Belirli aralıklarla sözde Ermeni Soykırımı iddialarının gündeme getirildiğini görüyoruz. Bazı Batılı ülkeler aslında kendi soykırımlarını örtme çabasıyla hayali bir soykırımı suçlamasında bulunmaktadırlar. Bununla da yetinmeyip bazı sözde dost ve müttefiklerimiz meclislerini mahkeme gibi kullanarak gerçek dışı ve ispatlanamayan sözde Ermeni Soykırımını onaylamışlardır.
Türk tarihinde utanılacak bir sayfa yoktur. Türkiye, tarihi ile yüzleşmeli diyenler, başkaları adına ülkelerine savaş açmış siyasi devşirme ve işbirlikçileridir. Osmanlıyı Doğuda Ruslarla bir olup arkadan vuran Ermeni militanlar, terör örgütü mensupları, Ermeni oldukları için değil; asi oldukları için, Osmanlıya savaş açtıkları için öldürülmüşlerdir. Ne Osmanlı’nın, ne de Türkiye Cumhuriyeti’nin Ermeni vatandaşları ile bir sorunu olmamıştır. Sorun terör örgütleri ile ilgilidir. Ermeni sorunu, Ermenilerin olmaktan çok; Ermenileri dün Osmanlı’ya, bugün de Türkiye’ye karşı kullananların sorunudur.
Bir dönem Boğaziçi Üniversitesi’nde Sabancı Üniversitesi’nin de desteği ile dış yönlendirmelerle ülkemizi suçlayıcı bir toplantı düzenlenmişti. 2005 Eylülünde yapılmak istenen bu toplantı konuşmacısından dinleyicisine kadar “Ermeni Soykırımı vardır” şartlanması içinde hareket etmiştir. Hatta o kadar ki, o dönem Türk Tarih Kurumu Başkanı olan Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun konuşma ve tebliğ verme talebi bile reddedilmiştir. Milli ve yerli birçok STK bu tek taraflı fanatik Ermeni tezlerini işleyen toplantıya karşı tepki göstermiş ve mahkeme kararı ile toplantıyı iptal ettirmişlerdi. Maalesef dönemin Cumhurbaşkanı Sayın A. Gül toplantının nasıl bir tezgâh olduğundan sanki habersiz gibi toplantıya katılacaklarını bildirmişlerdi.
Toplantı Boğaziçi Üniversitesi’nden Bilgi Üniversitesi’ne alınmak zorunda kalınmıştı. Toplantıyı iptal eden hâkim maalesef Elazığ’a sürülmüştü. Ayrıca kararı alan 4 nolu İdare Mahkemesi de kapatılmıştı!
Şimdi yine Sabancı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde diğer bazı yabancı üniversitelerin desteği ile Berlin’de Postdam isimli bir üniversitede tek taraflı bir toplantı düzenlenmiştir. Herhalde konu YÖK ve diğer bazı kurumlarımızın ilgi alanına girmektedir. Gerekenin yapılacağını, eski yanlışların tekrarlanmayacağını ümit ederiz.
Kendi ülkesi ve tarihi ile haksız bir şekilde kavgalı sözde ünvanlı bazılarının ve üniversite adını kirletenlerin Ermeni sorununda kullanılması düşündürücüdür ve üzüntü kaynağıdır. Türkiye düşmanları ve işbirlikçiler ne yaparsa yapsınlar; tarihi gerçekleri değiştiremeyecek, yeni bir tarih yazdıramayacaklardır. Bugüne kadar gerçekleri ortaya koyma çabası gösteren her kuruluş ve şahsı saygıyla selamlıyoruz. Bu çirkin ve gerçek dışı soykırımı iddialarını nefretle kınıyoruz.
Bu vesileyle bazı yabancı ülkelerin oyuncağı olan Ermeni militanlarınca şehit edilen Sait Halim, Talat ve Cemal Paşaları, Dışişleri mensuplarımızı ve Devlet görevlilerimizi, Ermenilere kötü muamele yapılmasını engelleyemediği iddiasıyla işgalci ülkelerin ve işbirlikçilerinin baskı ve fetvalarıyla 10 Nisan 1919‘da Beyazıt Meydanında idam edilen, Atatürk’ün teklifiyle TBMM tarafından Milli kahraman olarak kabul edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i de rahmetle anıyoruz.