Diye bir şey dememizi bekliyorsunuz aldanırsınız. Zira burası Batı Trakya değil Türkiye, burada Türklükten başka çıkış yok.
Her ne kadar Lozan boyu resmî azınlıklarımız olan Rum, Ermeni ve Yahudilerle kıyaslanmayacak bir biçimde son 11 yıldır azınlık altı psikolojisine sokulsa da, defalarca Hükümet mobbingine maruz bırakılsa da ve adeta yeniden Etrak-ı bîidrak muamelesi görse de Türk halkı öksüz çocuk gibi içine ata ata patlamaya hazır bomba misali tek bir kıvılcım beklemektedir.
Andımız‘dan kim rahatsız olur? 90 sene önceki maçın kan ve kuyruk acısı tarafından kaybeden kesim: İngiliz Muhipleri, Mavri Mira, Hınçak-Taşnak, Kürt – İslam Teali mensupları ile bunların bugünkü zürriyetleri. Cumhuriyete cibilli düşmanlıkları cinsine çekenler gurubu yani.
Varlığını, Türk varlığını Türk vatanından silmeye adayanlar için bundan kelli İstiklal Marşı da açık hedeftir. Irkçı, şoven, kin ve düşmanlık taşıdığı iddiaları serpiştirilecek mısralar nedeniyle yakında İstiklal Marşımız da gözaltına alınacaktır. 2 savcı, 1 hâkim, 1 de bilirkişi (ya Rasim ya Nagehan); yeni marş yazımı için de akillerden yeni bir komisyon.
Kaç senedir söylüyorum – da sakalımız yok – ay yıldızın sivri uçları birilerine batıyor diye 40 tane tartışma programı, 40 tane Nazlı; 40 da ortaya karışık maç-magazin piyazlı, birkaç da üfler – süfler namazlı niyazlı buldunuz mu iş bitmiştir. Ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber deyu yeni bayrak direğinin turuncu kurdelesini kesebilirsiniz artık.
Zaten Türkiye kelimesine Özal kafayı takmıştı. Onun yapamadığı demokratikleşmeyi de Erdoğan başarabilir. Hele hele Menderes: “Siz, isterseniz oylarınızla Hilafeti bile getirebilirsiniz” demişti, getirin adamın ruhu şadıman olsun. Yabancı sermaye getirin, Haçlıları getirin, Suriye için teröristler getirin, İmralı‘ya hizmet getirin, tekbir getirin, salâvat getirin ama milleti oyuna getirdiğinizi zannetmeyin. Oynayan kendi kendine oynar.
Ve bazen bazı taşlarla oynarsanız altında kalırsınız. Türkçe dışında farklı bir dilin eğitim dili tavizi gibi. Eğitim dili egemenliğin de dilidir. Başka bir dil veya lehçe demek egemenliğin paylaşımı demektir ki diplomaside savaş sebebi sayılır. Büyük Türk Milletinin ve ana sütü olan Türkçenin bu topraklardaki bin yıllık hâkimiyetinin Apo ve saz arkadaşları istedi diye şerik / ortak bulacağını bekliyorsanız cami duvarına işiyorsunuz demektir. Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek dil; gerisi şirktir, terör örgütüyle iş tutmak da müşrikliktir. Müslümanlara yönelik bir başörtü maddesini PKK’nın 15 talebine raptetmek ne menem kardeşliktir?
“Güller kendi dikenlerince kanatılsın
Şairler öz elleriyle boğsunlar şiirlerini
Söyleyin akrebe bugün ihanet günüdür”
(M.İ.)