Yıllık Ödev ve Tezsiz Yüksek Lisans Hakkında

136

Bizim zamanımızda Yıllık ödev diye bir şey vardı!

Ortaokulda ve Lisede, her öğrenci
muhakkak, önemli bir dersten, önemli
bir konuda çalışma yapmalı.

Yaptığı çalışmayı kendi araştırıp
bulmalı,

Kaleme aldığı “kopyala yapıştır olmayan!”  bilgileri, giriş gelişme sonuç şeklinde
mürekkepli bir kalem, düzgün bir el yazısı ile çizgisiz kâğıda bir sanat eseri gibi nakşetmeli idi.

O ödev, öğrencinin not
ortalamasına etki ettiği gibi, kişisel gelişimine de büyük katkı sağlardı!

Araştırmayı teşvik ederdi.

Öğrenci okul hayatında her şeyi
unutsa Yıllık Ödev konusunu unutmazdı.

Ben unutmadım.

***

O zamanki Yıllık Ödevler, bir
nevi makale, doktora tezi gibiydi!

Tabi son 20 yılda eğitim
hayatımızda köprülerin altından çok sular
aktı.

Sadece Andımız değil, yıllık
ödevler de kalktı!

Bırak ortaokul, lise öğrencisinin
yıllık ödevler hazırlamasını,

Son 20 yılda üniversitelerde tezsiz yüksek lisans diye de bir şey çıktı.

***

Kazakistan’da
bir üniversitede doktora yapan bir tanıdığımıza Türkiye’de ki üniversitelerde o alanda kendisine yardım edecek, rehberlik
yapacak bir hoca aradığımızda
bir kez daha anladım tez, doktora ve
makalelerin ne kadar önemli olduğunu!

Ortaokul
Lisede verilen Yıllık Ödevlerin ne kadar önemli olduğunu!

Bulduğumuz
hocaların yardımını, desteğini, ismini, imzasını artık lazım olan her ne ise
Kazakistan da ki Üniversite kabul etmemişti!

Sizin
anlayacağınız Kocaeli Üniversitesinde
hoca bulamadık!

Sebep?

Bizim
arkadaşın çalışmasına katkı sağlayacak hocanın o alanda yayınladığı makalesinin
olması gerekiyormuş, yani sadece prof. olması yetmiyormuş,

Uluslararası
akademik alanda karşılığı olan Scope gibi KKSON gibi mecralarda yayınlanmış,
yayınlarının olması gerekiyormuş!

***

Hani derler ya hey yavrum hey!

Böyle argo bir
ifade var bilirsiniz, biz daha işin neresindeyiz, millet “gavurlar” yayınladıkları makaleler ve makalelere yapılan atıflarla
yarışıp Üniversitelerini ilk sıralara çıkarma derdinde,

Bizim Üniversitelerde
Tezsiz Yüksek Lisans diye bir buluş icat edildi!

Öğrenci gelsin
dinlesin kendine lazım olan unvanını alsın gitsin.

Dinle git!

Araştırma, okuma-yazma hak getire.

Madem her şey Hak’tan! Onu da Hak getire!

Bir lisans
düşün ki, tezsiz!

Kaldı ki
Yıllık Ödev yazdıracaklar!

Yazanlar da
fitre zekât üzerine yazıyor!

Gerçi Part
Time Rektörlük yapanları bile duyuyoruz

Öyle bir
okulda Tez olsa ne olur geç olsa ne
olur!

***

Onun için de
eskisi kadar ağırlığı karşılığı saygınlığı kalmadı pek çok şeyin.

Mevcut akademik
hayattan memnun olmayanlar fitre zekat yerine bilim ile ilim ile ilgilenmek
isteyenler de doooğru yurt dışına,

Gerçi giden
gider, bize de Suriyeli Afgan Pakistanlı akademisyenler gelir.

Deveye
sormuşlar boynun neden eğri diye!

         
 “Medula spinalisin merkezi ilk omurun
miyeli sinirlere yaptığı lokal baskıdan ötürü dorsal ve ventral motorik
sinirler sıkıştığı için.”
Demiş.

Böyleyken
böyle.