Cumhur İttifakının İzmit Adayı Sibel Gönül’le Gönülden Sohbetimiz:

228

Memlekette son yıllarda işlevi fena halde körelen organların başında şüphesiz ki basın geliyor. Basın haddinden fazla kutuplaşmış durumda. Ortada eklemlenip herkese kapısını açan çatıların sayısı gitgide azalıyor. Tabii ki bunda 17 senelik iktidarın büyük rolü var. Basın konusunda ancak darbeler döneminde görebileceğimiz otoriter bir duruş sergiledi. Gazeteciler olmadık sebeplerden baskı gördüler. Dolayısıyla basında kutuplaşma aldı başını gitti. Bugün içinde her görüşten insan barındıran, herkesin kendinden bir parça bulabileceği gazeteler, dergiler, haber siteleri bulmak çok zor.

Ben 3 sene kadar önce bu işlere ciddi ciddi başladığım zaman kendime bir söz verdim. Kalemim hiçbir tarafa ait olmayacak, gördüklerimi, inandıklarımı ne olursa olsun paylaşacağım. Hak yemeyeceğim, edebi asla elden bırakmayacağım. Daha sonra İYİ Parti’nin kuruluş çalışmalarında yer aldım, gençlik teşkilatında idareci oldum. İdareci olduğumda da dedim ki partideki rolüm başka, köşe yazarlığı başka. Asla birbirine karıştırmayacağım. Zaten 24 Haziran’da ve sonraki süreçte partimi eleştirmekten de hiç geri kalmadım. Çünkü olması gereken budur. Eğer iyi bir köşe yazarı olmak istiyorsanız diğer kimliklerinizi kenara bırakıp, tarafsız bir noktada dimdik durabilmelisiniz. Bunu başaramazsanız ancak ve ancak bir kesimin yazarı olursunuz, herkesi kucaklayamazsınız.

31 Mart 2019 Mahalli idareler seçimlerinde güzel İzmit’imizde harika bir yarış var. Millet ittifakı CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’le, cumhur ittifakı AKP’de pek çok pozisyonda görev yapmış eski milletvekili Azize Sibel Gönül’le, DSP İzmit’in sevilen siması Hülya Yıldırım’la, SP ise örnek beyefendi Ahmet Özen’le yarışa girdi. Seçim mükemmel ilerliyor. Bütün adaylar düşledikleri İzmit uğuruna karınca gibi çalışıyorlar ve birbirlerini asla kırmıyorlar. Bu örnek yarışı köşeme taşıyıp ülke genelindeki okuyuculara tanıtmayı kendime vazife bildim.

Fatma hanımla partideki görevim itibariyle pek çok kez bir araya geldik, çalıştık, konuştuk. Bu yarışı hakkıyla yansıtabilmem için muhalifi olduğum iktidarın adayını ziyaret etmem gerekiyordu. Kendime edindiğim prensipler gereği zerre kadar tereddüt etmeden memnuniyetle kendisiyle iletişime geçtim. Sağ olsun Sibel Hanım beni kabul etti.

Bu yazımda AKP ve MHP’nin oluşturduğu cumhur ittifakının İzmit belediye başkan adayı, AKP kurucusu, eski kadın kolları başkanı, eski genel başkan yardımcısı ve 23. & 24. Dönem Kocaeli Milletvekili Mimar Azize Sibel Gönül’le sohbetimizi aktaracağım.

