Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerine Sesleniyorum

62

Sayın Vekillerimiz:

Size şu satırları birçok gazetecinin yaptığı gibi akıl dersi vermek için değil sizinle bir vatandaş olarak dertleşmek istiyorum.

Sayın Vekillerimiz:

Siz ki mazisi 5000 yıla dayanan tarihini meydanda yazan, talihini meydanda deneyen cesur, bir ırkın soylu bir milletin çocuklarısınız. Türk Milleti tarih boyunca sayısız devletler kurdu. Birçok idare şekillerini denedi.

1946’dan sonra demokratik hayata geçti. Bu tarihten sonra demokratik seçimlerle meclis oluştu. Sizlerde demokratik bir seçimle doğrudan doğruya milletin eliyle milletin vekili seçildiniz.

Demokratik bir seçimden sonra iktidar ve muhalefet oluştu. Ancak iktidarıyla muhalefetiyle hepiniz Türk Milletinin temsilcilerisiniz.

Böyle bir talihe, böyle bir bahtiyarlığa büyük Türk Milletine dayanan böyle bir kuvvete sahipsiniz sizler adı üzerinde Millet Vekili milletin hakiki temsilcilerisiniz. Sizi oraya şefler tayın etmedi, zümreler seçmedi, Türk Milleti seçti.

O halde bu günkü varlığınızı Türk Milletine borçlusunuz. Siz bir kısım medyanın yaygaracılarına, Müslüman Türk Milletiyle zerre kadar alakası olamayan entel liboşlara değil, Türk Milletine hesap vermeye mecbursunuz. Siz dünün münafıklarına bugünün entel liboşlarına değil Türk Milletine hesap vermeye mecbursunuz.

Millet sizi oraya hangi ümitlerle göndermişti bir düşünün. Etrafınızı saran sizden milli hassasiyet bekleyen kalabalıklara miting meydanlarında neler vaat ettiniz bir düşünün.    

Neyi, kimi, neleri koruyacaktınız? Şimdi neyi koruyorsunuz düşünün ve mecliste yaptığınız yemini bir hatırlayın.

Demokrasilerde iktidarda muhalefet de olmazsa olmazlardandır. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır.

“Barika i hakikat müsademe i efkârdan doğar”

Sizler Türk Milletinin kalkınması, ilerlemesi ve çağdaş medeniyete ulaşması için değişik fikirler, değişik projeler üretebilirsiniz. Ancak mesele Türk Devletinin bölünmez bütünlüğü üniter yapısı, bayrağı, istiklal marşı ve dili, söz konusu olduğu zaman hepiniz projelerinizi, düşüncelerinizi, muhalefetinizi bırakıp bir araya gelebilmelisiniz.

Her şeyin Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından yapılacağına iman etmelisiniz. Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin.