Böyle hazımsızlık, böyle tahammülsüzlük pek görülmedi. İYİ Parti kuruldu, daha organlar belirlenmeden yaylım ateşi başladı.
Ekranların çokbilmişleri, İYİ Partinin kurulduğu gün, “alsa alsa yüzde bir civarında oy alır” propagandası yapmaktan utanmadılar.
Önemsiz göstermeye çalıştıkları bu hareketin, iktidarlarını sarstığını gören yandaşlar çirkin iftira ve karalama kampanyası başlattılar.
Milletimiz gergin, yorgun, bezgin. Toplumun önemli bir kesimi için umut olan bir siyasi hareket başladı. Yeni bir oluşum toplumda biriken gerilimin azalmasına, insanların rahatlamasına yol açar. Bunu bile milletimize çok gördüler.
Hani Ahmet Türk’e bile saygılı, “nazik bilge zat” vardı ya, O da kendini tutamadı. “İyi bir parti olacağız, iyi bir siyaset dili kullanacağız” diyenlere, en bayağı sokak ağzıyla saldırdı. Kullandığı kelimeleri yazsam köşemi kirletir.
İhtiyatlı olanların, en azından, “şu köye ne kadar sürede varırım?” diye soran yolcuya, çobanın önce “hele bi yürüyüşünü görek gardaş” demesi gibi biraz beklemesi gerekirdi. Yeni kurulan İYİ Parti’ye bu kadarcık avansı çok gördüler.
Başbakan Başdanışmanı olan bir zat “Meral Akşener’in tavrı erkek gibi” diye ilkel, tuhaf, cinsiyetçi bir değerlendirme yaptı. Kadını adeta kocasının itaatkâr kölesi gören zihniyetlerini açığa vurdu.
Ama propagandanın iyisi kötüsü olmaz.
Bu hafta sadece sosyal medya değil, yaygın medyada ve hatta yandaş medyada en çok tartışılan konu İYİ Parti oldu.
Sosyal medya kontrol altına alınamadığından nispi bir adalet sağlanabiliyor. Trollerin daha ilk günden İYİ Parti’yi halkın gözünde düşürmek amacıyla yaptıkları bir elden planlanmış saldırılar kadar, İYİ Parti’nin lehine gönüllü paylaşımlarla denge sağlanmış gibi.
Yandaş medya daha partinin adı, programı, tüzüğü belli olmadan, karalama ve küçümseme esasına göre, aleyhe propagandaya başladı.
AKP ve Saray’ın gazabından korkan merkez medya ise “tarafsız” görünen tartışma programlarına, İYİ Parti’yi temsil eden hiç kimseyi çağırmadan, İYİ Parti’yi tartıştırdılar.
Bütün bunlar hem birilerinin ne kadar korktuğunu ve hem de adalet duygusundan ne kadar mahrum olduklarını göstermekte.
İYİ oluyor İYİ.
Toplumdaki değişim ve gelişim talebini güçlendiren hareketler bunlar.
Ülkemizin normalleşme, rahatlama, huzur ve adalet talebini güçlendiren haksızlıklar bunlar.
Toplumuzdaki derin dip dalgasının harekete geçmesini hızlandıran gelişmeler bunlar.
**********************************
Beklenti Büyük, Sorumluluğumuz Ağır
İYİ Parti kurucular kurulunda yer aldığımı ve Merkez Disiplin Kurulunda görevlendirildiğimi öğrenen tanıdığım tanımadığım insanlardan çok iyi dilekler ve olumlu geri bildirimler alıyorum. Müthiş bir pozitif enerji yüklemesine muhatap oluyorum.
Gözlerinin içi parlayarak kutlayanların ve “umudumuz sizsiniz, Allah yardımcınız olsun, dualarımız sizinle” diyenlerin sayısı o kadar fazla ki.
“Hiçbir karşılık beklemiyorum. Bana ne görev verilirse yapmaya hazırım” diyenlerin samimiyeti yüzlerinden okunuyor.
Bu insanlar toplumun farklı kesimlerinden. Eski kategoriye göre dört eğilimden vatandaşlarımız.
İstanbul’dan bir meslektaşım aradı. “85 yaşında uzman hekim bir ablam var. Bugüne kadar siyasete pek ilgi duymamıştı. Şimdi Meral Akşener hareketinden çok heyecanlandı. Bulunduğu ilçede bir numaralı üye olmak istiyor” diye bildirdi.
Böyle çok örnek var.
İYİ Parti’den beklenti çok büyük.
Omuzlarımıza yüklendiğimiz sorumluluğun ağırlığı çok fazla.
***********************************
Önce Ahlak ve Dürüstlük
Devlet ve toplum yapımızda, ekonomik alanda yıkılanları tamir etmek; unuttuğumuz değerleri yeniden canlandırmak için yapılması gereken çok şey var.
Fakat öncelikle ahlak ve dürüstlük kavramını hayata hâkim kılmak lazım.
Geçen hafta kurucular kurulu çalışmaları sırasında sohbet ettiğimiz İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Durmuş Yılmaz‘ın cümlesini paylaşmak istiyorum.
Durmuş Yılmaz bilindiği gibi Merkez Bankası E. Başkanıdır. Para hareketlerini iyi takip eder. Öyle şeyler anlattı, öyle büyük rakamlı haram servetlerden ve bunların uluslararası transferlerinden bahsetti ki…
Sonra “Allah bunlara büyük bir güç vererek imtihan etti. Onlar bu imtihanda çok başarısız oldular. İnanıyorum ki Allah bu gücü bize de (İYİ Parti’ye de) verecek. Önemli olan bizim bu gücü doğru ve dürüstçe kullanmamızdır. Allah’tan bu imtihandan geçmemizi niyaz ediyorum” dedi.
Bu sözlere bütün kalbimle katılıyorum.
İyi Partililer olarak bu niyetle, samimiyetle, sadece hizmet duygusuyla yola çıktık. Her kademede nefsimizin muhasebesini yaparak devam edeceğiz.
Denge ve denetim sistemlerini kurarak yanlışa sapma ihtimallerini asgariye düşürmeye çalışacağız. Herkesin hukuk önünde hesap vereceği bir düzeni kuracağız.
Ayrıca sizlerden talebimdir ki, yanlışa sapma durumu veya ihtimalimiz olduğunda bizleri sözünüzle, yazınızla, oyunuzla düzeltiniz.
İYİ yaptığımız her şeye de destek verin, iyiler ve iyilikler çoğalsın.