Mehmed Emin Yurdakul’un Bütün Şiirleri

84

Fevziye Abdullah Tansel’in büyük
emeklerle toplayıp 1941 yılında tasnif ettiği eser, ilk defa 1969 yılında Türk
Târih Kurumu tarafından basılmıştır. Eser, Prof. Dr. Abdullah Uçman tarafından yayına hazırlanmış ve 2023 yılında Ötüken Neşriyat yayını olarak kitap
raflarındaki yerini almıştır. Şiirler birincisi 1898, sonuncusu 1939 yılında
yayımlanan 12 adet kitapta yer almıştır. Çoğu eski harflerle basılmıştır.
Bunların latinize edilmesinin hayli bilgi, zaman ve zahmet isteyeceği mâlumdur.
50 yıl sonra yeniden yayınlanması, genç neslim millî duygularının yenilenmesine
ve canlanmasına vesile olacağı düşünülürse, önemli bir hizmetin
gerçekleştirildiği anlaşılacak ve takdir edilecektir. Emeği geçen herkes
teşekkürü hak ediyor.

13,5 X 21
santim ölçülerinde 534 sayfalık eserde yer alan 142 adet şiir, yer aldığı
kitapların ismine, konularına ve târihlerine göre ayrı ayrı tasnif edilmiştir.  Bestelenen şiirler, notalarıyla eserde yer
almaktadır.

Eser; Pof.
Uçman’ın ‘Mehmed Emin ve Şiirleri Üzerine
Birkaç Söz
’ başlıklı makalesi ile başlıyor.  1969 baskısından alındığı tahmin edilen önsöz;
Türk Târih Kurumu eski genel müdürlerinden ve Türk Ocakları Merkez Heyeti
Başkâtibi, eğitimci, gazeteci-yazar ve bürokrat Uluğ İğdemir (1900-1994) Bey’e aittir.
XXV (25) – LXXXV (85.) sayfalarda Uluğ İğdemir’e âit olduğu tahmin edilen ‘Ankara, 28 Aralık 1960’ notu konulmuş
yazı yer alıyor. ‘Mehmed Emin Yurdakul’un
Şiirleri’
başlıklı yazıda şâirin; *Yetiştiği
İçtimâî, Edebî Muhit, Açtığı Çığır
. *İlk
Eseri: Türkçe Şiirler ve Uyandırdığı Akisler
. *‘Türk Sazı’na Hazırlık Devresi. *Türk
Sazı ve Ey Türk Uyan’ın Neşri, Uyandırdıkları Alâka ve Şöhreti
. *Başka Eserleri ve Dağınık Şiirleri. *Şiir Telâkkisi ve Husûsiyetleri. *Tesiri ve Hakkındaki Şiirler. Sonraki
sayfalarda kitabın nasıl basıldığı safha safha anlatıldıktan sonra; Recâîzâde
Ekrem’in, Abdülhak Hâmid’in, Sâmî’nin, Doktor Rıza Tevfik’in, Fazlı Necib’in
şiirlerine yer veriliyor.

Romen
rakamlarıyla numaralandırılan sayfalardan hemen sonra; ‘Biz Nasıl Şiir İsteriz’ başlıklı şiiri tâkip eden ‘Ben bir Türk’üm. Dinim, cinsim uludur.
Mısraıyla başlayan  ‘Cenge Giderken’ başlıklı şiirle, büyük üstâdın şiirler şölenine
geçiliyor.

Mehmed Emin
Yuurdakul’un çok kişinin bildiği ‘Ya Gazi
Ol Ya Şehid
’ başlıklı şiiri 67 numara ile 102. Sayfada yer alıyor:

Haydi yavrum! Ben seni bu gün için doğurdum;

 Hamurunu
yiğitlik duygusuyla yoğurdum;

Türk evlâdı odur ki, yurdu olan toprağı

Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırmaz;

Bir yabancı bayrağı

Ezan sesi duyulan hiç bir yere astırmaz.

Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;

 Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım!…

Haydi oğlum, haydi git

 Ya
gazi ol, ya şehid!…

Haydi yavrum! Köyüne, nişanlına vedâ et;

Sabanını, tarlanı, ber şeyini fedâ et;

 O
silâha sarıl ki, böyle günde bir erkek

Bu duâlı demirden başka bir şey kullanmaz;

Bunu tutan bir bilek

 Köleliğin
uğursuz zincirine uzanmaz.

Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;

 Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.

Haydi oğlum, haydi git;

Ya gazi ol, ya şehid!…

Haydi yavrum! Kendine sen de, ‘Yiğit er’ dedir

Büyüdüğün Gaziler ocağına can getir;

O cenkleri kazan ki, senin büyük ‘Türk’ adın

Yedi-iklim, dört-bucak içerisine ün salsın;

Beş yüz yıllık ecdâdın

Kabirlerde titreyen kemikleri öç alsın.

Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;

 Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.

Haydi oğlum, haydi git;

Ya Gazi ol, ya şehidi…

Haydi yavrum! Bugün de dertli ninen ağlasın;

 Ayrılığın
oduyla yüreğini dağlasın;

O yaşları saçsın ki, senin arslan göğsünde

Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun;

Kara yerin yüzünde

Ayağının bastığı dağlar, beller leş dolsun.

Git evlâdım, yıllarca ben oğulsuz kalayım;

 Şu
yaralı bağrıma kara taşlar çalayım.

Haydi oğlum, haydi git;

 Ya
gazi ol, ya şehid…

***

Kitabın son
bölümünde ‘Notlar ve Muhtelif İndeksler
var.

ÖTÜKEN
NEŞRİYAT A. Ş.

İstiklal Caddesi, Ankara Han Nu: 63/3 Beyoğlu 34433
İstanbul Telefon: 0.212- 251 03 50

Belgegeçer: 0.212-251 00 12 e-Posta: otuken@otuken.com.tr  www.otuken.com.tr 

 

 

 

MEHMED EMİN YURDAKUL:

13 Mayıs 1869’da
İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. 1889’da Mekteb-i Hukuk’a kaydoldu; iki yıl kadar
sonra buradan ayrılmak mecbûriyetinde kaldı. Bu târihten itibâren edebiyat ve
şiirle daha yakından ilgilendi. 1892’de, ilk eseri ‘Fazilet ve Asâlet’ dolayısıyla Sadrazam Cevat Paşa’nın tavsiyesi
üzerine Rüsûmat İdâresi’ne önce memur, ardından evrak müdürü tâyin edildi.
1892’de İstanbul’a gelen Cemâleddîn-i Efgânî’nin sohbetlerine katıldı, bazı
fikirlerinden istifâde etti. 1897 Osmanlı-Yunan Muharebesi sırasında
aralarında ‘Anadolu’dan Bir Ses Yahut
Cenge Giderken
’ başlıklı şiirin de bulunduğu, hece vezni ve sâde bir
Türkçe ile şiirler yazmaya başladı. Millî duyguları herkesin kolayca
anlayabileceği bir dille ifâde ettiği şiirleri devrin edebiyat çevrelerinde
büyük ilgi gördü. 1898’de bu şiirlerini ‘Türkçe
Şiirler
’ adıyla kitap hâlinde yayımladı. Türk Yurdu Dergisi’nin ve Türk
Ocağı’nın kuruluşunda da aktif bir rol alan Yurdakul’un, Birinci Dünya Savaşı
yıllarında, Türk Sazı’nı (1914) tâkiben yayımlanan ‘Ey Türk Uyan’ (1914), ‘Tan
Sesleri
’ (1915), ‘Ordunun Destanı
(1915), ‘Dicle Önünde’ (1916), ‘Turan’a Doğru’ (1918) ve ‘Zafer Yolunda’ (1918) adlı manzum
eserleri, savaşan Türk askerlerinin en önemli manevİ güç kaynaklarından
olmuştur. Edebiyât-ı Cedîde şâirlerinden farklı olarak sanatın gayesinin
güzellik yanında millî fayda temin etmek olduğunu belirtmiş, halkın
dertlerini ve acılarını dile getirmeyi ve bunlara çâre aramayı ilke
edinmiştir. Hayatının sonuna kadar edebiyatta halkçılık ve milliyetçilik
prensibine bağlı kalan Mehmed Emin Yurdakul, Cumhuriyet’ten sonraki yıllarda
ortaya çıkan memleketçi edebiyatın oluşmasına da önayak olmuştur. 14 Ocak
1944’te vefat etmiştir.

 

 

FEVZİYE ABDULLAH TANSEL:

23 Şubat 1912’de
Muş’ta doğan Fevziye Abdullah Tansel, Molova, Metroviçe, Niğde, Muş, Kayseri
ve Elaziz kadılıklarında bulunan Abdullah Hulûsi Efendi ile Dobriç müftüsü
Yörükoğlu Mustafa Efendi soyundan Sârâ Hanım’ın kızıdır. 1931’de İstanbul Kız
Lisesi, 1934’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü ile Yüksek Muallim Mektebi’nden mezun olmuştur. Erken
yaşlarda şiir yazmaya başlayan ve ilk verimleriyle 1929’da Balıkesir’de
neşredilen Türk Dili dergisinde ismi görülen Tansel, daha sonraları ‘Köprülü Mektebi’ diye
tanımlayabileceğimiz elmî çevreye mensup velût bir edebiyat târihçisi olarak
temâyüz etmiştir. Muhtelif ansiklopedilere yazdığı ilmî maddeler, edebiyat
târihi sâhasında ortaya koyduğu makale ve kitap çapında çalışmalarla ömrü
boyunca Türk kültürüne hizmet eden Tansel, 1984 yılında Münevver Ayaşlı’yla
birlikte Türkiye Yazarlar Birliği’nin Üstün Hizmet Ödülü’nü almıştır. 4 Ağustos
1988’de Ankara’da vefat etmiş ve Cebeci Asrî Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Önceki İçerikGıda Ürünlerinde Önlenemeyen Pahalılık
Sonraki İçerikÖğrenmeden Uzman Öğretmen Olmak?
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.