, Erdoğan bu defa “bay bay Kemal” demeye başladı.

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yeni genel başkanı Özgür Özel için “bay Özgür” diyemedi. Çünkü önceki tecrübe bu sıfatı kullanmanın CHP Genel Başkanının lehine döndüğünü görmüştü.

Bu yüzden olsa gerek, Erdoğan bu defa “Özgür Efendi” sıfatını kullandı.

****

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında (1934’te) bir kanunla lakap ve unvanlar kaldırılmıştı. 2867 sayılı kanunun ilk maddesi: Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılmıştır. Erkek ve kadın vatandaşlar, kanunun karşısında ve resmî belgelerde yalnız adlariyle anılırlar” şeklinde idi.

Bu lakap ve unvanlar resmi işlemlerde kullanımdan iyi ki kalktı. Fakat resmi olmayan bir şekilde yaşamaya devam ediyor.

Cumhuriyet döneminde genelde sosyolojik olarak okumuş, kariyer sahibi, zengin kimseler “bey” unvanıyla anılmakta. Fakat “efendi” genelde hizmetli, işçi, çiftçi gibi tahsil ve makam olarak “bey” sıfatına layık görülmeyen kesimler için kullanılıyor.

Bir de tarikat ve cemaatlerin mensupları, kendi liderleri için, “efendi hazretleri” onların çocukları ve yardımcıları için “efendi” sıfatını üstün bir saygı ifadesi olarak kullanıyorlar.

****

Karar Gazetesinde yazan Ahmet Taşgetiren Erdoğan’ı ve siyasi geleneğini iyi bilen bir yazardır. Erdoğan’ın “Özgür Efendi” hitabı için “basbayağı sokak ağzıdır bu. Evet, ben yakıştıramıyorum Cumhurbaşkanlığı iklimine bunu” diyor.

Seçim kazanmanın ilkelerden önce geldiğini bildiğimiz siyasetçilere bu tür dostça uyarılar lazımdır. Bunu yapabilecek çok az uyarıcı var. Dilerim Erdoğan ve diğer siyasiler bu uyarılardan ders çıkarsınlar.

Ancak Erdoğan CHP Genel Başkanına “Özgür Efendi” hitabını küçültücü bir sıfat olarak seçmemiş de olabilir. Belki de rakibinin “efendi” karakterinden etkilenerek söylemiştir.

Nitekim Özgür Özel de böyle yorumladı: “Yıllarca, aylarca düşünüp düşünüp bana söyleyebilecek söz olarak ‘efendi’ lakabını bulduysa bu bizim efendiliğimizdendir.”

******************************

Ne Yaptıysam Efendiliğini Alamadım

Sultan II. Mahmud’un devlet ricalinden mühürdarı, nişancısı ve sırdaşı, Halet Efendi denilen bir zat vardı. Zeki, hatip, fakat bir o kadar da kindar, gaddar ve çıkarcı idi. Çıkarlarına çomak sokanların amansız düşmanı olurdu.

Galata Mevlevîhânesi şeyhi Galib Dede’ye intisap etmiş ve kısa sürede Şeyh Galib’in gözüne girmeyi başarmış biriydi.

Hâlet Efendi, II. Mahmud üzerindeki nüfuzunu gittikçe arttırdı ve padişahın başdanışmanı oldu. Halk arasında “devlet kâhyası” diye anıldı; tayin ve azillerde büyük rol oynadı. Adı bir kısım yolsuzluklara ve devlet aleyhindeki bazı faaliyetlere karıştı. Kendisine rüşvet vermeyi reddeden ve Rum âsilerinin hakkından gelebilecek tek adam olan Tepedelenli Ali Paşa’nın katlinde önemli rol oynadı. Yenilik taraftarı veziriazamlardan Benderli Ali Paşa ile Hacı Salih Paşa’yı azlettirdi ve bir süre sonra Ali Paşa’yı öldürttü (1821). Şeyhülislâmlardan Mekkîzâde Mustafa Âsım Efendi ve halefi Çerkez Halil Efendi’nin de azillerinde etkili oldu.

****

Halet Efendi’nin elinden çok çekmişlerden biri de ricalden Defterdar Moralı Osman Efendi idi. Vakur, haysiyet sahibi ve şerefli olan bu zat Halet Efendi’nin tezgâhlarına âlet olmadığından, defalarca makamından, mansıbından olur. Sürgünlere gider, beş parasız kalır, ama bir kere bile eyvallah çekmez, doğru bildiğini söylemekten sakınmazdı.

Günün birinde Halet Efendi, Keçecizade İzzet Molla ile otururken Osman Efendi’nin geldiği söylendi. Halet Efendi hemen sofaya kadar koşarak karşıladı, izzet ikramda bulundu ve giderken de merdiven başına kadar inip uğurladı.

Olan biten karşısında İzzet Molla şaşkınlık ve hayretle şunları söyleyecekti: “Bilirim ki bu adamı bitiniz kadar sevmez, elinizden gelse bir kaşık suda boğarsınız. Ona etmediğiniz fenalık kalmadı, şimdi de bu kadar iltifat ettiniz. Sebebi nedir anlayamadım?” diye sorunca Halet Efendi şu cevabı vermişti:

“Evet, çok fenalık ettim, elinden valiliğini, memuriyetini, rütbesini, mevkiini hatta ekmeğini bile aldım. Lâkin üzerinde bir Efendilik vardır ki onu alamadım. Gördükçe de işte buna saygı göstermeye mecbur oluyorum.” (Örneklerle İslâm Ahlâkı/ Doç. Dr. M. Yaşar Kandemir)

Demek ki “efendi” olmak hiç de küçültücü değilmiş.

Bütün devlet ricalimiz ve siyasilerimiz “efendi” olsa ülkemizde siyaset çok daha kaliteli olurdu.

Önceki İçerikKocaeli Aydınlar Ocağı 2 Yıl Ara ile 2 Ulu Çınarını Toprağa Verdi
Sonraki İçerikGünün İnkılâpları
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.