Aday Olma Başka, Aday Gösterilme Başka

89

İYİ Parti Genel Başkan Meral Akşener tam bilemediğimiz sebeplerle aldığı, kurultayda aday olmayacağına dair kararının kesin olduğunu açıkladı.

Ancak Başkanlık Divanının açıklamasında belirtildiği gibi, kurultayda Meral Akşener bütün delegelerin ortak ve tek adayı olarak teklif edilecek.

Hukuken bu aday gösterme işlemi kurultaydan bir gün önceden başlayıp kurultay günü divanın teşekkülü ile genel başkan adaylarının bildirilmesi saatine kadar imza verilerek yapılabilir.

Dolayısıyla Akşener aday olmayacak ama aday gösterilmesi için 17 gün geçmesini beklememiz gerekecek.

Sayın Akşener kurultayda İyi Partililerin ortak talebine uygun olarak yeniden genel başkan seçilir.

Ben Meral Hanım’ın on binlerce yol arkadaşı ve kendisine umut bağlayan milyonlarca vatandaşımıza karşı sorumluluğunu unutmayacağına ve genel kurulun kararına saygı duyup görevinin başına geçeceğine inanıyorum. Bunu temenni ediyorum.

Aksini düşünmek dahi istemiyorum. Çünkü dava insanı, mücadeleci, dik duruşun, azmin, cesaretin sembolü Meral Akşener’in bir ömür boyu yarattığı marka değeri sıfırlanır. Sadece bizlerin değil, torununun dahi yüzüne bakamaz hale gelir.

Kurultayın yeni bir başlangıç, bir tazelenme ve ülke siyasetinde ağırlıklı bir siyasi hareket olmanın bir ara durağı olacağı kanaatindeyim.

***************************************

Eğitim Seviyesi, Biat ve Sorgulama

Şimdi herkes İYİ Parti lideri Meral Akşener‘in aldığı “olağanüstü kurultay” kararının sebeplerini arıyor ve sonuçlarını tartışıyor.

Bu karar İYİ Partinin Afyon Sandıklı’da yaptığı ve benim de katılımcı olduğum çalıştay sonrası açıklandı. Bu yüzden bana da “orada neler konuşuldu da bu sonuç çıktı?” diye sıkça sorular soruluyor.

Karar daha önce de alınmış olabilir, orada konuşulanlardan sonra da. Bu konuda bilgim yok.

Ancak benim açımdan önemli olan bir husus sorgulayan, araştıran bir ekip ve lider dâhil parti yönetiminin her kademesinin rahatça eleştirilebildiği bir ortam vardı.

Daha İYİ Parti kurulmadan epey önce yazdığım bir yazımda belirttiğim gibi biat kültürü yerine eleştiri ortamının olması iyi bir durumdur:

“Tartışılmaz bir lider yerine, liderimiz olarak benimsediğimiz kişiyi denetlemek, liderin ifade ettiği görüşleri sorgulamak, gerekirse itiraz etmek, ilkelerimiz ışığında lidere ve yöneticilere farklı fikirler teklif edebilmek modern, gelişmiş, çağdaş millet yolunda olmanın işaretleridir.

Biat kültürü, tek adam kültü yerine kurumlar ve kuralların öne çıkarılması taleplerinin olması Türkiye için (tabii ki İYİ Parti için de) umut vericidir.

Bu durum aynı zamanda şehirleşme ve kültür seviyesiyle ilişkili bir sonuç.

***

Şehirli ve Eğitimli Seçmenin Farkı

Ülkeyi tek adam yönetimine teslim ettiğimiz 16 Nisan 2017 Referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde; tek adam yönetimini savunan AKP+MHP ittifakını destekleyenlerin oranı il ve ilçe merkezlerinde daha düşükken, belde ve köylerde çok yüksek olduğu görülüyor.

Aynı şekilde ilkokul mezunu ya da eğitimsiz seçmen arasında AKP+MHP ittifakını destekleyenlerin oranı hayli yükseliyor.

