Anne Olma Sanatı-2

76

“Bana okuduğum kitapların en
güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annemdir.”             Abraham
Lincoln

 

 

 

Anne
aile, yuva, birlik olma, paylaşma, mutluluk devşirme demektir. Annenin var
olduğu evde zenginlik, şatafat o kadar önemli değildir. Çünkü anne; zenginlik,
huzur, dayanışma, hayata tutunma, yaşama sevinci demektir.

Bazen
de anne demek; hüzün, çile, keder, meşakkat, heder olma, kendini feda etmenin
adıdır. İtilip kakılmanın, hakaretin, aşağılanmanın, değersizleştirilmenin,
küçük düşürülmenin, özgürlüğünün ipotek altına alınmasının, şiddetin, bazen de
canını vermenin adıdır anne olmak.

 Çocuklarına daha güzel bir dünya kurma adına
hayatını feda etmenin adıdır anne. Temizliğe gitmek, gündelikli en zor
koşullarda çalışmak, sokaklardan çöp toplamak da annenin yaşam biçimidir bazen.

Çünkü
o yemez yedirir, giymez giydirir. Kendine zaruri ihtiyaçlarını almaz, evladı
rencide olmasın diye en kalitelisini ona almaya çalışır. Okusun “adam olsun”
diye çalıştırmaz, hırpalatmaz, yormaz, kendine yardım dahi ettirmez.

Böyle
annelerden de, evlatları asla utanmamalı, durumunu gizleyerek zengin ve farklı
gözükmeye çalışmamalıdır. Böyle çocuklar durumuna uygun makul giyinmeli,
ailesini daha fazla sıkıntıya sokacak markalı ve pahalı giyim kuşam, ayakkabı,
çanta, telefon vb. eşyaları almaktan kaçınmalıdırlar.

Anne
alın teriyle, onurluca, dürüst ve helalden kazanıyorsa, çalıştığı işin
utanılacak hiçbir yönü yoktur, olamaz da. Hatta bu özveriden gurur duyulmalıdır.

Geçen
gün haberlerde; bir çöpçünün kızı, babasının görev başında gizlice fotoğrafını
çekerek, “babam beni okutmak uğruna çöpçülük yapıyor, onunla gurur duyuyorum”
söylemiyle medyada paylaşmıştı. Bizler de gurur duyduk.

 

            Yüce
İslam dinimizde de annenin önemi ve hakkı örneklerle önemle anlatılmaktadır.

Hadis-i
şerifte buyuruldu ki: Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur. Anne
hakkı önemlidir. 

Hazret-i
Musa, Cennetteki komşusunun kim olduğunu Hak Teâlâ’dan sorup öğrendikten sonra
yanına gider. Bu bir kasaptır. Kasap, bir parça et pişirir. Asılı zembili aşağı
indirir, çok zayıf bir kadına et ve su verir. Üstünü başını temizleyip, zembile
koyar. Kasap, “Bu annemdir. Yaşlanıp bu hale girdi; sabah-akşam böyle bakarım”
der. O sırada kasabın annesinin, “Ya Rabbi oğlumu Cennette Musa aleyhisselama
komşu eyle” dediğini Hazret-i Musa da işitir. Kasaba, “Müjde, Allah-ü Teâlâ,
seni Musa aleyhisselama komşu etti” buyurur.

Veysel
Karani’nin kavuştuğu bütün ihsan ve derecelerin, anasına yaptığı iyilik
sebebiyle olduğu bildirilmektedir.

“Anam-babam
çok şefkatsiz, onlara nasıl itaat edeyim” diyen bir kimseye, Resulullah
efendimiz buyurdu ki: “Anan seni 9 ay karnında gezdirdi. 2 yıl emzirdi. Seni
büyütünceye kadar koynunda besledi ve kucağında gezdirdi. Şimdi nasıl olur da,
şefkatsiz olur? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?”

“Ya
Resulallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm. Abdestini aldırır, sırtımda
taşırım. Hakkını ödemiş olur muyum?” diye soran kişiye buyurdu ki: “Hayır,
yüzde birini bile ödemiş olamazsın. O sana, yaşaman için hizmet ediyordu, sen
ise, ölümünü bekleyerek hizmet ediyorsun. Ancak Allah-ü Teâlâ, bu az iyiliğine
karşılık çok sevap ihsan eder.”

Bir zat sual
etti ki:

“Ya Resulallah
cihada gitmek istiyorum.”

“Annen var mı?”

“Evet var.”

“Ona hizmet et,
Cenneti, onu razı etmekle kazanırsın!

Cihada gitmek
için gelen başka birine de, “annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı
altındadır” buyuruldu.

 

Her
makam ve meslek sahibi, annesi sayesinde bir yerlere gelmiştir. Anne, milleti
oluşturan her ferdin mihenk taşıdır. Yeri geldiğinde işçidir, askerdir,
polistir, hemşiredir, doktordur, mühendistir, öğretmendir, Kaymakamdır,
Validir, genel müdürdür, vekildir, bakandır başbakandır.

 Bütün bunların hem öğretmeni, hem annesidir.
Yani anne “millet” demektir, vatan demektir, bayrak demektir, namus demektir,
haysiyet ve şeref demektir. Bu yüzdendir kıymeti, bu yüzdendir ayağının altının
öpülmeye layık görülmesi.

Öyleyse
bir ülkenin felakete gitmesinin, ya da yükselmesinin sebebi annedir. Çünkü anne
geleceği inşa edecek olan biricik çocuklarımızın yetiştiricisi, hayata
hazırlayıcısı ve mimarıdır.

Değerli
erkekler, eşleriniz, kız kardeşleriniz de birer annedir. Annenizle birlikte
onlara gerekli değeri ve ihtimamı göstermek gerekir. Kalplerini kırmaktan,
üzmekten, kaba davranmaktan ne olur titizlikle sakınınız. Bir bayanın kalbi
duyguları narin ve hassastır. Çabuk kırılır, cam vazo misali tamiri asla mümkün
değildir.

Mukaddes
dinimizin emirleri, köklü sayın ve değerli bir millet olarak geleneklerimiz,
göreneklerimiz, onurlu bir insan olarak taşıdığımız; merhamet, değer verme,
sevgi. hürmet vb. gibi hasletlerimiz, görgü kurallarımız anneye gerekli
saygıyı, değer vermeyi, sevmeyi, kırp incitmemeyi emretmekte.

Annenin
gönlünü, rızasını kazananların, duasını alanların sırtı yere gelmez. İşleri
kolay, kazancı helal, bol ve bereketli, yüzü güleç, hayatı dertsiz belasız,
kazasız olur. Ömrü huzurlu ve mutlu geçer. Rabbim cümlemizi bu nimetlere
kavuşanlardan eylesin.

Vakarlı,
özverili, merhamet timsali, sevgi çağlayanı, ömrümüzde açan eşsiz çiçeklerimiz.
Nefesimiz, suyumuz, ömrümüzün anlamları, yüreklerimizin huzuru, hanelerimizin mutluluk
kaynağı, ecemiz, gündüzümüz ve gecemiz.

Her
gününüz mutlu, sağlıklı ve esen geçsin… İyi ki varsınız…Bizler bir hiçtik
sizler olmasaydınız…

Hep
var olun, sevgiyle kalın…