Türkiye Cumhuriyeti’nin Dış Borçlar Sorunu

222

1800’lü yılların başından itibaren İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği batı ülkeleri sanayi devrimini gerçekleştirdi. Bu devletler gelişen endüstrileri için bir yandan hammadde bulmaya çalışırken, ürettiklerini satabilecekleri pazarlar da arıyorlardı.

Bunun için sanayileşmiş ülkeler, ilişkide bulundukları geri kalmış ülkeleri ayakta tutacak kadar borç vermek, onları yaşatıp verdiklerinin çok fazlasını başka yollarla geri almak gibi bir yöntem geliştirdiler.

Sanayileşme devrimini tamamlayan diğer gelişmiş ülkeler de bu yöntemi uygulamaya devam ettiler.

Her yıl sanayileşmiş ülkelerden geri kalmışlara “borç” ve “bağış” adı altında belli miktar para gelmekte, bu borçların yarısı eski borçların taksit ve faizi olarak verene geri dönmektedir. Öyle ki, “3. Dünya ülkelerinin yıllık faiz ödemeleri borç toplamının üzerindedir. Yıllık faiz ödemeleri tüm 3. Dünya ülkelerinin sağlık ve eğitim harcamaları toplamından fazladır.”

Üstelik bu borçlar çoğu zaman şartlı verilmektedir. Böylece borcu veren ülkeye faiz gelirinin yanında başka ekonomik kazançlar da sağlanmaktadır. Mesela bu paranın borcu veren ülkenin şirketlerinin yapacağı belli yatırımlarda kullanılabileceği, bu ülkenin sermayesiyle rekabet eden bir alanda kullanılamayacağı gibi şartlarla verilebilmektedir.

Diğer taraftan sanayileşmiş ülkeler kendilerine yakın iktidarları desteklemek amacıyla da borç vermektedir. Verdikleri borçlar sayesinde bir yandan yüksek faiz gelirleri elde etmekte, bir yandan da bu ülkelerden ihtiyaçları olan hammaddeleri ucuza almak, sanayi üretimlerinin fazlasını bu pazarlarda satmak imkanını bulmaktadır.

Ülke yönetiminin seçimle değiştiği bazı geri kalmış ülkelerde, iktidarın elini rahatlatmak için verilen dış borçlar seçim dönemlerinde sahte bolluk ve refah yaratarak seçim sonuçlarını belirleyici olmaktadır.

*****************************

Borç Alan Buyruk Alır

Dış borçlanma sadece devletten devlete olmaz. Uluslararası kuruluşlar ya da dış mali piyasalardan da yapılabilir. Bu kuruluşlar ve finans kuruluşları üzerinde büyük devletlerin yönlendirici etkisi büyüktür.

John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitabında belirttiği gibi, “borç verenlerin amacı küresel imparatorluk kurmaktır. Borç verenler, diğer ülkeleri şirketlerinin, hükümetin, bankalarının, kısacası şirketokrasi diye adlandırdıkları kurumsal yapının kölesi haline getirmek için uluslararası finans kuruluşlarını kullanırlar.  Mafyanın yaptığı iyilikler gibi görünüşte bazı iyilikler yapar. Örneğin elektrik santralleri, otoyollar, limanlar, havaalanları, teknoparklar gibi altyapı hizmetleri için borç temin ederler. Bu borçların ön şartı, bütün bu projelerin kredi veren ülkenin inşaat ve mühendislik firmaları tarafından gerçekleştirilmesidir. Aslında paranın çoğu o ülkeyi hiç terk etmez.

Para hiç vakit geçirmeden şirketokrasi üyesi şirketlere (kreditörlere) döndüğü halde borçlu ülkenin anapara artı faizin tamamını ödemesi istenir. Çoğu zaman borç tutarı o kadar büyük olur ki birkaç yıl sonra borçlu ülke ödemeleri aksatır.

Bu olduğunda bu defa mafya gibi diyeti istenir. Birleşmiş Milletler’de kredi verenlerin isteği doğrultusunda oy verme, askeri üs kurma veya petrol gibi değerli kaynaklara el koyma şeklinde olabilir bu diyet. Buna rağmen borçlunun borcu devam eder. Böylece küresel imparatorluğa bir ülke daha eklenmiş olur.”

*****************************

Dış Borç Kolik Devlet Geleneği

Türkiye’nin, Osmanlı döneminde 1854’te ilk dış borç almasıyla başlayan “dış borçlar serüveni” bu anlatılanların bir uygulaması gibidir. Bu dış borçlar serüveni Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik, askeri ve siyasi açıdan çökmesi ve yıkılmasıyla sonuçlandı.

Türkiye Cumhuriyeti döneminde 2. Dünya Savaşı yıllarına kadar bu acı tecrübenin ışığında dış borç alma konusunda çok temkinli olundu.

Fakat bu dönemden sonra dış borç kolik bir devlet haline geldik. Her on senede yaşanan ekonomik krizler ve milli sanayi kurmada gecikmemizin temelinde bu alışkanlığın etkisi büyüktür.

Cumhuriyetimizin, kuruluşunun 100. yılına girdiğimiz bu zaman diliminde, Osmanlı’dan devraldığı dış borçların tarihini incelemek çok önemlidir. Bu yetmez, 100 yıllık Cumhuriyet dönemi ekonomisini anlamak için, Osmanlı’dan miras kalan bu borçların ödenmesinden sonra, yeniden “dış borç kolik” hale gelen T.C. ekonomisinin dış borçlar sorununun iyi anlaşılması gerekir.

İşte bu sebeple Cumhuriyetimizin 100. yılı sebebiyle yayımlanan Kocaeli Gazetesi’nin 100 sayfalık özel sayısı için bu konuyu araştırdım. Özel sayıda uzunca bir makale olarak, 3 tam sayfaya yakın yer tutan yazımı köşe yazıları halinde yayınlamayı düşündüm. Bu yazı bir giriş sayılsın.

Umarım daha çok kişinin okumasına, yakın tarihimizin sorgulanmasına ve içinde bulunduğumuz halin daha doğru anlaşılmasına faydası olur.

Önceki İçerikGazze de Katliam
Sonraki İçerikToprak Parçası Bu Kadar Önemli
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.