3G (3rd Generation) veya 3N (3’üncü Nesil)

233

Mobil iletişim gelişmeleri hepimizin gözü önünde oluyor. Bu teknolojik gelişmeler hayatımızı olumlu veya olumsuz etkilerken. Bir yandan da gelen teknoloji kendi kültürünü de taşımış oluyor. Haberleşme teknolojileri ile bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler baş döndürücü hızıyla devam ediyor. Tüketim toplumları haline gelen insanımızın bu yöndeki taleplerinin çok olacağını düşünebilen teknoloji firmalarının iştahını kabartıyor. Bu iştah onlara bu değişik teknolojik ürünlerini topluma cazip olarak sunarak ciddi bir kazanç sağlayacağının göstergesi oluyor.

Bu tip teknolojilerin risk tehditlerine de bakmak lazım. Baz istasyon sayısında ciddi bir artış olacak. Şimdikinin 9 katı olarak uzmanlar ifade ediyor. Bu baz istasyonlarının yaydığı radyasyon ve manyetik kirlilikten bahsediliyor. Cep telefonlarının kapasiteleri ve işlevleri arttı dolayısı ile telefonların beyinde, kulakta yapacağı tahribatların bir ölçüsü var mı? Bunlar şimdilik çok bahsedilen konular değil. Bence Tüketici dernekleri ve sağlıkla ilgili derneklerin Konu ile ilgili tehdit değerlerinin çıkartılıp, kişinin bilgilendirme hakkından doğan her türlü tehdit değerleri ve etkileri konusunda haberdar olması gerekir. Ondan sonra kullanıp kullanmaması bireyin sorumluluğundadır. Baz istasyonlarını kolaycılığa kaçılıp konumlandırıldıkları yerlerin tekrar gözden geçirilmesinde fayda var.

Mobil telekominikasyon sistemlerinin temelini 1G oluşturur. 1G’de mobil iletişim sadece analog ses sinyalleri ile gerçekleşiyordu.1970’lerin sonu ve 1980’lerde kullanılmaya başlanmıştır. 1G  birinci nesil kablosuz telefon teknolojisidir. Hücresel ağ yapısı kullanır.

1990’larda sayısal sistemler mobil haberleşmede de kullanılmaya başlandı. Bu sistemde ses sayısal kodlama ile iletilmeye başlandı. Bu sayede, ikinci nesil kablosuz telefona geçiş oldu. 2G dünyada yaygın olarak kullanılıyor. 2G ‘de ciddi gelişmeler yaşandı sms, sonra multimedya eklendi.(resim, video v.b) düşük hızda da olsa intermet erişimi sağlandı. 2G’de hücresel ağ yapısı kullanır.

3G 1998 yıllarında Japonya’da ilk örnekleri kullanılmaya başlanmıştı.. 3G ilk ticari olarak 2001 yılında Japon şirketi NTT DoCoMa tarafında kuruldu. 2003 yılında Avrupa ve Amerika’da ticari olarak kullanılmaya başlandı. 3G Üçüncü nesil (3G veya 3N) kablosuz telefon teknolojisidir. 3G ‘de hücresel ağ yapısı kullanır. 3G’nin en büyük sorunu kapsama alanları iledir. Kapsama alanı problemini çözmek için daha fazla ve daha güçlü baz istasyonları kuruluyor. Bu kalıcı bir çözüm değil. Bu problemi ve diğer gelişmelerde göz önüne alınarak 4G teknolojisi üzerinde ciddi çalışmalar ve iyileştirme çalışmaları vardır. Dünya yakın bir gelecekte 4G ile de tanışacaktır.

3G ile birlikte veri alışveriş hızı arttığı için ;

Cep telefonlar üzerinden görüntülü telefon hizmeti, cep telefonları üzerinden hızlı internet erişimi, canlı radyo ve televizyon yayınlarına kolayca erişim. Günlük hayatımızı bir yere bağımlı kalmadan internet üzerinden yapabildiğimiz her şeyi rahatça yapabileceğiz bir platform aslında.

Her şeyden önce şunu bilmemiz lazım kullandığımız teknoloji mobil iletişim aracımız. İhtiyaç anlarında ve iş için kullanıldığında bizlere faydalı olacaktır. Şunu unutmayalım. Televizyonun bilgisayarın yerine geçemez. İnsan kullanımını özendirmek için birçok aparat yapılıyor. Özel gözlüklerle arabada veya toplu taşım araçlarında film izler gibi filim izleyebilirsiniz. Bu teknoloji ile birlikte bir çok ürününde üretildiğini görüyoruz.

Tüm iletişim teknolojilerinin artması ile birlikte; Siyasette, ticarette, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, sosyal alanlarda, kamu ve özel sektör işleyişlerinde çok büyük değişiklikler olacak iş yapış süreçleri değişecektir. Küresel işleyişler dış ticaret, gümrük, dış ilişkiler ve kültürel bazda da birçok değişikliklere maruz kalacağız.,

Eviniz eğer akıllı eviniz varsa bir çok fonksiyonu telefondan izleyebilir ve yönetebilirsiniz. Bu teknolojiye uygun ev alet ve gereçleri üretilmeye başlandı bile.

İlk göze çarpan bankaların çağrı merkezleri görüntülü oluyor. İşitme engelli vatandaşlarımız bu hizmetten ücretsiz olarak faydalanacak. Saha hizmetlerinde ciddi değişiklikler bekleniliyor. Satış kanallarında firmalar, bu teknolojiyi çok iyi kullanacaklar.

Bu değişimlere hazır olup, sistemlerimizi bu değişimlere göre uyarladığımızda ve teknolojiyi insanlığın hizmetine verdiğimizde bizler için bir şey ifade eder. Eğer teknolojiyi insanlığın hizmetinde kullanamazsak,  teknoloji insanlığı  esir alır ki, bu hiç istenmeyen bir durumdur.