Türkiye’de Jüri Sistemi Olsaydı

106

Jüri
sistemi bizim ABD film ve dizilerinden aşina olduğumuz bir uygulama. Günümüzde
Anglo-Saxon hukukunun yürürlükte olduğu ülkelerde var olan bir sistemdir.
Anglo-Saxon hukuku, Türkiye’de uygulaması olan Kıta Avrupası hukukundan farklı
bir sistemdir. Anglo-Saxon hukuku hâkimin hukuk yarattığı bir sistemdir. O
nedenle jüri sistemi Anglo-Saxon hukukunda kendisine uygulama alanı
bulabilmektedir. Jüri, yargılama konusu vakayla ilgili olarak kamu vicdanını
temsil etmektedir. Yargılanan kişinin kamunun vicdanında suçlu olup olmadığına
jüri karar verir.

 

            ABD yargı sisteminde iki tür jüri bulunmaktadır.
Birincisi “petit jury” (küçük jüri)
veya ‘trial jury” (duruşma jürisi);  ikincisi ise “büyük jüri” (grand jury) olarak adlandırılmaktadır. Küçük jüri en
az altı (6) en fazla oniki (12) üyeden oluşur. Suçun türüne göre oy çokluğu,
süper çoğunluk veya oybirliği ile karar verilmesi gerekmektedir. Suç türüne
göre öngörülen çoğunluğu sağlayamayan jüriye “hang jury” (askıda jüri) denir.

 

            Büyük jüri uygulaması ise ABD’deki
bütün federal suçların yargılanmasında ve bazı eyaletlerde bir ağır ceza
davasının açılıp açılmaması için eldeki delillerin yeterli olup olmadığına
karar veren ön soruşturma jürisidir. Büyük jüri en az oniki (12) üyeden oluşur,
üye sayısı daha fazla da olabilir.

 

Sedat Peker Videolarından Çıkartılabilecek En İyi Ders

 

            Türkiye son bir aydır organize suç
örgütü lideri Sedat Peker’in bir Youtube’da yayınladığı ve bir takım siyasiler
ile bürokratlarla alakalı ortaya attığı videolarıyla çalkalanıyor. Videolardaki
ortaya atılan iddialar hakkında birbirinden her biri farklı onlarca yorum
yapıldı. Videoları yaklaşık yirmi milyon kişinin izlediği tahmin ediliyor. Yine
videolar sonrası toplumda Sedat Peker’e karşı ciddi bir sempati oluştuğu da
gözden kaçmıyor.

 

            Herkes bu videolardan kendince bir
şeyler çıkartmıştır. Ancak benim çıkartımım tamamen şöyle. Sedat Peker’e
toplumda ciddi bir ilgi ve sempatinin olduğu ortada ancak bu ilgi ve sempati
Peker’in eli kanlı biri olduğu ve insanların mal varlıklarına çöken bir mafya
lideri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ancak görünen o ki, geniş toplum
kitleleri zaman zaman bir katile, bir hayduta, bir hırsıza teveccüh
gösterebiliyor.

 

            Nitekim aynı toplumun, geçmişte
isimleri son derece kirli işlere karışan bir takım siyasetçilere de teveccüh
gösterdiğine ve hatta o siyasetçilere sahip çıktığına şahit olduk.

 

            Demek ki, toplumun bir kişiye
teveccüh gösteriyor olması o kişinin iyi bir insan olduğu anlamına gelmiyor.

 

            Demek ki Türkiye’de de tıpkı
ABD’deki gibi jüri sistemi olsa, kamu vicdanını temsil eden jüri mafyaya veya
suça karışan siyasetçilere teveccüh gösteren kişilerden teşekkül edecek ve
artık kamu vicdanının manipüle edilmesinden midir yoksa daha da kötüsü kamu
vicdanının aslında mevcut olmamasından mıdır nedir Türkiye’de her suç cezasız
kalacak ve suçlular resmi yetkili jüri eliyle aklanacaklardı.

 

            Hoş, jüri sistemi yokken bile suçlar
cezasız kalıyor, soruşturma yapılmaya dahi ihtiyaç duyulmuyor ya…

Önceki İçerikToplumsal Müsilaj!
Sonraki İçerikKara Para
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.