Fevziye Abdullah Tansel’in büyük
emeklerle toplayıp 1941 yılında tasnif ettiği eser, ilk defa 1969 yılında Türk
Târih Kurumu tarafından basılmıştır. Eser, Prof. Dr. Abdullah Uçman tarafından yayına hazırlanmış ve 2023 yılında Ötüken Neşriyat yayını olarak kitap
raflarındaki yerini almıştır. Şiirler birincisi 1898, sonuncusu 1939 yılında
yayımlanan 12 adet kitapta yer almıştır. Çoğu eski harflerle basılmıştır.
Bunların latinize edilmesinin hayli bilgi, zaman ve zahmet isteyeceği mâlumdur.
50 yıl sonra yeniden yayınlanması, genç neslim millî duygularının yenilenmesine
ve canlanmasına vesile olacağı düşünülürse, önemli bir hizmetin
gerçekleştirildiği anlaşılacak ve takdir edilecektir. Emeği geçen herkes
teşekkürü hak ediyor.
13,5 X 21
santim ölçülerinde 534 sayfalık eserde yer alan 142 adet şiir, yer aldığı
kitapların ismine, konularına ve târihlerine göre ayrı ayrı tasnif edilmiştir. Bestelenen şiirler, notalarıyla eserde yer
almaktadır.
Eser; Pof.
Uçman’ın ‘Mehmed Emin ve Şiirleri Üzerine
Birkaç Söz’ başlıklı makalesi ile başlıyor. 1969 baskısından alındığı tahmin edilen önsöz;
Türk Târih Kurumu eski genel müdürlerinden ve Türk Ocakları Merkez Heyeti
Başkâtibi, eğitimci, gazeteci-yazar ve bürokrat Uluğ İğdemir (1900-1994) Bey’e aittir.
XXV (25) – LXXXV (85.) sayfalarda Uluğ İğdemir’e âit olduğu tahmin edilen ‘Ankara, 28 Aralık 1960’ notu konulmuş
yazı yer alıyor. ‘Mehmed Emin Yurdakul’un
Şiirleri’ başlıklı yazıda şâirin; *Yetiştiği
İçtimâî, Edebî Muhit, Açtığı Çığır. *İlk
Eseri: Türkçe Şiirler ve Uyandırdığı Akisler. *‘Türk Sazı’na Hazırlık Devresi. *Türk
Sazı ve Ey Türk Uyan’ın Neşri, Uyandırdıkları Alâka ve Şöhreti. *Başka Eserleri ve Dağınık Şiirleri. *Şiir Telâkkisi ve Husûsiyetleri. *Tesiri ve Hakkındaki Şiirler. Sonraki
sayfalarda kitabın nasıl basıldığı safha safha anlatıldıktan sonra; Recâîzâde
Ekrem’in, Abdülhak Hâmid’in, Sâmî’nin, Doktor Rıza Tevfik’in, Fazlı Necib’in
şiirlerine yer veriliyor.
Romen
rakamlarıyla numaralandırılan sayfalardan hemen sonra; ‘Biz Nasıl Şiir İsteriz’ başlıklı şiiri tâkip eden ‘Ben bir Türk’üm. Dinim, cinsim uludur.’
Mısraıyla başlayan ‘Cenge Giderken’ başlıklı şiirle, büyük üstâdın şiirler şölenine
geçiliyor.
Mehmed Emin
Yuurdakul’un çok kişinin bildiği ‘Ya Gazi
Ol Ya Şehid’ başlıklı şiiri 67 numara ile 102. Sayfada yer alıyor:
Haydi yavrum! Ben seni bu gün için doğurdum;
Hamurunu
yiğitlik duygusuyla yoğurdum;
Türk evlâdı odur ki, yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırmaz;
Bir yabancı bayrağı
Ezan sesi duyulan hiç bir yere astırmaz.
Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;
Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım!…
Haydi oğlum, haydi git
Ya
gazi ol, ya şehid!…
Haydi yavrum! Köyüne, nişanlına vedâ et;
Sabanını, tarlanı, ber şeyini fedâ et;
O
silâha sarıl ki, böyle günde bir erkek
Bu duâlı demirden başka bir şey kullanmaz;
Bunu tutan bir bilek
Köleliğin
uğursuz zincirine uzanmaz.
Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;
Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.
Haydi oğlum, haydi git;
Ya gazi ol, ya şehid!…
Haydi yavrum! Kendine sen de, ‘Yiğit er’ dedir
Büyüdüğün Gaziler ocağına can getir;
O cenkleri kazan ki, senin büyük ‘Türk’ adın
Yedi-iklim, dört-bucak içerisine ün salsın;
Beş yüz yıllık ecdâdın
Kabirlerde titreyen kemikleri öç alsın.
Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;
Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.
Haydi oğlum, haydi git;
Ya Gazi ol, ya şehidi…
Haydi yavrum! Bugün de dertli ninen ağlasın;
Ayrılığın
oduyla yüreğini dağlasın;
O yaşları saçsın ki, senin arslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun;
Kara yerin yüzünde
Ayağının bastığı dağlar, beller leş dolsun.
Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;
Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.
Haydi oğlum, haydi git;
Ya
gazi ol, ya şehid…
***
Kitabın son
bölümünde ‘Notlar ve Muhtelif İndeksler’
var.
ÖTÜKEN
NEŞRİYAT A. Ş.
İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433
İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: otuken@otuken.com.tr www.otuken.com.tr
MEHMED EMİN YURDAKUL: 13 Mayıs 1869’da |
FEVZİYE ABDULLAH TANSEL: 23 Şubat 1912’de |