Virüsler ve Yeni Bir Salgın!

355

Kocaeli’mizde 27,28, 29 Ekim tarihlerinde virüslerle ilgili bir sempozyum yapılmıştır. Başiskele’mizde ki Lastik İş Otelinde, tıp fakültemiz enfeksiyon hocalarından Prof. Dr. Sıla Akhan’ın koordinasyonunu yaptığı bu toplantıya çeşitli tıp fakültelerinden uzmanlar katılmış olup virüslerle ilgili görüş ve bilgiler konuşulmuştur. 2019 Aralık ayında başlayıp 3 yıl süre ile insanlara önemli sorunlar yaşatan Covid-19 salgını farklı özellikleriyle öncelikle bilim insanlarımız olmak üzere virüslere ilgiyi artırmıştır.

Virüs dünyasının insanları en çok etkileyenlerinden biri grip-paçavra hastalığının sebebi olan, değişik tipleri ile enfluenza virüsüdür. Her yıl 1 milyara yakın insanı hasta yapmaktadır. Bunların 3-5 milyonu ağır kliniğiyle önemli iş gücü kaybına sebep olurken, 500 bine yakını ölümle sonuçlanmaktadır. Solunum yollarını etkileyen, temas veya hava yoluyla bulaşan bu hastalığa karşı dikkatli olunmalı, tedavi ve takibinde özen gösterilmelidir. Özellikle risk grupları dediğimiz bağışıklığı düşük olanlar, KOAH hastaları, diyabet ve kalp hastaları, 65 yaş üstü olanların grip aşısıyla korunmaları önemlidir. HIV, Hepatit-B, Hepatit-C de önemli viral enfeksiyonlardandır. İlk bulunduğu zamanlarda eşcinsellerin hastalığı olarak tariflenen HIV şimdi herkeste görülecek bir hastalık haline gelmiştir. Teşhis ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmiş olup artık tedavisi mümkündür. Hepatit-B ise aşısının bulunması ile, uygulan kişi ve ülkelerde önemini kaybetmekle birlikte karaciğer kanserlerinin önemli bir etkenidir. Hepatit-C ise aşısı olmamakla beraber teşhis edildiğinde tedavi edilebilmektedir. Kan yolu ile veya direkt temas ile bulaşan bu üç viral hastalık için tarama testlerinin önemi devam etmektedir.

Dünyanın birçok yerinde bölgesel özellikli birçok viral enfeksiyon vardır. Sarıhumma, kırım kongo kanamalı ateşi, maymun çiçeği, dank, batı nil ateşi gibi bilinenler yanında bilinmeyen veya yapı değiştirerek hayvanlardan insanlara bulaşıcı hastalık yapıcı özellik kazanan pek çok virüs vardır. Dünyada 2 milyona yakın keşfedilmemiş virüsün olduğu, bunların yarıya yakınından fazlası hastalık yapıcı özelliğe kavuşabileceği düşünülmektedir.

Virüsler kendi başlarına canlı olmayan fakat bitki, hayvan, insan hücrelerine girerek canlılık vasfı kazanan varlıklardır. Mutasyon denilen yapı değişikliğini çok yaşarlar. Barınmaları rezarvuarlarda(yarasa, kuşlar, kemiriciler), taşınmaları vektörlerle (sivrisinek, kene vs.)olmaktadır.

Küresel ısınma dâhil çevre değişiklikleri virüslerdeki mutasyonları hızlandırmaktadır. Günümüzde insan, hayvan, bitki dâhil her şeyin kara, hava, deniz yoluyla yer değiştirmesi dünyamızın her noktasını birbiriyle irtibatlı hale getirmiştir. Daha önceden yalnız bazı bölgelerde görülen hastalıkların her yerde görülebilmesi bu sebepledir.

Virüs uzmanları Covid-19 salgını öncesi böyle bir hastalık ile karşılaşılacağına işaret etmişlerdir. Şimdi de küresel ısınma dâhil çevre sorunlarının da etkisiyle yine bir viral salgının olabileceği düşünülmektedir. Sağlıklı insan, sağlıklı hayvan, sağlıklı çevre birbirleriyle ilgili ve tamamlayıcıdırlar. Dolayısıyla sağlık konusuna bu üç alanı kapsayacak şekilde bakılmalıdır. Yeni bir salgının yine hayvan kaynaklı (zoonoz) olma ihtimali yüksektir. Bu sebeple virüslere karşı kullanılacak antivirallerin geliştirilmesi önemlidir. Ayrıca daha geniş koruyucu etkili aşı çalışmalarının da önemi unutulmamalıdır.

 Kocaeli’miz de bizlere virüslerle ilgili ilmi bir ziyafeti yaşattıkları için Prof. Dr. Sıla Akhan ve ekibine, bu toplantıyı iştirak ederek sunum yapan diğer bilim insanlarımıza içtenlikle teşekkür ederiz. Salgınlardan uzak bir gelecek dileğiyle.