Altın Sözler

114

     “Hz. Ebu Bekir’in
sözleri:

 

     -İstişarede doğru
söyle ki, oyun doğru çıksın.

     -Mal hasislerde,
silah korkaklarda, oy zayıflarda olursa, işler bozulur.

     -Cezası en hızlı
olan günah, zulümdür.

     -Ölüme düşkün ol
ki, hayat bulasın.

     -Doğruluk emanet,
yalan hıyanetliktir. 

       x                                  

     -Size sekiz
tavsiyede bulunuyorum, bunları tutarsanız kurtuluşa erersiniz: 

 

     1) Haramdan
sakınınız, çünkü fakirin süsüdür.

     2) Şükür,
zenginliğin süsüdür.

     3) Sabır, belanın
süsüdür.

     4) Tevazu,
asaletin süsüdür.

     5) Yumuşaklık,
ilmin süsüdür.

     6) Ağlamak,
korkunun süsüdür.

     7) Başa kakmamak,
ihsanın süsüdür.

     8) Huşû, namazın
süsüdür.

x

      Hz. Ömer’in
sözleri:  

  

     -Günah işlemekten
vazgeçmek, tövbe ile uğraşmaktan kolaydır.   

     -Başkasında
gördüğün ayıbın, kendinde olduğunu görmekten, daha büyük ayıp yoktur.  

     -Olmamış şeyleri sual edeceğine,
olmuşlardan, ibret almayı öğren.  

     -Şam’a geldiğinde
şehirde veba salgını olduğunu öğrenince, şehre girmeyen Hz. Ömer’e:

    “Allah’ın
kaderinden mi kaçıyorsun?” dediler…Şu cevabı verdi: “Allah’ın kazasından kaderine

      Sığınıyorum.”

     -Bugünkü işini,
yarına bırakma.

     -Bir adamın
şöhretine ve görünüşüne aldanmayın.

      Bir insanın
namazına niyazına bakmayın,

      Aklına ve
doğruluğuna bakın.

     -İnsanlarla iyi
dostluk kurmak, aklın yarısıdır.

      Yerinde sual sormak; ilmin yarısı,

      Tedbirli olmak,
yaşamanın yarısıdır.  

     -İnsanın aslı
aklıdır, şerefi de dinidir, mürüvveti ise ahlâkıdır. 

     -İnsanları tanımak
için, ya komşuluk et, ya da yolculuk. 

     -Edep, mirastan
daha hayırlıdır.   

     Hz. Osman’ın
sözleri: 

 

     -Mezardan, daha
korkunç bir yer görmedim. 

     -Kıyamet günü,
hesaba çekileceğini bile bile, mal biriktirene hayret ederim. 

     -Cehennemi bildiği
halde, günah işleyen kimseye hayret ederim.

     -Cenneti bildiği
halde, istirahat edene hayret ederim. 

     -Ölümü bildiği
halde, gülen kimseye hayret ederim. 

     -Ben terazi
değilim ki, hatadan uzak kalayım. 

     -Sabredin, yoksa
pişman olursunuz. 

     -Ferahladığın
vakit, düşmanın sıkılması, ne güzel bir intikamdır.”  (Taşkın Tuna)  

Önceki İçerikGaro Paylan Önergesi ve Ermeni Gerçeği
Sonraki İçerikİbnülemin Mahmud Kemal İnal ve Eserleri – 23
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.