“Korsan Olmak Donanmaya Katılmaktan İyidir”

80

Apple’ın kurucusu Steve Jobs, harika bir girişimci olmasının yanında iyi bir kanaat önderidir. Neredeyse bütün hayatını acı tecrübelerle geçirmesinden olsa gerek, her insanın kendine pay çıkartacağı son derece orijinal ve bir o kadar etkileyici deyişleri vardır. “Korsan olmak donanmaya katılmaktan iyidir” sözü, Jobs’un deyişleri içerisinde en çok hoşuma giden, kendime en yakın bulduğum ve belki de en motive edici sözlerinden biridir.

Korsan kelimesinin sizde nasıl bir çağrışım uyandırdığını bilemem. Korsan denince benim aklıma Barba Rossa (Kızıl Sakal) kardeşler gelir. Oruç Reis ve Oruç Reis’in şehit olmasının ardından Barbaros lakabını miras olarak alan kardeşi Akdeniz Fatihi Hızır Reis.

Korsanlar başlarına buyruktur. Kimseye eyvallah etmez, kimsenin karşısında el pençe divan durmazlar. Sistemin kulu kölesi olmazlar. Azıcık aşım kaygısız başım anlayışını taşımazlar. Kimseden korkmaz, gözlerini daldan budaktan sakınmazlar. Korsanlar cesur insanlardır. Ne yağmurdan korkarlar, ne fırtınadan ne de denizin dev dalgalarından..

Korsanlar özgür ruhlu insanlardır. Uçsuz bucaksız denizlere yelken açar, aylarca o denizin kokusunu, rutubetini ciğerlerine çekerler. Bir korsanı hayata bağlayan en kıymetli şey deniz kokusudur.

Korsanlar aslanlara benzerler. Saatlerce hatta günlerce kovaladıkları avlarını bir köşede sıkıştırır ve onları “gözlerinin içine bakarak” avlarlar.

Korsanlar girişimci ruha sahip insanlardır. Bir yerde sabit durmak onları boğar. Denizlerde sürekli av peşinde koşarlar. Kimi zaman yeni bir kasabayı vurup ganimet almanın rüyasıyla, kimi zamansa yeni bölgeler keşfetmenin heyecanıyla yaşarlar. Devlette memur olmanın daha cazip göründüğü bu topraklarda “girişimcilik” kelimesi fazla bir anlam ifade etmeyebilir. Ama dünyayı değiştirenler de dünyaya hükmedenler de girişimci ruhu olan insanlardır.

Bir korsana kulak verip dinleseniz, perde arkasında despot bir yöneticiye, zalim bir iktidara boyun eğmeyip isyan etmenin hikâyesinin yattığını görürsünüz. Çünkü korsanlar muhalif ruhlu insanlardır. Onlarda güçlünün, muktedirin yanda saf tutma düşüncesi yoktur.

Onları günümüzde ahşap bir kalyonun güvertesinde aramayın artık. Bugünün korsanlarını kâh cezaevinde bir gazeteci, kâh helikopter kazası görünümlü cinayete kurban gitmiş bir siyasi lider, kâh kumpas davalarına kurban edilmiş bir asker, kâh seçim günü sandığına sahip çıkan fedakâr bir sandık görevlisi, kâh afişleri iktidar tarafından indirilmeye kalkan bir belediye başkan adayı, kâh babasının cenazesine elleri kelepçeli olarak götürülen bir avukat olarak görürsünüz. Meslekleri farklıdır ama hepsi muhalif, hepsi başına buyruk, hepsi başı dik insanlardır.

Yazımızı ana konunun dışına çıkarak magazinsel bir anekdotla noktalayalım. Korsan denince ilk akla gelen karakter Karayip Korsanları film serisinde Johnny Depp’in canlandırdığı Captain Jack Sparrow karakteridir. Filmde Sparrow’un başlığından sarkan ay yıldızlı bir aksesuar görürsünüz. Bunun sebebi, Jack Sparrow karakterinin 17. yüzyılda İngiliz limanlarını yağmalayan büyük korsan Yusuf Reis’ten esinlenilerek yaratılmasıdır. Filmi izleyenler hatırlarlar, Jack Sparrow’un en büyük özelliği başına buyrukluğu, umursamazlığı ve müthiş pratik zekâsıdır. Dar ağacında bile kuyruğu dik tutmanın peşindedir. İdam fermanını okurken ismini “Jack Sparrow” olarak söyleyen İngiliz askerini hemen düzeltir;

“Captain ! Captain Jack Sparrow !!”

 

 

Önceki İçerikBelediye Başkanı Belediye Otobüsüne Biner mi?
Sonraki İçerikToplumsal Ahlak!
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.