Atari salonlarından internet
cafelere geçiş dönemini yaşayan nesiliz biz. Bilgisayar sahibi olmanın araba
sahibi olmaktan daha imkânsız olduğu dönemden, bilgisayarın evlere yeni yeni
girmeye başladığı döneme geçişe şahit olan nesiliz. Her eve bilgisayar girmeye
başlaması, bilgisayar sahiplerine ilim irfan dışında başka nimetlerin akmasına
da yol açıyordu. CINE-5’i şifresiz izlemek gibi örneğin. Evlerinde bilgisayarı
olanların işten anlayanları CINE-5’te yayınlanan maçları ve diğer tüm
programları şifresiz olarak izleyebiliyorlardı. Bilgisayar sahibi olmanın
getirdiği en büyük nimet ise şüphesiz ki bilgisayar oyunlarıydı. Evde atariyle
2 boyutlu olarak Super Mario oynayan çocuklar artık Fifa başta olmak üzere pek
çok oyunu bilgisayarda fevkalade bir keyifle oynayabiliyorlardı.
Bizim neslin oynadığı en iyi
bilgisayar oyunlarından biri de hiç şüphesiz ki Age of Empires’dı. İtiraf etmek
lazım ki hala zaman zaman bilgisayara yükleyip oynadığım oluyor. Karanlık Çağ’dan
başlayıp tarımla, demircilikle vs. uğraşarak medeniyeti geliştirmek ve çağ
atlamak; çağ atladıktan sonra da ordu üretip diğer ülkeleri fethetmek bu
strateji oyununu son derece cazip hale getiriyordu. Özellikle ikinci oyunda
Osmanlı medeniyetinin en güçlü medeniyet olması, Yeniçeri üreterek düşman
toprakları fethetme imkânı bulunması Age of Empires II’yi bizler için daha
keyifli hale getiriyordu.
Her oyunda olduğu gibi Age of
Empires II’de de bir takım oyun hileleri vardı elbette. Besininiz mi bitti? Ekrana
“CHEESE STEAK JIMMY’S” yazın, besin miktarınız bin birim yükselsin. Odununuz mu
bitti? Ekrana “LUMBERJACK” yazın bin birim odun sahibi olun. Paranız mı bitti?
Ekrana “ROBIN HOOD” yazın, paranız bin birim yükselsin ve zenginleşin.
Başlıktaki Robin Hood, oyun
hilesi olan Robin Hood sizin anlayacağınız. Yoksa sizin aklınıza gelen Sherwood
Ormanı’nın Reisi olan değil. Bu ifadeyi “devlet zenginden alıp fakire versin”
şeklinde anlayıp yorumlayanlarda olabilir tabi. Saygı duyarım.
Ben de Ekonomistim
Ülkede son zamanlarda ekonominin
içler acısı hali hepinizin malumu. Olan biteni burada yazıp malumu ilam etmeye
gerek yok. İşin acı tarafı ise Ak Parti iktidarı ve onun ortağı olan MHP,
ülkenin ekonomi başta olmak üzere hiçbir sorununu çözebilecek beceriye sahip değil.
İşin daha acı tarafı ise ne Ak Parti’nin ne de MHP’nin ülkenin sorunlarını
çözmek gibi bir dertlerinin bulunmaması.
Sayın Cumhurbaşkanı, yaptığı
konuşmalarda sık sık “Ben ekonomistim” vurgusunu yapıyor ve ekonomik sorunları
çözecek beceriye sahip olduğunu ileri sürüyor. El-Hak doğrudur. Sayın
Cumhurbaşkanımız ülkenin ekonomik sorunlarını çözecek kalite ve kalibrede
birisidir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın etrafındaki kişiler için aynı şeyleri
ifade edemeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın etrafı, sorun çözme becerisinden
yoksun bir güruhla kuşatılmış durumda. Nitekim bu güruhun Sayın
Cumhurbaşkanı’na “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” gibi ekonomi biliminin özüne
aykırı ifadeler kullandırmaları ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu ifadeleri her
kullanmasından sonra dövizin yukarı fırlayıp rekor üzerine rekor kırması
ortada. Ülkenin ekonomik göstergeleri bakımından döviz kuru tek başına bir
ölçüt değil elbette. Ama ülke ekonomisinin genel manada, önüne gelenden 7-8 gol
yiyen San Marino milli takımına döndüğü de ortada.
Öyle görünüyor ki, bu ülkede
ekonomiden sorumlu olanlar ekonomiyi düze proje ve aksiyon bilgisinden çok
uzaklar. Bu konuda kesin çözüm getirecek bir reçeteye sahip değiller. İşe
yarayacak formulü ben söyleyim hiç olmazsa; “Robin Hood!” Sağa sola bunun
yazılması, mevcut tedbirlerden daha faydalı olur kesinlikle!