Türkçülük Eğitim ve Liyakat

141

Halide Edip Adıvar,
hatıratlarında bir anısını anlatır… Demirci Mehmet Efe ile Eğirdir’e giderken yolda
bir köye uğrarlar. Efenin köye geldiğini duyan herkes korkudan evlerine
çekilmiş, sokaklar ıssızdır. Çünkü Efe’nin ne yapacağı belli değildir. Oysa
Efe, kendisinin halk tarafından daha köye girmeden karşılanmasını
beklemektedir. Karşılanmayınca öfkelenir:

 “Bizim
geldiğimizi kimse duymamış anlaşılan, önünüze ilk gelen adamı şu ağaca asın ki
herkes duysun
” der. O sırada merkebi ile tarlasından dönen bir delikanlıyı
yakalayıp getirirler. Halide Edip, engellemeye çalışır ama başarılı olamaz, delikanlıyı
ağaca asarlar. Bunun üzerine Halide Edip, gözleri yaşlı Efeye bağırır: “Yakıştı mı bu senin efeliğine! Efelik
töresi bu mudur
” der.

Efe, bunun üzerine şu sözleri
söyler: “İnsanlar ya ilimle ya da zulümle
yönetilir. Bizde ilim yok, ne yapalım zulümle yönetiyoruz
!”

Partili Cumhurbaşkanımız her ne
kadar, Türkiye’de işlerin iyi gittiğinden söz etse de, maalesef ekonomiden
eğitime, hukuktan dış siyasete kadar ne yazık ki, iyi değiliz. Zaten sözlerinin
arasında bunu zaman zaman kendisi itiraf ediyor.

Mesela: “Eğitim ve öğretimde, kültürde arzu
ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum, Medyamız bizim sesimizi ve
nefesimizi yansıtmıyor
.”

Bunları söylüyor ama geçmişi
karalamaktan da bir türlü geri durmuyor: “Eğitimde
batı taklitçiliğinin faşizminden
” bahsediyor. O bunları söylerken,
gözlerimin önüne 1970’li ve 1980’li yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Türk
Milletinin iki güzel insanı, Ali Naili Erdem ve Hasan Celal Güzel geliyor ve
üzülüyorum. İnsanlar ancak bu kadar vefasız olabilir. Her ikisine de Tanrı’dan
rahmet diliyorum.

Kendi kültürünüzde ilerleme
sağlamak için, mensubu olduğunuz milletin genlerine ineceksiniz, bu milletin
adı: Türk Milletidir! Yapay ve güncel oluşumlarla kültür yaratamazsınız,
mesela, bir hedefiniz olmalı, “Kızıl
Elmanız
” yani. Ama siz, henüz işin başındayken Türklüğü ayaklarınızın altına
almakla, bu milleti, köksüz bir ağaç gibi yetim bıraktınız.

Altıyüzyıl üç kıtada hüküm süren
Osmanlının bir hedefi, ideali, ülküsü vardı: “Nizam-ı Âlem” yani dünyaya hâkim olma ideali, âleme nizam davası!
Atatürk’ün ülküsü, “Kızıl Elması”: “Çağdaş medeniyet kültürünün zirvesine
çıkmak”tı
. İşte Türk Milletini heyecanlandıran, onu motife eden özellikler
bunlardı.

Ama 18 yıldır izlenilen politika,
adını söylemekten imtina ettiğiniz Türk Milleti, Arap baharında “Rabia” ile Çözüm sürecinde “Kürtlere
Pozitif ayrımcılıkla, oradan oraya savurup, milletin bünyesinde maddi manevi derin
hendeklerin kazınmasına sebep oldu.

Sanıldı ki, imam hatip lisesi
açmakla, alt yapısı olmadan her vilayete bir üniversite kurmakla eğitimde
ilerleme sağlanacak. Olmadı, “eski Türkiye” dediğiniz yıllardaki 3
Üniversitemiz, dünya sıralamasındaki 500 üniversitenin içerisine giriyordu ama
şimdi ilk 500 üniversitenin içerisinde bir tane bile üniversitemiz yok.

Şunu bir defa daha vurgulamalıyım
ki, ülkünüz, hedefiniz(Kızıl Elmanız) yoksa ilim ve bilimde geriyseniz,
Karadeniz’de tespit ettiğimiz doğalgazın yüz mislisini çıkarmış olsanız da, Araplarda
olduğu gibi, belki zengin bir ülke olabilirsiniz ama batı tipi kalkınmış bir
ülke olamazsınız.

Bu eğitim sistemi bizi nereye mi
götürür derseniz; çıkarcılığa, nepotizme(liyakat olmadan, eş dost ve akraba kayırmacılığına),
gençleri ümitsizliğe ve bunalıma götürür.

Bu eğitim sistemiyle ancak,
yazımın başında Halide Edip’ten verdiğim hatıratın benzeri olaylarla
karşılaşırız. Batı medeniyeti ülkeleri daha önceleri açılmış hapishanelerini
kapatıp kiraya verirken basının %95’i yandaşınız olsa bile, düşünen aydın ve
gazetecileri içeri atar, ancak istibdat kültürü oluşturursunuz.

Sağlıklı kalın.

Önceki İçerikBelâgatta Zirvede Bir Eser
Sonraki İçerikKalemle Kılıç Karşı Karşıya
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.