Oğuz Çetinoğlu: Yunanistan’ın, Ege Denizi’nde
milletlerarası antlaşmaları ve milletlerarası hukuku yok sayarak devlet
uygulamaları yaptığı hususunda beyanlarınız var. Asıl sorulara geçmeden önce
konunun uzağında bulunanlar için bu adalarla alâkalı olarak özet şeklinde
açıklama lütfeder misiniz?
Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım: Bu adalar;
Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba
olmak üzere toplam 9 Ada’dır.
Kuzey Ege
Adalarının hukukî statüsü 13-14 Şubat 1914 tarihli Altı Büyük Devlet Kararı ve
1923 Lozan Antlaşması’nın 12 ve 13. maddeleri ile belirlendi.
Çetinoğlu: Hangi devletler
efendim?
Yalım: Almanya,
Avusturya-Macaristan, İngiltere, İtalya, Fransa ve Rusya
Çetinoğlu: Adaların
başlangıçtaki statüsü nasıldı?
Yalım: Yunanistan’a
adaların egemenliği değil, sâdece kullanma hakkı yâni zilyetlik (possession)
verildi. Adaların mülkiyeti ile deniz yetki alanları ve hava sâhası Türkiye’de
kaldı.
Çetinoğlu: Yunanistan’ın
anlaşma metninin dışına çıktığı sâbit mi?
Yalım:
Bakanlıklara
ve Genelkurmay’a ilmî danışmanlık yapan Ali Kurumahmut’un yazdığı kitapta ve
Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Prof. Dr. Sevin Toluner ile Deniz Bölükbaşı’nın
kitaplarında da Yunanistan’a adaların egemenliği değil, sâdece kullanma hakkı
yani zilyetlik (possession) verildiği yazılmıştır. Adalar, gayri askerî statüde
olup Yunanistan, adalarda ve etrafındaki deniz yetki alanlarında askerî
tatbikat yapamaz.
Savunma Bakanı
Hulusi Akar ve Bakanlık, sâdece Doğu Ege Adaları’nın Gayri Askerî Statüde
olduğunu ve silahlandırıldığını vurguluyor. Ancak adaların hukukî statüsünü
görmezden geliyor.
Türk Savunma
Bakanlığı’nın bu duruma seyirci kalması dikkat çekiyor.
Çetinoğlu: Zilyetlik
hakkının verilmesine rağmen Türkiye’nin adalar üzerindeki hakları nelerdir?
Yalım: Mevcut durum
itibâriyle, söz konusu 9 Ada’nın mülkiyeti ile karasuları, bitişik bölge, kıta
sahanlığı, münhasır ekonomik bölge gibi deniz yetki alanları ve hava sahası
Türkiye Cumhuriyeti’ne aittir. Yunanistan, Altı Büyük Devler Kararı ve Lozan
Antlaşması’nın 12 ve 13. Maddelerini ihlal ettiği için anılan adalar üzerindeki
kullanma hakkını kaybetmiştir. Türkiye’nin adaları geri sisteme hakkı vardır.
Çetinoğlu: Sizin
beyanlarınız basın organlarında yer aldı. Yetkili şahıs ve mercilerin tutumu ne
oldu?
Yalım: 03 Ekim 2021’de
düzenlenen Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda,
denizlerimizdeki hak alâka ve menfaatlerimizin korunduğu belirtilmiştir. Ancak,
Yunan Deniz Kuvvetleri, PARMENION-21 Tatbikatı kapsamında, 29
Eylül 2021’de, Sakız Adası’nın karasularında askerî tatbikat icra etti. Yunanistan’a
kullanma hakkı verilen Sakız Adası, 1914 Altı Büyük Devlet Kararı ve 1923
Lozan Antlaşması’na göre Türk Adası olup etrafındaki karasuları da Türk
Karasuları’dır. MSB ve Türk Deniz Kuvvetleri, Yunan Deniz Kuvvetleri’nin
Sakız Adası Türk Karasuları’nda askerî tatbikat yapmasına seyirci kalmıştır.
Çetinoğlu: Basında yer
alan haberlere göre askerî tatbikat yapan gemiler, tatbikatın son gününde
sahayı terk etti. Bunun dışında ne gibi gelişmeler yaşandı?
Yalım: Sakız Adası’nda
icra edilen PARMENION-21 Tatbikatı’na Yunan Savunma Bakanı ve
Komuta Heyeti ile birlikte Savunma Bakanı Yardımcısı Nikolaos Chardalias
da katıldı.
Chardalias, 29 Eylül
2021’de İzmir Koyun Adası’na askerî helikopter ile gelerek adada
görevli Yunan askerlerini denetledi. Denetleme haberi Yunan Savunma Bakanlığı
Resmî İnternet Sitesi’nde yayımlandı.
Chardalias, 2004’ten beri
Yunan işgali altında olan İzmir Koyun Adası’nda, işgalci Yunan askerleri ile
birlikte egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı. Yunan bayrağının altında
Türkiye’ye meydan okuyan Chardalias, İzmir / Karaburun’u arka fon olarak
kullandı. Chardalias, Yunan Askerî Üssü’nde yaptığı denetleme sonrasında
İzmir Koyun Adası Belediye Başkanı Georgios Daniil ile buluştu.
