Âşık – Mâşuk (2)

96

“Levlâke Levlâke…” /

“Eğer Sen, eğer Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım!”

Sırrını nazara veriyor.

İşte bu maksat, bu mana için insanın harekete geçmesini;

Bıkmadan, usanmadan hep bekliyor.

Çünkü bunda kutsal bir gaye gözetiyor.

Nasıl ki, Ressam; görünmek ve görmek ister.

Yaptığı resimlere iki şekilde bakmak ister.

Biri: Ressamlığını, ressamlık kabiliyet ve istidadını yansıtan

Ayna hükmünde çeşitli resimler yapar.

Sonra bunları seyre dalar.

Bundan tarifsiz haz alır.

Sanki, “Meğer ben neymişim be dostlar!” diye haykırası gelir içinden.

Diğeri: Resim sergisini gezen, resme âşık, resme meftûn kişilerin seyrinden,

Bakış ve beğenilerinden doyumsuz bir zevk alır.

Onların; resimlerine bakması, beğenmesi, hayretlerini dile getirmesi,

Ressamın resimlerinin baha biçilmez en büyük karşılığı olur.

Sergiyi gezenlerin bu şekilde resimlerine bakması;

Ressamın bizzat kendisinin kendisine bakması gibidir.

Âdeta, sergiyi gezenlerin gözlerinden resimlere bakan, Ressamın ta kendisidir.

Seyircilerin her birinin gözünden, Ressam bakmış gibi olur.

Ve tabii ister ki, bu seyirciler, bu sergiyi gezenler;

Sergi devam ettiği sürece burada hep bulunsunlar.

Resimlerini seyre doymasınlar.

Ne sergi kapansın, ne de sergi seyircisiz kalsın.

İşte her sanatkâr böyledir.

İster Bestekâr olsun ister Mimar.

Neyin sanatkârı ise her biri, sahip olduğu meçhul kalmış,

Bilinmez olmuş gizli ve örtülü olan beceri ve yeteneklerinin görülmesini,

Anlaşılmasını, bilinmesini ve farkına varılmasını ister.

Ve tabii kendisi de görmek ister.

Yani kendi kabiliyetine iki şekilde bakmak ister.

Biri: Becerisine ayna olacak eserler yaparak kendi yapıtlarının bizzat kendisi;

Kendisinin seyircisi olur.

İkincisi: Eserlerine; başkalarının seyrinden hoşnut olur.

Onların gözleriyle de -aslında- kendisine kendisi bakmış sayılır.

Kendini onların yerine koyarak, onların gözleriyle eserlerini seyreder.

İşte Yüce Allah da böyledir be dostlar!

Yunus’un:

“Ete kemiğe bürünüp, Yunus diye görünmesi” gibi, Allahın güzel isimleri de, taşa toprağa,

Bitki ve canlılara bürünerek; bu güzel dünya, bu büyük kâinat olarak görünüyor.

Özellikle kâinatın tüm güzellikleri; kâinatın biricik incisi insanda, ete kemiğe bürünmüş olarak

Hepsi birden tecellî ediyor.

İnsanda yansıyor.

İnsanda görünüyor.

İnsanda göz oluyor.

Sonra dönüp

O gözden kendisi bakmış oluyor.

 

 

Önceki İçerikDaha İyi Anlatmak İçin
Sonraki İçerikHasret Bitti Nihayet (6)
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.