Yeni Türkiye Masalı ile Oyalanma

58

12 Eylül’ün yıldönümü dolayısıyla TV’lerde programlar yapıldı. Ankara’da bir belediyemiz müze açarak o dönem zarar görenlerin eşya ve giyimlerini sergiledi. Bu sergide söz konusu kimseler ya aşırı sol, ya da etnik ırkçı ve bölücü kesimdendi. Oysa 12 Eylül aslında milliyetçi kesim üzerinden bir buldozer gibi geçti. Birçok genç denge olsun diye ve arkası olmadığı için idam edildi; işkence gördü ve milli hassasiyeti olan insanlara marşlar söyletildi! Birçok siyasetçi haksız yere hapis yattı. Sene 2014… Kafalar öyle şartlanmış ki, 12 Eylülden zarar görenleri bile hala “Bizden ve onlardan” diye ayıranlar var. Aynı örneklere Silivri’deki duruşmalarda da zaman zaman şahit olduk. Romantik sol ve aşırı solun bu ideolojik körlüğü işkence görenlerin ortak vasfının insan olduğunu hep göz ardı ediyor. 12 Eylül’ün fikir ve proje babaları; kimlerin patron, kimlerin de “bizim çocuklar” olarak kullanıldıkları bellidir. Ne gariptir ki; bizler hep dünü tartışır; bugünkü benzer gelişmeleri ve kumpasların ardındaki gerçekleri görmezden geliriz. Gaflet ve ihanetleri tartışmayı hep yarınlara bırakırız.

İç ve dış desteklerle palazlanan bölücü ve ırkçı terör örgütü, artık belirli bölgelerimizde –mesela Doğu Karadenizde– sahip olduğu ekonomik güçle yabancılarla, bilhassa Araplarla ortak şirketler kurarak daha ziyade şahıslara ait yaylalardan geniş arazi alıyor. Buraların ileride birer kurtarılmış bölge olarak karşımıza çıkacağı şüphesizdir. Bazı toprak sahipleri de o kadar barışçı, demokrat ve çözümcü ki sadece aldığı paraya bakıyor. Sandıkta desteklediklerine uygun davranarak insan hakları düşmanı, kan akıtan katillere arazi satabiliyor.

Sosyal dokumuzda sapma davranışlar ve çözülme emareleri sürekli artıyor. Muhafazakâr bazı semtlerde bile bazı emlâkçı görüntüsü altındaki kişiler, müşterilerine saatlik ve günlük eşyalı ev kiralıyorlar. Bazı vatandaşlarımız şaşkın, uyuşturulmuş ve zaten türban ve ibadetinin dışında dünya ile fazla ilgili değiller. İbadethanenin yakınındaki ahlak dışı yerleri görmüyorlar bile… Görseler ve şikâyet etseler ne olur ki? AB bastırmış ve bizimkiler on günde fikir değiştirip zinayı suç olmaktan çıkarmışlar. Muhafazakâr olmanın herhalde gereği bu! Anlaşılan Yeni Türkiye‘ye koşan ülkemiz, her türlü özgürlüğe açık olacak, her kimliği kucaklayacak ve kendini inkâr edecek muhafazakârların varlığı ile yükselecek!

Eski Türkiye diye suçlananı ve çöken geleneklerimizi bu toplum çok arayacak; ancak yenisine “bunda da bir hikmet var” deyip uymaya çalışacak. Vatandaşımızın rey verdiği yeni Türkiye’de otoriter eğilimler güç kazanacak, hukuk devleti yara alacak, gökdelenlerde ve maden ocaklarında vahşi kapitalizme uygun esir işçiler tesadüfen hayatta kalabilecek, normal dışı davranışlar özgürleşme diye özendirilecek. Bazı TV dizi ve programları ile gelenekler çökertilecek, terör örgütleriyle içli dışlı olunacak, onlara imtiyazlar verilecek, çözüm adı altında üniter yapı ve milli egemenlik çökertilecektir. Uyuşturucu terörü ülkeyi saracaktır. Ümraniye, Balyoz ve Casusluk suçlamaları ile aslında Ankara etkisizleştirilerek Bağdatlaştırılacaktır. Sırada milli kimliksiz ve Türksüz yeni anayasa var. Milli davalarımız ayak bağı olarak görülecektir. Ver kurtul anlayışı geçerli olacaktır. T.C. ve Cumhuriyetle kavgalı, dışarıdan kullanılan yeni Damat Ferit örnekleri bolca aramızda geziyor. Yeni Türkiye, ona bilerek veya bilmeyerek rey verenler için hayırlı olsun! Türkiye bu tuzakları ve kumpasları da aşacaktır.

 

Önceki İçerikKurban Allah’a Yaklaşmaktır
Sonraki İçerikDevleti Sorgulamak Ne Haddime!
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)