Ayasofya İçin Öncelik İbadet Değil Siyaset

95

Ayasofya’nın müze olmasını sağlayan 1934 tarihli
Bakanlar Kurulu Kararı Danıştay tarafından iptal edildi.

Bu suretle Ayasofya 1934 tarihli karardan önceki
hale yani cami statüsüne döndü.
 Cumhurbaşkanı bu kararı onayladı
ve Ayasofya Diyanet’e devredildi.

“Ayasofya ibadete açıldı” denilmesi tam doğru değil. Çünkü
Ayasofya’nın Hünkâr Mahfili ile Topkapı Sarayı tarafından girişteki
müştemilatında ezan okunup, namaz kılınmakta idi. Müze yerine cami statüsü
kabul edilince bu tarihi eserin ana bölümünde de namaz kılınacak.

Danıştay’ın önceki yıllarda verdiği kararların tam zıddına
karar vermesi, kararın “siyasi etki altında” verildiğinin bir
işareti. Zaten Cumhurbaşkanının ve AKP’li yetkililerin açıklamaları da
Ayasofya’nın camiye çevrilmesi kararının “siyasi bir karar” olduğu yönünde.
 Zaten
“Danıştay kararında siyasi etki yok” deseler, bu
kararın siyasi getirisinden
 faydalanamazlar.

Cumhurbaşkanı, kendi yetkisi olmasına rağmen,
Ayasofya’yı kararname ile açma yerine topu Danıştay’a attı. Böylece dışarıya
“yetki yargının ve yargı bağımsız” diyecek. İçeriye ise “biz açtık”
propagandası yapacak.

Danıştay’ın siyasi iradenin etkisi ile karar
vermesine 
dair beyanlar, zaten yargının bağımsız ve tarafsız
olmadığına
 dair güçlü algıyı iyice kuvvetlendirdi.

***************************************

Erdoğan’ın Önceki Beyanları

16 Mart 2019’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yerel
seçimler öncesinde yaptığı Tekirdağ mitinginde Ayasofya’nın ibadete açılması
tartışmalarıyla ilgili konuşmuştu: “Bu işin bir siyasi boyutu var.
Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, ‘Ayasofya’yı dolduralım’
diyeceksin.
 Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık, 4-5 tane Ayasofya
eder” diyen Erdoğan, şöyle devam etmişti: “Bu oyunlara
gelmeyelim. Bunların hepsi tezgâh. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım
atmayız.”

Yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 19 Mart
2019’da, “Ayasofya’nın cami olmasının bir götürüsü var. Ayasofya’nın
açılmasını isteyenler, yurtdışındaki camilerimizin başına ne gelir düşünüyor
mu?
 Bunlar dünyayı tanımıyorlar. Ben bir siyasi lider olarak bu
oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” 
demişti.

***************************************

AKP Lideri Erdoğan Zorda

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın haklı
olarak beyan ettiği gibi,
 olayın siyasi yönü
önceliklidir
, ibadet yönü tali unsurdur. Çünkü yeni ibadet alanı ihtiyacı
yoktur, mevcut cemaat var olan camileri doldurmamaktadır.

Olayın siyasi boyutu ise iç ve dış
siyaset
 alanını da kapsayacak genişliktedir. Yurtdışındaki
camilerimizin durumu, dış politikada Batının bize yaşatabileceği sıkıntılar,
turizm cephesinde muhtemel kayıplarımız dış siyaset ve ekonomi ile
alakalı yönlerini oluşturuyor.

İç siyasette, yıpranmış AKP’nin yeni başarılara
ihtiyacı var. Ekonomik kriz ve korona salgını yıpranmaya tuz biber ekti. AKP
anketlerde yüzde 30’a düşmüş oy oranı ile seçimleri kaybetme riski altında.

Hazine tamtakır, vergi gelirleri çok azaldı. İnsanlarımızın
ekonomik ve sosyal refahını artırmak imkânsıza yakın. Yeni kaynak
ihtiyacı ülkenin bir beka sorunu haline geldi.
 Borç ihtiyacı dış
politikada da büyük tavizleri gündeme getirebilir.

Bu şartlarda milliyetçi ve muhafazakâr kesimin ortak
hassasiyet konularından olan Ayasofya’ya yeniden cami statüsü
 verilmesi
kurtarıcı bir siyasi hamle olarak görüldü.

