Türkiye Burada; Ümmet Nerede?

114

Türk Milletini büyük bir felaketle karşı karşıya bırakan,
derin üzüntüye sebep olan 6 Şubat 2023 tarihli depremler, hepimizi altüst
etmiştir. Üst üste aynı gün iki defa ortaya çıkan depremler 10 il gibi geniş
bir alanda gerçekleşmiştir. Maddi ve manevi yıkımı da ona göre olmuştur.
Binlerce TC vatandaşı kardeşlerimizi kaybettik. Bu büyük felaketin yaraları
elbet sarılacaktır ama oldukça zor olacaktır. Türk Milleti dayanışma ve temel
mutabakat noktalarında bir ve beraber sorunlarını aşmak zorundadır. Karşılaştığımız
iç ve dış sorunlardan dersler çıkarılmalıdır. İskambil kağıdı gibi çöken yeni
binalar sözde deprem yönetmeliğine göre yapılmıştır. Bu binaların müteahhitleri
ve onlara izin veren belediye yetkililerine herhalde gereken yapılacaktır.
Deprem 7.7 ve 7.6 gibi kuvvetli olmuştur; ancak yıkılmayan birçok bina da
mevcuttur.

            Türkiye’miz
özellikle Müslüman ülkeler ve din kardeşlerimiz için sürekli büyük fedakârlıklara
katlanmıştır. Türkiye BM’de, milletlerarası alanda hep onların yanında yer
almıştır. Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve devletimiz üstüne düşeni fazlasıyla
yapmıştır. Yapılan destekte de aşırıya kaçılmıştır. Bilhassa koruma altındaki
sığınmacılara kabul edilemeyecek imtiyazlar sağlanmıştır. Onlara ve diğer
yabancılara TC vatandaşlığı para ile satılmamalı idi. Bu örnekler maalesef
çoktur. Türkiye’nin nüfus yapısını bozucu değişmelere sessiz kalınmıştır.  Sözde dost ve müttefiklerimize ileride
kullanacakları yeni PKK’lar hazırlanmaktadır. Bazı illerimizde bu sığınmacılar
yanlış hoşgörü ile çoğunluğu teşkil eder hale gelmişlerdir. Haklı olarak bir
yazımıza “aslında sığınmacılar değil; Türkler korunmalıdır” başlığını atmak
zorunda kalmıştık. Acı gerçekleri dile getiren ve yönetimi uyaranlar da bazı
ufuksuzlarca ırkçı kabul edilmişlerdir. Böylece suçlamayı yapanların aslında
ırkçılığı da bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Biz Türker’in tarih boyu alnımızda
öyle bir leke yoktur. Hiçbir ciddi devlet sığınmacıları ev sahibi, ev
sahiplerini de yabancı veya kiracı durumuna düşürmez. Belki bu durum
yönetenlerce de beklenen bir sonuç olmayabilir; ama önemli yanlışlar
yapılmıştır. Geleceğimizde bazı soru işaretleri ortaya çıkmıştır.

            Bir ara
Sayın Cumhurbaşkanı ümmetin lideri olarak bazılarınca takdim edilmiş; duvar
afişlerinde böyle yazılmıştır.

            Sırası
gelmişken belirtelim; bir devlet çok önemli değişikliklere uğramadan geçmişini
reddederek yeni ve eski diye tarihini ayırmaz. Türkiye yeni kurulan bir devlet
değildir. Milli tarihimiz artı ve eksileriyle, farklı dönemleri ile bir
bütündür. Eski ve yeni Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler tarihini
ayırmaz. Tarih geleceğe akan süreçtir ve bir bütündür. Yeni anayasa kavramı da
sakattır. Türkiye bağımsızlığını ve egemenlik haklarını bir tarafa koyarak dış
güçlerin zorlamalarına göre anayasa yapamaz. TC ne 1923’te ilk defa kurulan bir
devlettir; ne de 1961 veya 1982 anayasası ile doğmuştur. Türk olmasa tarih de
olmazdı. Şu halde, böyle bir metot yanlışı yapılmamalıdır.

            Batı’da
son yıllarda artan ırkçılığın ve İslamifobi’nin hedefi Türkiye’dir. İsveç’te ve
diğer bazı ülkelerde Kuran-ı Kerim’in devlet destekli olarak alçakça yırtılması
ve din düşmanlığı Türk ile irtibatlandırılmıştır. Bundan dolayı bu Hristiyan
yobazlığı elçiliklerimizin ve konsolosluklarımızın önünde yapılmıştır. Kuran-ı
Kerim’in yırtılması şeklindeki eylem İsveç’e göre özgürlük kapsamındadır ve
teşvik görmüştür. Hangi İslam ülkesi başını kaldırıp bizim kadar tepki
gösterebilmiştir? Neden ümmetin liderliğine uygun buldukları Sayın Erdoğan’ın
çizgisini takip etmezler ve sesleri bile çıkmaz? Allah’a şükür Kuran-ı Kerim
Türk’ün savunması altındadır. Türk olmayan Müslümanların çoğu sadece
seyircidir. O halde, bu ümmet dayanışması nerededir? Keşke tersi
olabilseydi…  

Önceki İçerikSeçimler Yaklaşırken
Sonraki İçerikUtanıyorum!
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)