25 Ekim 2017 yani bu yazıyı yazdığım gün İYİ PARTİ’nin doğduğu gün. Genel Başkan Meral Akşenerliderliğinde teşekkül eden kurucular kurulu tarafından gerekli resmi prosedür tamamlanarak partinin kuruluşu açıklandı.
Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezinde yapılan ve coşkulu onbinlerin katıldığı şölen gibi açılış yapıldı. Hareketin lideri Meral Akşener çok etkili bir konuşma ile partiyi tanıttı. Milyonların aylardır heyecanla beklediği bu toplantıda partinin adı, kurucular kurulu, tüzüğü ve programı kamuoyunun bilgisine sunuldu.
Partinin kurucular kurulu içinde birbirinden değerli insanlar var. Bunların arasında Sayın Meral Akşener’in teveccühü ile ismimin de yer almasından müthiş onur duydum.(Burada onur kelimesini hem şeref, hem de gurur anlamında kullandım.)
Böyle tarihi bir hareketin paydaşı olmak elbette çok heyecan verici.
Fakat asıl önemli olan milletimizin büyük teveccühüne layık olabilmek.
Bizden beklentilerin büyüklüğünün farkındayım. Önümüze çıkabilecek zorluklar ve engellerin neler olabileceğini bilebilecek kadar hayat tecrübem var. Ülkenin, özellikle son on yılda ağırlaşmış, her alanda çok ciddi meseleleri var bunların çözümü için sihirli değnek yok. Bizden beklentileri karşılayabilmenin ağır sorumluluğunu omuzlarımda hissediyorum.
Ama kesinlikle inanıyorum ki başaracağız.
Meral Akşener yaklaşık 35 seneden beri görüştüğümüz, yakından tanıdığım bir arkadaşım, kardeşim. Kendisinin meziyetlerini, karakterini biliyor ve O’na güveniyorum. Çünkü O bugüne kadar tavırları ve yaptıklarıyla bizi hiç mahcup etmedi, hep yüzümüzü ağarttı.
Çünkü biliyorum ki, siyasi hayatı boyunca kitlelerin böylesine sevgi ve saygısını kazanmış bir lider olması tesadüf değil.
Parti’nin tüzük komisyonunda görev yaptığım arkadaşlarımı tanıdığımda bilgi birikimleri, demokrasi anlayışları ve birlikte çalışma yeteneklerini gördüğümde ümitlerim daha da arttı.
Program komisyonunda ve kuruluş aşamasında Meral Akşener’in yakın çalışma ekibinde olanları tanıdıkça da “biz bu işi başarırız” inancım pekişti.
****************************
Onsekiz yaşımdan beri siyasetle ilgileniyorum.2002 milletvekili seçimleri tecrübesi yaşadım. Fakat bir siyasi parti üyeliğim bulunmuyordu.
Şimdi neden böyle aktif siyasete girmek durumunda kaldım?
Kimya Y. Mühendisi olarak girdiğim Petkim‘de ve sonrasında Tüpraş‘ta Başmühendis, Satış Müdürü, İnsan Kaynakları Müdürü olarak tecrübelerim olmuştu. Toplam üç sene özel sektör tecrübem vardı. Özel merakım sebebiyle okuduğum Hukuk Fakültesinde edindiğim bilgileri, 8 senedir serbest avukat olarak kullanma imkânı bulmuştum.
1985’de kurduğumuz Kocaeli Aydınlar Ocağı‘nda, üstlendiğim çeşitli görevlerden sonra, 2011 yılından beri başkan olarak görev yapıyorum.
On seneden beriköşe yazısı yazıyorum. (2007-2013arası Çağdaş Kocaeli Gazetesi’nde, 29 Ekim 2013’den bu yana da Kocaeli Gazetesi’nde. Bu yazılarım başta Kocaeli Aydınlar Ocağı internet sitesi olmak üzere muhtelif sitelerde de yayımlanıyor.)
Bu mecralarda fikirlerimi serbestçe ifade edebilmek bana huzur veriyordu. Ülkeme bu yolla hizmet etmekten mutluydum.
“Öyleyse huzurun, itibarın yerinde iken, siyasetin stresli ve çamurlu yollarına girerek rahatını bozmak niçin?” sorusuna cevabım şu:
Türkiye’nin hızla çok kötü bir geleceğe doğru gittiğini görüyordum. “Köprüden önce son çıkışa gelmeden” bir şeyler yapmak lazımdı.
İşte Meral Akşener ve arkadaşları bu “bir şeylerin” adını koydu.
Çocuklarımıza bizim yaşadığımız Türkiye’den daha iyisini bırakmak için söylenmek yetmezdi, söylemek ve yapmak lazımdı.
Çevremde çok sayıda insan bana hep,“bu hareketin içinde olmalısın” telkinlerinde bulunuyordu.
Bu bir vatan nöbetiydi. Kaçmak olmazdı.
Partiyi kurduk ve şimdi elele verip çalışmak zamanıdır.
*******************************
Partinin Amaç ve İlkeleri
İYİ Parti,
Türk Milletinin ülkesi ve devleti ile bölünmez bütünlüğünü korumayı; Kurtuluş Savaşımızın eşsiz kahraman başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün ilkelerini esas almayı; Türkiye Cumhuriyeti’ni milletler topluluğunun bağımsız, egemen, şerefli ve itibarlı bir üyesi olarak etkin bir bölgesel güç ve lider ülke yapmayı; böylece bölge ve dünya barışına katkıda bulunmayı amaç edinir.
Cumhuriyetimizin Kurucu iradesine bağlı olarak, Anayasanın ilk dört maddesinde yer alan temel niteliklerin varlığını devletimizin bekasının teminatı olarak kabul eder.
Demokrasi, insan hakları, adalet, eşitlik, özgür düşünce, hür irade, liyakat, bağımsız ve tarafsız yargı, denge ve denetim sistemleri gibi demokratik hukuk devletlerinin temel kavram ve ilkelerini benimser. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesindeki ölçütlerin, bireysel hak ve hürriyetlerin gerçek manasıyla ve evrensel değerler kapsamında uygulanmasına çalışır.
Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu, kuvvetler ayrılığının tesis edildiği, hukukun üstünlüğü ilkesinin özümsendiği bir devlet yapılanmasını zaruri görür. Bunun için çok partili demokratik parlamenter sistemin geliştirilerek uygulanması gerektiğine inanır.
Türk tarih ve kültürünün süzgecinden geçerek günümüze taşınmış değerler ile bu değerleri temsil eden Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana ve Yunus Emrelerin anlayış ve felsefesi yolumuzu aydınlatır. İfade, inanç, din ve teşebbüs hürriyetini vazgeçilmez ilkeler olarak kabul eder. Laikliği din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görür.
Milli geliri daha hızlı büyüterek refahı artırmayı, adil paylaşım ile refahın tabana yayılmasını ve toplumsal huzuru artırmayı hedefler. İktisadi değer ve kaynaklarımıza sahip çıkar ve en verimli şekilde değerlendirir.
Milli ve manevi değerlerimizi yaşatıp, çağdaş gelişmiş ülkelerin ittifakla kabul ettiği evrensel değerlere katkı sağlamaya; ülkemizde bilim, sanat, estetik gibi medeni değerleri geliştirmeye; insan yetiştirme düzenimizi nitelik ve nicelik olarak en ileri ülkelerin seviyesinin üzerine çıkarmaya; siyasetin ahlak zemininde yapılmasına; devletin temeli olan adaletin güçlendirilmesine; bu ilkelerle insanlarımızın daha huzurlu, mutlu ve özgür yaşamasını temin etmeyi hedefler.