Atan; Sıfır, Karşılayan; Sıfır

111

Bir ara “Sophie’nin Seçimi” kitabı vardı, dönemsel meşhur. Bir de her dönem çok meşhur ama pek yazılıp çizilmeyen ‘Kalabalıkların Seçimi’ var.

Takım mı tutacaksın; en kalabalık olanlarına takıl, en azından 3 tane 3/1 şansın var. Parti mi tutacaksın; en çok oy alana yada en azından kazanma şansı olana oy ver, hem seçilme şansı olmayana oyunu vererek o değerli kâğıt parçasını niye heba edesin dê mi?!

Ben olsam o kâğıdı açık arttırmaya çıkarır ve en çok verene veya vaat edene saaat-tım derdim. Sonra; kim seçilirse seçilsin, hangi karakterde olursa olsun, önemli olan “bizim işimizi görür mü” sorusuna cevap teşkil edip etmemesidir netekim.

Harari’nin de bir kitabı vardı, hararetli hararetli yazdığı: HOMO-DEUS (İnsan-Tanrı, İnsanın Tanrılaşması). Biz gene mutedil gidelim ve EGO-DEUS diyiverelim; ‘Ego-Tanrı’ yani egolarını-legolarını, heva vü heveslerini tanrı edinenler. Bkz: Furkan 43, Câsiye 23.

Okullarda ders kitabı olarak okutulması ve EBA’dan da video olarak izletilmesi gereken ZÜBÜK adlı şaheserde İbram Efendi veresiyeden kaçarken önce Huzur Partisi’ne, akabinde de Destek Partisi’ne giriş yapıyordu. Yok aslında birbirimizden farkımız; lâkin Destekli atarsak Huzuru daha rahat bulabiliriz.

Siyasetçilik, dernekçilik, sendikacılık, vakıfçılık, ocakçılık, odacılık (meslek odaları) ve saire, ve sairat niye yapılır? Daha doğrusu yapmak için herkes binlerce kişilik kuyruğa niye girer hatta kimi zaman araya kaynak yapmaya çalışır? Değil mi ki gâvur ülkelerinde fikri, projesi olan toplumsal enayiler belleklerindekini 1, bilemedin 2 dönem halka yada üyelerine tahsis eder, akıtırlar; sonra da mal ve hâl beyanları değişmeden sessizce çekip giderler. Düşen bir yaprak gibi kimsenin haberi bile olmaz.

Bizdeyse (Türkiya, Turan Elleri ve dahi Âlem-i İslam) zaafların tımarı, karakter söküklerinin yamanması işlevindedir. Yani ciddi bir psikolojik ve fizyolojik tatmini içerir.

Siyaset vb. niçin yapılır: Tabii ki para kazanmak için, zenginleşebilmek için, servet edinebilmek için. Daha konforlu bir hayat, daha sükseli oyuncaklar için. En büyük rekabete en yakınımızdakilerle girdiğimiz için prestij mastürbasyonuyla ve onlara çalımı basarak rahatlayabiliriz ancak.

Karşı cinsle münasebetleri geliştirmek de epeyce bir taraftar toplar; erkekse kafasına göre bayan, kadınsa kafasına göre adam arayışı diyelim, uzatmayalım. Mevki-makam

Önceki İçerikSeyyid Ahmet Arvasî ve Fikirleri
Sonraki İçerik“Birkaç Tane Şehit” İçin Kanayan Vicdanlar