Dini ve milli duyguların köpürtülmesiyle olumsuz tablonun
örtülmesi amaçlandı. Gelirleri ve umutları yok olan / azalan insanlarımızın bir
kısmının “Ayasofya’yı açan” AKP’ye oy vereceği hesaplandı.

Hesap ne kadar tutar bu günden kestirmek kolay değil. Ama
belli ki Erdoğan zorda.

***************************************

Ayasofya Siyasete Açılmasın

18 Haziran’daki köşe yazımda “Siyasal İslamcıların”
derdi “Ayasofya’nın ibadete açılması” değil, “Ayasofya’nın siyasete
açılmasıdır” 
demiştim.

Nitekim T. Erdoğan konuşmasında, altında Atatürk’ün imzası
bulunan 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı için “tarihe ihanet” tabirini
kullandı.

Bazı AKP yandaşları Atatürk’e hakaretler ettiler. Bazıları
da “Sıra 5816’da” pankartı taşıdılar. Yani 1951’de
Demokrat Parti tarafından çıkarılan, 5816 sayılı ATATÜRK
ALEYHiNE iŞLENEN SUÇLAR HAKKINDA KANUN’un kaldırılmasını istediler.

Görünen o ki, gerçek gündemi değil, Ayasofya
ve Atatürk’ü tartıştıracaklar.

Bunları öngördüğüm için Ayasofya kararı çıkınca, sıcağı
sıcağına sosyal medyada şu satırları paylaştım:

 

Ayasofya 86 yıl sonra tekrar cami oldu. Hayırlı olsun.

Duygularım karışık. Bir yandan içimde buruk bir sevinç var.
Çocukluğumdan yetişme dönemime uzanan süreçteki hayallerimizin bir parçası
gerçekleşti diye seviniyorum.

Diğer taraftan bu kadar sıkıntılı bir zamanda gündeme
gelmesi sebebiyle “zamanlaması manidar” bir siyasi
hamle 
olduğunu bilmenin sıkıntısı içindeyim.

Şimdi neler olacak?

Sanki İstanbul’u yeni fethetmişiz gibi bir hava
oluşturulacak.

Milli ve dini duyguları kabartılan kitlelerin bir
zafer coşkusu
 ile temel meselelerimizi unutması sağlanacak.

Turist göndermeleri için yalvardığımız “küffara”
meydan okumaktan
 milletimiz gurur duyacak.

Salgın esnasında vatandaşına nakdi yardım etme konusunda en
başarısız hükümetlerden biri olan TC hükümeti yedi düvele meydan okuyan
bir devlet yönetimi
 havası verecek.

Turizm gelirlerinin düşmesi Haçlı zihniyetine
bağlanacak.

Dış borçları ödeyemezsek ödeyeceğimiz bedeller
için bahane hazır olacak.

Ayasofya’nın cami statüsüne dönmesi belki de bir
erken seçimin en önemli kozu
 olarak kullanılacak.

AKP açısından kârlı bir siyasi hamle gibi
görünüyor.

Ama ekonomisi, dış politikası, eğitim sistemi
ile berbat bir halde olan Türkiye bu hamleden ne kazanacak?

Ayasofya’nın sadece ibadete değil, daha çok siyasete açılması
bu.

İnşallah atılan taş ürküttüğümüz kurbağaya değer.

Ayrıca Sultanahmet Camisini de, Ayasofya’yı da dolduracak
cemaati buluruz.

Daha da önemlisi Cami cemaatini ve halkımızın tamamını
gerçekten büyük devlet olmanın ne olduğunun idrakinde olmasını
sağlarız.

Başkasının parasına, teknolojisine, silahına muhtaç isen,
bilim ve sanat üretemiyorsan, hukuk devleti standardın düşükse, Ege’deki
adalarına sahip çıkamıyorsan, borç içinde yüzüyorsan büyük ve kudretli
devlet olmak iddiası havada kalır.

Ayasofya’nın ibadete açılmasına seviniyorum.

Ama Ayasofya’nın “siyasete açılmamasını” ve temel
meselelerimizi örten bir şal olarak kullanılmamasını diliyorum.

Önceki İçerikÖğretmenim ”Çırpınan” Karadeniz’e Şükranlarımla
Sonraki İçerikİngiltere’den Tespitler (16)
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.