Chardalias, İzmir Koyun
Adası’nda Türkiye’ye meydan okurken aynı gün Yunan Milletvekili Vasillis
Ypsilantis de 2004’ten beri Yunan işgali altında olan Aydın Eşek Adası’na
geldi. Ypsilantis’in ziyareti Yunan basınında yayımlandı.
Ypsilantis, Aydın Eşek
Adası’nda, Belediye binasının önünde, Yunan ve AB bayraklarının altında
Belediye Başkanı Evangelos Kottoros ve diğer yetkililer ile birlikte
egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı.
Çetinoğlu: Gösterilerin
bir mânâsı olmalı. Devamında daha fazla rahatsız edici durumlarla karşı karşıya
gelebiliriz. Gösterdiğimiz tepkinin yeterli olmadığı söylenebilir mi?
Yalım: Verilen somut
örnek ve belgelerden anlaşılacağı üzere, Millî Savunma Bakanlığı’nın, “Yunanistan’ın hukuka aykırı, provokatif ve
saldırgan tutumuna karşı mütekabiliyet kapsamında sâhada gerekli karşılık
verilmektedir” söylemi gerçeklerle bağdaşmıyor. Bakanlık,
adalarımızdaki Yunan işgaline seyirci kalıyor ve sâhada Yunanistan’a karşılık
vermiyor.
Çetinoğlu: ‘Problem çıkarmayalım’ düşüncesi, daha
büyük problemlere çıkarılmış dâvetiye olabilir mi?
Yalım: Savunma
Bakanlığı, Yunanistan’a karşılık vermezse işgale meşruiyet kazandırmış olur.
Çetinoğlu: Aksaklık
nereden kaynaklanıyor?
Yalım: 2016 Yılına
kadar Yüksek Askeri Şura (YAŞ)’nın yapısı Başbakan ve Savunma Bakanı’ndan oluşan 2 siyasetçi ile
11 general/amiral’den oluşuyordu. 2016’da yapılan değişiklikle YAŞ’ın siyasetçi
kadrosuna Başbakan/CB Yardımcıları, Adâlet, Dışişleri ve İçişleri Bakanları
eklenerek siyasetçi sayısı 6’ya çıkarıldı. Asker sayısı 4’e düşürüldü.
Çoğunluğu siyasetçilerden oluşan şura, Yüksek
Siyasi Şura’ya dönüştü. Ancak, şura’nın adı Yüksek Askeri Şura olarak
kaldı.
Çetinoğlu:
Hassasiyetiniz her türlü takdirin üzerinde. Ümit edilir ki uyarıcı olur. Genel
mâhiyetteki değerlendirmenizle röportajımızı bitirebilir miyiz Albayım?
Yalım: YAŞ’ta
çoğunluğun siyasetçilere geçmesi ve YAŞ’ın siyasallaşması ile birlikte, liyakat
kuralı yok sayıldı ve işgale seyirci kalanlar ödüllendirilmeye başlandı. Hulusi Akar ve Yaşar Güler’in döneminde,
Yunanistan 4 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını daha işgal etti. Akar, Savunma
Bakanlığına, Güler de Genelkurmay Başkanlığı’na atanarak ödüllendirildi. Ege Ordusu Kurmay
Başkanlığı döneminde işgale seyirci kalan Musa
Avsever Korgeneral
ve Orgeneral rütbelerine terfi ettirilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na
atandı. Ege Ordusu Komutanı Ali Sivri’nin döneminde 2 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı işgal edildi. Sivri, Orgeneral
rütbesine terfi ettirilerek ödüllendirildi. Genelkurmay Plan ve Prensipler
Başkanlığı döneminde işgale seyirci kalan Yavuz
Türkgenci, görev süresi uzatılarak ödüllendirildi ve 3. Ordu
Komutanlığı’na atandı.
Tayyip
Erdoğan’ın başkanlığındaki Yüksek Askeri Şura, işgale seyirci kalan generalleri
ödüllendiriyor. Ödüllendirilen generaller, işgale seyirci kalmaya devam ediyor. Peki, bu vatanı kim savunacak? Vatan topraklarına kim sâhip çıkacak?
Yunan işgali altında bulunan 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı’ndaki Yunan,
Bizans ve AB bayraklarını kim indirecek? Vatan topraklarındaki 6 bin Yunan
askerini kim def edecek?
Millî Savunma Bakanı Hulusi
Akar 07 Ekim 2021’de, Deniz Harp Okulu Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı
konuşmada, ‘Koyun Adası’na kadar gelip tatbikat yapmak
tahrik değildir de nedir?’ diye konuştu.
Ancak, Akar, Koyun Adası’nın 2004’ten beri işgal altında olduğunu söylemedi.
Savunma Bakanlığı şikâyet makamı değil icra makamıdır. Bakan’ın görevi
adalarımızdaki işgali sona erdirerek Yunan ve Bizans bayraklarını indirmek ve
yerine Şanlı Türk Bayrağımızı çekmektir.
https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/skandal-poza-tepki-tahrik-degil-de-nedir-6697938/
ÜMİT YALIM 1959 yılında Malatya / Yeşilyurt’ta
Piyade Subayı olarak, Komando ve Hava
2000 Yılında Bosna Hersek / 2006-2009 Yılları arasında
2009-2010 Yılları arasında Milli
Siyaset Bilimi ve Uluslararası
|
(Röportajın yapılmasına vesile olan Aziz ve Muhterem Dostum
CELAL ÖCAL Beyefendi’ye teşekkür ederim.)