Buna karşılık CHP, İYİ Parti, SP ittifakının şehirlerde yerleşik ve yüksek eğitimli zümreden aldığı oy oranı, belde ve köylerden (şehirleşmemiş mahallelerden) aldığına göre çok daha yüksek.

Belde ve köylerde yaşayanlarla, eğitim ve kültür seviyesi daha düşük olan kitlede lidere sadakat kültürü etkili oluyor. (“Reis ne derse O” ve “Bilge Bey’in bir bildiği vardır” gibi.)

Buna karşılık il ve ilçe merkezlerinde yaşayan ve eğitim, kültür seviyesi yüksek kesimlerin tercihinde ilkelerin ve ülkülerin belirleyici olduğu görülüyor.

Şehirli ve eğitimli kitlelerin biat etmeyen, sorgulayan, denetleyen, yeni fikirlere açık olmasının sonuçları böyle etkilediği yapılan seçimlerde defalarca doğrulandı.

***

Bu sosyolojik açıdan farklı iki seçmen kitlesinin tercihleri kadar parti içi demokrasi talepleri de farklı oluyor.

AKP’liler kendi seçtikleri başbakanlarını, belediye başkanlarını görevden uzaklaştıran lideri hiç sorgulamıyor. MHP’de seçim mağlubiyetleri sorgulanmıyor, delege çoğunluğunun talebine rağmen kurultay yapılamıyor, partinin 49 yıllık fikriyatının tam tersi politikalara ses çıkarılmıyor.

50 yıllık MHP, iktidara yaslanarak, yüzde 10,9 oy ile 49 milletvekili kazandığı için bayram ediyor.

Buna karşılık yedi ay önce kurulmuş İYİ Parti bütün engellemelere, adaletsizliklere ve de kurumsal yapısını daha tamamlayamadan ilk defa girdiği seçimde yüzde 9,96 oy ile 43 milletvekili kazanılmasından hoşnut değil. “Daha iyisi nasıl olabilirdi?” diye sorguluyor. Olağanüstü kurultay ile sorgulama ve yenilenme ihtiyacı duyuyor.

***

Çalıştaya Katılanların Eğitim Seviyesi

İYİ Partinin yaptığı çalıştayda da demokratik bir ortamda eleştirilerin ve desteklerin serbestçe ve siyasi terbiye içerisinde dile getirilebilmesi aynı zamanda katılımcıların eğitim ve kültür seviyesiyle bağlantılı bir neticedir.

Çalıştaya katılanların yüzde 75’i lisans ve yüksek lisans mezunu idi. Buna ön lisans tahsili yapmış olanları da katarsak yüzde 87’si lise üstü tahsil yapmıştı.

Böyle bir gruptan biat, sorgusuz sualsiz sadakat beklemek doğru olamazdı.

Çalıştaya katılanların hemen hepsinin partinin lideri Meral Akşener’e derin bir minnet, şükran ve saygı duyduklarını biliyorum. Çünkü uzun bir mücadeleyi O’nun önderliğinde bugüne getirirken tam bir kader birliği etmişlerdi.

Bu hareket bir cesurlar hareketiydi. Herkes O’nun liderliğine ve açtığı yola inanarak birçok riskleri göze almıştı.

On binlerce yol arkadaşı edinmelerinde ve beş milyon vatandaşın umudu olmakta en büyük pay O’nundu.

Sosyal medyada birkaç edep dışı paylaşım hariç, yapılan eleştirilerde bile hep bu duyguların izi vardı. Olağanüstü kurultay talep edenler bile “Meral Akşener’den başka bir lider düşünmediklerini” vurguladılar.

Bana göre çalıştayda Meral Akşener’in genel başkanlıktan ayrılma kararı vermesini gerektirecek boyutta bir olumsuzluk olmadı.

 

 

Önceki İçerikOrwell’ler Ölür 1984’ler Ölmez
Sonraki İçerikAsıl Lezzet Değil Cennet (3)
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.