Taşeron Sırrı

100

İYİ Partinin,
daha çok aydınlanmacı ve ulusalcı tavrıyla, kendi ayakları üzerinde durmasını
ve yükselmesini savunan bir yurttaş olarak, Sn. Akşener’in,

en net bir
şekilde, HDP yi PKK ile birlikte konumlandırması beni oldukça sevindirmişti.

Arkasından Sn.
Akşener,   “Memleket Masası” önerisini,
kamuoyuna sundu.

Aslında bu, gerçekten
memleket hayrına olarak, siyaseten reddedilmesi çok zor bir öneriydi ve
iktidarı sıkıştırmıştı.

İşte tam bu
sırada, Sırrı Süreyya Önder; bir takım iddialarda bulundu.
Ben bunu Sırrı Süreyya Önder üzerinden tartışmak isterim.

Kendisi, her
kalkışmayı devrim sanan bir devrim budalası ya, bu yolda, kendisine verilen
tarihi bir rolde, bir oyuncu olarak, kendisini PKK’nın tarihini yazıyor sanıyor
ve herkes kendine hayran, kibir kibir dolaşıyor ya.

Bu tarihi
yolda, legal üs HDP nin karizması çizilince, 
fena halde, şöyle bir fırça yedi her halde.

“Oğlum Sırrı,
noluyo, sana bahşedilen bu tarihi rolün kıymetini bil ve hemen yönetmenliğe
geç, yaz bir senaryo, hem bizi rahatlat, hem de MASA yı dağıt, hadi oğlum benim”

Bunları şundan
yazdım. Sırrı Süreyya Önder’e hiç saygı duymuyorum. Niye;

Vaktiyle bir
tarihte, kendileri, çok önemli bir mekânda, çok önemli bir kişinin, “siz
Türk değil misiniz” sorusu üzerine, yılışarak, “Türküm ama tedavi
oluyorum” yanıtını vermişti. Karşılığını da soranın gülümsemesiyle
almıştı. Bunu biliyordu, yoksa bu yanıtı veremezdi.

Ve iktidardan,
sonra hediye çekine dönüşecek puanını almıştı.

Ben ise,
çüşşşşş, yuuuuuuuuh, demiştim.
Çünkü bana göre, bir insan sadece kendinden utanır ve hiç bir normal akıl ve
ahlak, bu yanıtı veremez. Bu net olarak bir ahlâki yoksunluktur.
Ey, Adıyamanlı Türkmen kökenli hemi de İstanbullu,
Sırrı Süreyya Önder, Senin Kürt lehçen, bizim İzmir, Egede yaşayan tanıdığım Kürt
kökenli arkadaşlarımda bile yok.

Bu nasıl iş yahu? Bir insan
bu kadar da “kopyala yapıştır” olur mu?

O yüzden bu iddian bana “yellen,
yellen ipe diz” geliyor.