3 Senede özellikle yerel siyasetimizde fevkalade sayılan çok insanla söyleşiler yaptım. Ama AKP’li biriyle, hatta AKP’nin ağır topuyla ilk kez araya geldim. Alnımın akıyla çıkabilmek benim için çok önemliydi. Çıkabilmek için dua ederek, İzmit’teki ofisin yolunu tuttum. Peşinen söylemeliyim ki Sibel Gönül dibine kadar samimi. Seçim ofisleri partilerin kalbi sayılacak yerlerdir ve buralarda yapılan dikkatli gözlemler kritik mesajlar verir. AKP’nin ikinci ismi olmaya kadar yükselmiş bir parti kurucusunun ofisindeki samimi atmosfer etkileyiciydi. Kendimi Sibel hanımın evine misafirliğe gitmiş gibi hissettim. ”Nerede bizim genç gazeteci ?” diye sarılarak buyur etti beni. Görevi kendisine yardımcı olmak olan, bunun için orada hazır bulunan tonla insana rağmen ”Sen benim misafirimsin.” diyerek rica ettiğim suyu kendisi ikram etti. Elinden almayı denediğimde vermedi. Şaşkınlıklar içinde kaldım. Sohbetimize başladıktan az bir süre sonra ”5 Dakika müsaadeni isteyebilir miyim ?” diyerek kalktı yandaki mutfağa geçti. Oradakilere ”Çocuklar saatlerdir çalışıyorsunuz, yemek yediniz mi? Aç kalmayın sakın, üzülürüm !” diye son derece anaç bir uyarıda bulunup, asistanına hatırlatmalar yapıp yanıma tekrar geldi. Bu andan sonra üstümde hiç tedirginlik kalmamıştı, senelerdir tanıdığım bir teyzemle sohbet eder gibiydim…

AKP Kurucuları arasında yerini almasından ardından siyasette yükselişini konuştuktan sonra ”Aklınızda hep belediye başkanlığı gibi bir düşünce var mıydı ?” dedim.

”Hiçbir zaman makam kaygısı gütmedim. Bu milletvekilliği dönemimde de böyleydi, genel merkez kadın kolları başkanlığı dönemimde de genel başkan yardımcılığımda da. Bizim için asıl olan makamlar mevkiler değil, davamızdır. Bizim için asıl olan milletimize hizmettir.  Şimdiye kadar hep daha güzel bir Türkiye için, daha mutlu bir Kocaeli ve İzmit için çalıştık. Şimdi de Cumhurbaşkanımızın teveccühü ile İzmit’imize hizmet etmek için aday olarak görevlendirildim. Bu şehrin havasını solumuş, sokaklarında yürümüş, profesyonel meslek hayatına mimar olarak, İzmit’te başlamış, İzmit’te devam etmiş, burada hayaller kurmuş ve birçok hayalini gerçekleştirmiş, İzmitli bir ablanız, bir kardeşiniz olarak, borçlu olduğum İzmit’imize hizmet etme arzusuyla yola çıktım. İnşallah rabbim her birini kardeşim gibi sevdiğim İzmitli hemşerilerimize hizmet etme imkânını bizlere bahşeder.” diyerek yanıt verdi.

”Peki adaylığınıza tepkiler nasıldı ?” diye ekledim hemen.

”Uzun yıllar siyasette olduğumdan bu durum çok da şaşkınlıkla karşılanmadı. Güzel tepkiler aldım. Genel Merkez görevim de olduğundan Türkiye’nin farklı illerinden tebrik telefonları aldım, uzun yıllar sahada olmuş eski sayın bakanlardan tebrikler aldım. Arayan herkes dualarıyla yanımda olduğunu ifade etti. Bu çok güzel bir durum. Tüm Anadolu’nun dualarıyla çıktık yola.” dedi.

İkimizin de Maşukiye ile yakın ilişkileri mevcut olduğu için sohbetimize biraz oradan devam ettik. Uzun yıllar mimar olarak Maşukiye’de faal olduğundan bahsetti. Ben de bunu bildiğimi hatta annemlere ve teyzemlere seneler önce projeler çizdiğinden bahsettim. Çok memnun oldu. Sonra konu mesleğine, mimarlığa geldi. Kampanyasında mimarlık mesleğinin üzerinde neden durduğunu merak ettiğimi söyledim ve sordum.

”Mimar olmanın belediye başkanlığına katkılarına dikkat çeker misiniz ?”

”Mimarlık hem sayısal hem görsel bir meslektir. Bir binanın işlevini de estetiğini de düşünmek zorundasınızdır. Ben İzmit’in her mahallesinde proje yaptım. Her mahallesinin öyküsünü yaşayarak öğrendim. Şu anda İzmit’te hangi mahallenin mimari olarak neye ihtiyacı olduğunu adım gibi biliyorum. İzmit’i hem daha kullanışlı hem daha güzel bir hale getireceğiz.  İzmit bir tarafından denizi bir tarafında yeşili olan tepeleri olan bir şehir.  Tepelerinden denize baktığınızda mükemmel bir manzarası var. Ama bir de denizden İzmit’e bakın. İşte o görüntü çok daha güzel olacak, İzmit’in siluetini hep birlikte değiştireceğiz. ” diye yanıtladı.

