Türkiye’nin ‘Cosa Nostra’sı

113

Cosa Nostra” yeryüzündeki ilk ve esas mafya organizasyonudur.
İtalya’daki Basilicata, Campania, Sicilya, Puglia ve Calabria’daki suç
örgütlerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş ve 19. yüzyılın son çeyreğinden
günümüze kadar özellikle Sicilyalı grupların ve büyük ailelerin liderliğinde
etkin olup dünya çapında faaliyetler yürütmüşlerdir. “Cosa Nostra” ifadesi Türkçede “bizim işimiz” veya “davamız” anlamına gelmektedir.

 

Birbirleriyle işbirliği olan her
aile ittifakının başında, aileler üstü bir saygınlık ve otorite sahibi olan ve Baba anlamına gelen Padrino bulunmaktaydı. En yaşlı ve tecrübe sahibi olan ve idare
etme konusunda rüştünü ispatlamış kişi Padrino oluyordu. Padrino yani Baba
olmak isteyen adaylar, bazı dönemlerde kendilerine ait özel silahlı gruplarıyla
birlikte rakiplerini ortadan kaldırarak yönetimi ele almışlardır. Padrinoların
her biri Sicilya’da ve İtalya’nın diğer bölgelerinde yönettikleri aileler
içinden bir tanesini diğer ailelere liderlik yapması için bir Lider Aile tayin
ederdi. Buna Capofamiglia denirdi.
Padrino’ya bağlı olan her aile ticaretin yoğun olduğu bölgelerdeki suç
unsurlarını kendilerine bağlamaları için Şef anlamına gelen bir Caporegime tayin ediyordu. Her
Caporegime unvanlı şahsın yanında Asker anlamına gelen Soldato adlı bir yardımcısı ve silahlı unsurları vardı. Caporegime
unvanlı silahlı unsur liderleri, içlerinden birini lider seçiyordu. Bu şahsa
Şeflerin Şefi anlamına gelen Capo di
tutti Capi
denmekteydi.

 

Caporegimeler suça bizzat karışmazlar ve işlerini Soldatoları aracılığı
ile idare ederdi.

 

Ayrıca her Padrino, kendisine
bağlı olan her aileye Müşavir anlamına gelen birer Consigliere tayin etmekteydi. Consigliere unvanlı bu şahısların
görevi Padrino’ya bilgi vermek ve bağlı olduğu aileye yardımcı olmaktır.
(Kaynak; Vikipedi)

 

Türkiye’nin Cosa
Nostra’sı

 

Türkiye’de de uzun yıllardır son
derece disiplinli hiyerarşik yapıya sahip bir organize suç örgütü faaliyet
göstermektedir. Bu organize suç örgütü, tıpkı Cosa Nostra gibi Ceza Kanunu’nda
yazan hemen her suçu işlemekte ama öte yandan siyasette, bürokraside ve yargıda
menfaat temin etme ve/veya korkutma yoluyla söz geçirdiği kişiler sayesinde hem
faaliyetlerini kamu imkanlarını kullanarak gerçekleştirmekte hem de kamu
gücüyle üyelerine koruma sağlamaktadır.

 

Türkiye’de faaliyet gösteren bu
organize suç örgütü, kendilerine sağladıkları konfor alanı sayesinde uyuşturucu
kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma,
öldürme, haraç, yağma (gasp, mala çökme), hırsızlık, kişiyi hürriyetinden
yoksun kılma, işkence, rüşvet, irtikap, yargıyı etkileme, borsada ve genel
olarak para piyasalarında manipülasyon yapma, dolandırıcılıki cebir, tehdit vb.
gibi Türk Ceza Kanunu’nda yazan hemen her suçu pervasızca işlemekte ve
bürokrasi ve yargı üzerinde oluşturdukları menfaat ve/veya korku atmosferi
sayesinde kendi haklarında adli soruşturma açılmasına mani olmaktadır. Hatta bu
organize suç örgütü, bürokrasi ve yargı üzerinde oluşturduğu korku atmosferi
sayesinde kendi işlediği suçların ört bas edilmesini sağlamaktadır.

 

Türk Cosa Nostrasını yönetenler
de tıpkı Sicilyalı rol modelleri gibi suça bizzat karışmamakta ve işlerini
Soldatoları aracılığı ile görmektedirler.

 

Davamız

 

Tüm zamanların en iyi filmleri
arasında sayılan The Godfather (Baba) filminin çekilmesi aşamasında, Cosa
Nostra’nın başındaki isim olan Joe Colombo filmin çekilmesini engellemek için
filmin yapımcısı Albert S. Ruddy’ye (Al Ruddy) ciddi baskılar yapar. Ancak
sonunda Al Ruddy filmin çekilmesi konusunda Joe Colombo’yu ikna eder. Joe
Colombo’nun filmin çekilmesine izin vermek için tek bir şartı vardır; filmin
içinde “Cosa Nostra” ve “Mafya” kelimeleri asla yer almayacaktır.

 

“Cosa Nostra” kelimesi her ne
kadar “Davamız” anlamına gelse de Joe Colombo başta olmak üzere tüm Cosa Nostra
ailesi “Davamız” ifadesini ulu orta kullanmamaya ve hatta bu ifadenin başkaları
tarafından da kullanılmamasına özen göstermektedir. Türkiye’nin Cosa Nostra’sı
ise bu konuda prototipinden ayrılmaktadır. Türkiye’nin Cosa Nostra’sının
tepeden tırnağa tüm üyelerinin “Davamız” ve/veya bu anlama gelen ifadeleri üstelik
bu ifadeye büyük bir kutsiyet atfederek son derece ulu orta kullandıkları
görülmektedir.

 

Yeryüzündeki hiçbir güçlü ülke
Cosa Nostra ve emsali organize suç örgütlerinin oyuncağı haline gelemez. Böyle
bir durum ülkeleri zayıflatır o ülkelerin halklarını da fakirleştirip
köleleştirir. Türkiye’nin zayıflıktan Türk milletinin de fakirlikten korunabilmesi
için Türkiye’nin organize suç örgütlerinin hâkim yapısından korunması ve
kurtarılması gerekmektedir. Türkiye bundan birkaç yıl önce benzeri bir organize
suç örgütünden kurtulmuştu, inşallah en kısa sürede Türk tipi Cosa Nostra’dan
da kurtuluruz.

Önceki İçerikThukydıdes
Sonraki İçerikİktidar
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.