Ne zaman yol dese dilim
Gözlerimin içine yürüyorum
Kuş uçmaz kervan geçmez yer de tıkanıp kalıyorum
Sonrasına siyah beyaz resimler fısıldıyor arkamdan
Başını kara bulutlara dayamış dolunay da yıldız boşluğu
Geri dön geri dön, hava parçalı bulutlu yağmur yağacak
Hemen arkasından sulusepken
Geri dönüp sıkı sıkı yumuyorum gözlerimi
Kirpiklerim muhafız alayı, nöbetini tutuyorum umutların
Var mı bir güzel haberin
Bir türkün, bir şiirin
Hani şöyle burnumun direğini sızlatmayan
Kan kusturmayan
Dil susturmayan
Gerçeğin sırtından, geceyi indiren
Sabahın seherine bozlak taşıyan
Umudu dürten, yüz güldüren
Baharı muştulayan
Cemre düşüren
Kaderi kedere dökmeden söyle
Ölmekten geliyorum ben
Ölüp ölüp dirilmekten
Yeniden doğmaktan
Mart sancısından
Kundak kokusundan
Gözün karasına sus dedim artık
Dünü bıraktım cami havlusuna
Not düştüm yakasına
Anam beni bir daha doğurmaz
Silin kaydımı dünden, umuda yazın beni..