Bana mimari olarak neleri eksik gördüğümü sordu ben de gitmeden evvel paylaşmak için çevremden topladığım fikirleri kendisine sundum. Tek tek not aldı ve seçimden sonra özellikle değerlendireceğini söyledi. Gençlerin fikirlerini getirdiğim için bana teşekkür etti ve bana kendisinin gençlerin gözünden nasıl göründüğünü sordu. ”Ben de gençler Fatma hanımı abla, sizi ise anne gibi görüyorlar, çok samimi görünüyorsunuz.” dedim.

”Samimiyet yapay olmaz. İsteseniz de yapamazsınız. Karşınızdaki sizden o içten elektriği alamaz. Çocukluktan beri insanları seven, hayata pozitif bakan biriyim. Bunun yanında söylediğin gibi annelik içgüdüsü var. Bu durum ne milletvekilliğimde değişti, ne de diğer görevlerimde değişti, ne de bundan sonra değişir. Gençler var olsunlar, gençlerin güvenini boşa çıkarmamak en büyük duam.” diyerek cevap verdi.

”Nevzat bey çıkardı, efendim. Siz çıkarmayın.” Diyerek söze ben devam ettim. Şaşırarak sorunun ne olduğunu sordu. ”Okulumda gazete çıkarıyorduk, bırakın kendisiyle görüşmeyi gazeteyi belediyeye dağıtmak için girmemiz bile sorun oldu. Kendisiyle çok çabalamamıza rağmen hiç iletişim kuramadık. Yazmaya çabalamayı geçtim bir genç olarak, belediye başkanımı uygun zamanlarında ziyaret edebilmeliyim. ” dedim. ‘‘Çok haklısın, özellikle sen ve senin gibi üretken olabilmiş gençler bizim umudumuz, sizlere destek olmak görevimiz.” dedi.

”Size ulaşabilecek miyim yani  ?” Diye açıkça sordum. ”Hemen yaz cep telefonumu !” dedi. Şahsi olarak kullandığı cep telefonu numarasını verdi, beni çok şaşırttı. Şaşkınlığımı görünce ”Her ne olursa başımın üstünde yerin var. İhtiyacın olup da aramazsan kırılırım. Biz bunun için bu göreve talip olduk.” dedi. ”Çenem düşebiliyor pişman olmayın sonra, emin misiniz ?” dedim. Gülüştük. Bu davranışı, muhalif partinin teşkilatında görevli olduğunu bildiği bir gence yönelik bu tutumu bana gösterdi ki Sibel hanımın gönlü büyüktür, Sibel hanım her siyasetçide maalesef bulunamayan bir hazineye sahiptir. ”Tevazu…”

Projelere geçelim mi ?’‘ dedim, söze girdi.

”Okumuşsundur beyannamemizde gençlerden kadınlara, yaşlılardan engellilere her kesime yönelik projelerimiz var. Ulaşımdan kültür merkezlerine kadar, tarımsal faaliyetlere kadar İzmit’in tamamını kapsayan projelerimizle bütün şehrimizi kucakladık. Tramvay hatları, kavşak ve köprüler, mesire alanları, temalı parklar, sahil düzenlemesi, kent meydanları, cadde düzenlemeleri, konaklar, kapalı Pazar alanları, hobi bahçeleri, spor alanları, olimpik yüzme havuzu, tarımsal uygulama merkezi, elektrikli bisiklet ve elektrikli ticari taksi, yaşlı sosyal yaşam merkezi, girişim merkezi, engelsiz şehir projelerimizden bazıları.  Projelerimizi bütün İzmit halkıyla birlikte hayata geçireceğiz. Yapacağımız her projede vatandaşlarımızın fikrini alacağız. Bu nedenle birleştirici ve şeffaf bir belediyecilik anlayışı izleyeceğiz.  Ama bunların en önemlisi gönüllere gireceğiz. İnsanlar şehirler kurar, köprüler yapar. Ama asıl olan gönüllere girmek, gönüllere köprüler kurmaktır. Bunu başaramadığımız sürece makamlarımızın ve yaptıklarımızın Bir kıymeti yoktur. Bir şehri emanet almak, ancak gönüllere girerek olur. Bu yaklaşımla, bu emaneti korumayı ve geliştirmeyi esas alan, hizmeti 24 saate, 7 güne yayan, herkesin derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz. ” dedi.

