Yevmiye

114

Kol kuvvetini tartmazken insaf tartınız
bel boyu çamur,
gün boyu güneş altında çeltik tarlasında
karın tokluğuna
bulgur aşına kaşık sallar
etli pilavda da taş çıkar mı der gülerdik
adımız ırgat bizim
..
kenar kahvede
veresiye çayları yarım bırakıp
çağrılırdık bir, bir
kırmızı çamura gömüp hıncımızı
tel kesiği ellerle dizdiğimiz
tuğlalar gibi piştik.
yevmiye defterine
amele yazılırdı adımız
..
fabrika önünde sefer tası hizası
besmeleyle tedbir aldığımız
can verdiğimiz tersanede gemiler,
limanda tahmil, tahliye
madende kömür,
kömürde alnımızın kara yazısı
ölmek var kardeşlik
murada ermeden ölmek.
..
denileni yapacak kadar akıl
iş görecek kuvvetin en fazlası
ve
ne olsa
suskun kalacak bir vicdansa istediğiniz..
..
makine dişlisine yağ
ambarda sevkiyat kartonu
bilanço kaleminde maliyet değil ki; insan
..
haksızlığa
kime yapıldığına bakmadan
bedeni ile karşı durduğunda
ve
susmadığında,
haykırdığında
‘ İNSAN ‘