Ah Vicdan Ah Çıkar!

100

Kerküklü bir doktor arkadaşım vardı, Saddam rejiminden kaçarak Güney Azerbaycan’a, oradan da Bulgaristan’a kaçmıştı . Kimden kaçmıştı? Tek adam Saddam’ın ajanlarından. Babası ve üç kardeşi despot Saddam ‘ın adamları tarafından öldürülmüşlerdi. Bulgaristan’da da takip edilip ajanlarca bulunmuştu. Tam öldürüleceği sırada farkında olan bir Türk şoför tarafından tırın altına saklanarak ülkemize kaçırılmış ve kurtulmuştu.

*

Bir dişçi de tanışmıştık. Dış Türklerden olunca, hele de Kerküklü olunca gönüldaşlık bağımız hemen başladı. Ben zaten açıktan açığa fikirlerimi ifade edince, misafirimizin bana olan gardaşlık duygusu iyice belli oluyordu. Daha sonra iyice samimi olduk. Saddam ailesinin önceleri halkı güzel bir dille nasıl kafaladıklarını, hatta Türkmenlerin o aileye önceleri destek verdiklerini, ama daha sonra bir çok Türkmen’i nasıl katlettiklerini, ailesini, akrabalarını hunharca öldürdüklerini anlatırken ikimizin de iç çekerek ağladığımızı hiç unutamıyorum.

*

İşte Suriye, Mısır ve diğerleri… Bulgaristan, Sırbistan, Türk-i Cumhuriyetlerinin bazılarında, Afrika’daki ve Dünya’nın bir çok yerinde tek kişilik yönetimlerin halkına olan baskılarını görüyoruz. Bu ülkelerden Demokratik ülkelere olan göç akımlarını her gün tv lerden izliyoruz. Bugün ülkemizde hatırı sayılır kalabalıkta Suriyeli var. Irak’tan, Afganistan’dan, bir çok Afrika ülkesinden, diğer tek kişilik yönetilen devletlerden, Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerinden hep tek kişilik baskı yönetimlerinden insanlar kaçarak ülkemize geldiler.

*

Türk Milleti tüm bu durumları basın, yayından izliyor. Şimdi tek kişilik yönetimlerin hali belli iken, Türkiye’de bir kişinin hatırı için başkanlık sistemine geçmek , bu milletin geleceğini sizce karartmaz mı? Çocuklarımızın geleceği heba olmaz mı?. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bin bir müşküllük içinde kurdukları Cumhuriyeti geliştirmek yerine , milletin egemenliğine dayalı parlamenter demokratik sistemi çağdaş hale getirmek varken , tek adamlığa doğru gitmek hangi akla hizmettir! İleriye ,çağdaş dünyaya doğru yol almak yerine ,sil baştan geriye doğru gitmek bu millete yakışmaz!

*

Şimdi sevdiğiniz bir kişi için evet diyebilirsiniz ,ancak bu sevdiğiniz insan da kenara çekildiğinde , vakti zamanı dolduğunda ,içten hesaplı biri başkan seçilirse ,tüm yetkileri eline geçiren bu kişileri nasıl baştan indireceksiniz? Milletvekillerini dahi kendisi belirleyen başkan, tüm atamaları kendisinin yaptığı başkan, mahkeme üyelerini,rektörleri vb amirleri,müdürleri kendi inisiyatifinde atayan başkanı ,başkanlık sisteminde nasıl durduracaksınız? Ülkenin Eyaletlere ayrılmasında, yıllardır ayrı bir devlet kurmaya çalışanları , Türk’e düşman örgütleri ve bölünmeyi nasıl durduracaksınız?

*

Bir vatandaşımızın cümleleri şöyle :

Eğer çocuklarına ne olacağı bilinmeyen bir gelecek bırakmak istiyorsan EVET dersin . Ama insansan bunu derken vicdanın sızlayacaktır elbette,çünkü kafan karışık. Ne olacağı ve gelecek belirsiz.

 

Ben HAYIR derken göğsüm kabarık başım dik ve vicdanım rahat olacak.

 

Çünkü ben çocuklarımıza, bir insana verilecek en değerli hediyeyi “Egemenlik ve Özgürlüğü ” devretmek için (HAYIR ) diyeceğim…

 

Ve seninle aramızdaki tek fark da bu olacak evetçi ğardaş .Vicdan ve çıkar, ah vicdan ah !

 

Saygılarımla.