Türkiye’nin Sıcak Karni ve Çelişkiler Yumaği

79

Üçüncü ölüm yıldönümünde KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı, değerli devlet adamı RaufDenktaş saygı ve rahmetle anıyoruz.

Soğuk harp dönemi sonrası Batı için tehlike algısı komünizm yerine artık İslam oldu.Bu değişme Türkiye dahil Ortadoğu ve İslâm ülkelerinde siyasi depremler yarattı. Dostluk ve müttefiklik köklü değişikliklere uğradı. Ancak milli menfaatlere odaklı dış politika hiç değişmedi. Batının hedefi değişince İslam ülkelerinin ve Türkiye’nin işi zorlaştı.

Türkiye son 10 yıldır gizli ve açık saldırılarla karşı karşıyadır. Ülkemiz üzerinde operasyon üzerine operasyonlar yapılıyor. Basın ve bazı siyasetçiler de kullanılarak kamuoyu hazırlandı. Birçok ülkede muhalefeti ve iktidarı ile devlet korunurken; bizde devletle hesaplaşma ve rejime karşı olma uğruna demokratikleşme adına devletle çatışılıyor. Devlet her şeyden sorumlu tutuluyor ve her şeyin altında derin devlet aranıyor. Oysa yabancı derin devletler ülkemizde cirit atıyor. Çelişkiler yumağı ve Türkiye’nin sıcak karnı burada… Fransa da son Paris olayları bazılarına ders olmalıdır.İnsan hakları ve demokratikleşme uğruna örgütlerle pazarlık ve açılım yapılmadı. Güvenlik ihmal edilmedi.Teröristlerin analarının ağlayıp ağlamayacağı düşünülmedi. Bizdeki gibi komik akiller heyeti teşkil edilerek halk kaldırılmaya çalışılmadı.Batılı istihbarat örgütlerinin tezgâhı yürütüldü. TV ekranlarında çözülmeci koro yer almadı. Hrant Dink, Trabzon da bir rahip ve Malatya da misyonerlik yapan bir yayınevine gerçekleştirilen cinayetler,askere ve önemli bazı kurumlarımıza uygulanan dış destekli operasyonların, kumpasların ve davaların önünü açtı. Askeri darbeler öne çıkarılarak birçok sivil darbe örtüldü. Darbeler izinle yapıldığına göre, süper güç ülkemizde kendi kendine mi darbe yapacaktı? Askerin operasyon yetkileri sınırlandırıldı ve terörle mücadele müzakereye yönlendirildi. Bu süreç özerklik mi bağımsızlık mı tartışmalarına döndü.

Yargı kamplara ayrıldı. Bazı hâkim ve savcılar milletin olmaya devam ederken bazıları partinin, bazıları ise paralel yapının oldu. Ortaklık bozulunca paralel yapı mensuplarının üzerine gidildi. Maalesef Başbakana methiye düzen savcı ve hâkimler görüldü. Tarafsız olanlarda cemaatçi ve paralel yapılarak suçlandı.Paralel yapıları doğuranlar, kurumları onlara teslim edenler, Türk Milletinin vermediği yetkiyi paralel yapıyla paylaştılar.

Polis ise; yine Devletin, partinin ve cemaatinin diye üçe bölündü ve birbiriyle uğraşır hale getirildi.Terörle mücadelede asker ve polisin etkisizleştirilmesi için gerekenler yapıldı. Terör azdırıldı; açılım ve çözüm süreci masalı topluma yutturuldu.

Güney sınırımız yolgeçen hanı oldu; egemenlik haklarımız çiğnendi. Şii-Sünni ayrımı yapıldı. Bizimkiler sanki bize yetmiyormuş gibi, ithal teröristler ülkeye doldu. Gariptir ama, düşmanlarımıza kucak açtık. Irak’ın kuzeyindeki bölge yönetimine her türlü desteği verdik. Silahlı PKK ve Peşmergeleri sınırımızdan geçirerek İŞİD‘in hedefi olduk. ABD den daha fazla Esad düşmanlığı yaptık oysa Esad’ın zayıflaması kuzeyde terör örgütlerinin egemenliği idi. Güvenlik güçlerindeki çekişme ve tasfiye ülkeyi terör ve sabotaj olaylarına müsait bir hale getirdi. Son olarak İspanya’da pasaportunda Türkiye çıkışlı olanların gözaltına alınabileceği kararı alındı. Türkiye ile mücadele eden örgütlerle ilgili suç hafızası adeta yok edildi. Etnik sıfatlar öne çıkarılarak milli kimlik dışlandı ve etniklik iç politikanın merkezi yapıldı. Eşit vatandaşlık, adalet ve kardeşlik adı altında ortak aidiyet duygusu tahrip edildi. Etnik fitne ve taassuba yol verildi.Hak ve özgürlükler herkes için değil; mezhep ve etnikliğe göre düşünüldü. Etnik tuzağı kendi elimizle kurduk; buna uygun olarak yer adlarıyla oynadık. Milli Mücadele ile kavgalı, yabancılarla işbirliği yapmış bütün isyancıları, hainleri kahraman ilân ettik. Ülkenin Başbakanı Ermeni tehcirini yanlış buldu ve Osmanlıyı adeta suçladı. Milli bağımsızlığı kazanmak için kan ve can veren terörle mücadele eden şehit ve gazilerimiz neredeyse yargılanacaklar! Türk Milleti 7 Haziran Genel Seçimlerini iyi değerlendirmelidir.

 

Önceki İçerikÇal Be Üstadım
Sonraki İçerikIzdıraplı Dünya
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)