İzmit’teki yarışı beğenerek izlediğimi söyledim, katıldı. Sonra diğer partilerin adayları hakkında ne düşündüğünü sordum, anlattı.

”Zaman zaman karşılaşıyoruz, özellikle hanım adaylarımızla gayet samimi görüntüler oluşuyor aramızda, bu görüntüler beni de mutlu ediyor. Herkes kendi gayesi doğrultusunda, kendi çizdiği yolda ilerliyor. Ve söylediğin gibi tüm adaylar yarışın seviyeli geçmesi için özenli davranıyor. Kendilerine başarılar diliyorum. Lakin bizim bir farkımız var. Biz bütün teşkilatımızla sahadayız, kadın kollarımız bir yerde, gençlik kollarımız bir yerde, ana kadememiz bir yerde çaba sarf ediyor. Bütün teşkilatlarımızla alandayız. Ne diyoruz bizimkisi bir aşk hikâyesi !”

Sürenin sonuna yaklaşırken, gençlikten ve şiir kitabımdan konuştuk. Birkaç şiiri okuyup. ”Biz gönülden gönüle köprüler kuralım derken, bizim oğlanın gönlünü yakmışlar !” diyerek beni çok güldürdü, biraz ince mevzuları konuştuk. Okulum hakkında bilgiler aldı, sorular sordu yanıtladım. Ben de kendisine son temennilerimi ilettim.

”Son olarak ne söylemek istersiniz efendim ?’‘dedim.

”Milletimizin karşısına aşığı olduğumuz bu kent için memleket işi gönül işi diyerek çıktık.  İzmit’i iyi tanıyoruz. Nasıl ki evladınızın veya bir sevdiğinizin gözlerine baktığınızda, ihtiyacını, beklentisini ve ne demek istediğini anlıyorsanız, biz de bu şehre baktığımızda ne demek istediğini ne yapılması gerektiğini biliyoruz.  İzmit’imizi mazisiyle barışık geleceğini kucaklayacak hizmetlerle donatacak İzmit’te hizmet yarışında yeni rekorlar kıracağız.  Hedefimiz, amacımız, hayallerimiz; İzmit’i herkesin yaşamaktan keyif aldığı marka bir şehir haline getirmektir. ”

Defterimi kapattıktan sonra ”Nerede fotoğraf çekilsek ?” diye konuşurken, kendisi arkasında Atatürk portresinin asılı olduğu çalışma masasının önünü işaret etti. ”Burası çok şık olur.” dedi. Atatürk’ün önünde fotoğraf çekilip kendisine, basın danışmanına ve asistanlarına teşekkürlerimi ileterek ofisten ayrıldım. ”Başımın üstünde yerin var, hiç unutma.” diyerek yolcu etti beni.

AKP Kurucusu, eski genel başkan yardımcısı, eski kadın kolları genel başkanı ve eski Kocaeli milletvekili Azize Sibel Gönül samimiyetiyle, nezaketiyle, zarafetiyle gönlüme dokunmuştur. Her konuda aynı düşünmüyoruz. Her fikrine katılmıyorum. Ama kendisi bana söyleşi fırsatı vererek, tüm sorularıma içtenlikle yanıt vererek, kafasını kaşımaya vakit bulamadığı programında bana yer açarak gönlüme dokunmuştur. Büyüklüğünü hissettirerek yüreğime dokunmuştur. Bundan böyle kendisinin yeri de bende farklı olacaktır. İşini onun gibi gönülden yapan siyasetçilerin artmasını diliyorum. İzmit’in mimarına başarılar diliyorum, yolu açık olsun diyorum!

Hem Fatma Kaplan Hürriyet’le hem de Azize Sibel Gönül’le yakın temas içinde bulunmuş bir genç olarak diyorum ki İzmit kazanmıştır. İki harika kadın, iki harika anne, iki vizyoner siyasetçi bu makama talip olmuşlardır. İkisinin başkanlığının da İzmit’e çok değer katacağına inanıyorum. İyi olanın görevi devralmasını diliyorum. Kazandın sen İzmit, ne kadar sevinsen az!