Türk Dünyâsının Ali Şâmil Hocası

167

Dostları, kendisini Türk Dünyası’na adayan Dr. Ali Şâmil için bu isimle bir ‘Hâtıra Kitabı’ hazırlamış. Tertip eden ve neşre hazırlayan Prof. Dr. Nâzir Ahmedli. Makaleleri toplayan: Aynur Gazanferkızı. Tertibat: Nizâmi Alisoy.

Kitapta Ali Şâmil’in hayatına ve şahsiyetine, çalışmalarına âit yazılar dışında. 20. yüzyılın sonu ile 21. yüzyılın başlarında Azerbaycan’daki millî bağımsızlık harekâtına katılmış insanların ağrılı-acılı hayatları hakkında alâka çeken yürek yakan seçilmiş edebî metinler ve milletlerarası ilişkilerle alâkalı zengin bilgiler de yer alıyor.

Bakü’de Köhlan Neşriyat tarafından 2023 yılında yayınlanan eser, 476 sayfadır.

Eserdeki makalelerden bâzılarının başlıkları ve yazarları:

-Ali Şâmil’in soy kütüğü: Nâzir Ahmedli.

 Altay’dan:

-Nadejda Tıdıkova: İnşa edilmiş Köprülerden Faydalanamadık.   

Azerbaycan’dan:

-Afak Ramazanova: Unvanlarının Üzerinde Bir Şahıs.  

 -Aydın Kerimov: Böyle İnsanlar da Bulunuyor.

-Aynur Gazanferkızı: Olgun Mürşidin İzinden Gitmek.

 -Bahattin Hazi: İki Gözün Aydın.  

-Bedirhan Ahmedli: Bu yol Senin Yolundur.

-Ceyhun Nebi: Örnek Kabul Ettiğim Adam. 

 -Elmira Mammadova-Kekeç: Hayatımın Dev Adamı.

 -Adâlet Tâhirzâde: O Ve Ben.

-Alevsat Quliyev: Türk Dünyâsı Aşığı.

-Âmir Pehlivan: Sen Ahları Kervanına Yükledin.

-Kâmil Veli Nerimanoğlu: Dostum Hakkında Söz.

-Kâzım Teymuroğlu: Bizi Halk Cephesi Yetiştirdi.

  -İbrâhim Niftaliyev: Omuzlarındaki Vatan Yükü.

-Kıymet Muharremli: Işığa Giden Yol.

-Kulu Kangarlı: Uykularımı Sehere Kavuşturan Dost

-Mehmed Tâhir: Onu Başkalarından Farklı Kılan Nedir?

-Metânet Saraçlı: Büyük Türkçü.

-Nâzir Ahmedli: Hür ve Kâmil İnsan.  

-Nigâr Askerova: Türk Dünyâsının Vurgunu.

-Nizam Tağisoy: Türk Milletinin Folklor Uzmanı.

-Ofelya Bayramova: Benim Tanıdığım Ali Şâmil.

  -Sevdâ Aydınkızı: Benim Ali Emmim.

-Şelâle Ana: Mânevî Köprü Yahut Ali Şâmil’i Tanımak.

-Şemsi Penahoğlu: Böyle Ömür Herkese Kısmet Olmaz.

-Ülviyya Abdullaveya: Şehriyar Nefesli Folklor Şâiri.

-Zivar Hüseyinli-Baylan: Baba Gibi Bir İnsan.

Irak’tan     

-Mehmet Ömer Kazancı. Türk Dâvâsının Adamı.

  İran’dan

-Araz Ahmetoğlu: Bilge Üstat / Dünya Görmüş Aksakal.   

-Ahmet Settârî: Bakü’deki Mânevî Adam.

-Avazullah Sefer Keşküllü: Onun Kaşgay Sevgisi Neredendir?    

-Muhammed Zanganlı: Hocam Hakkında Gönül Sözleri.

-Nâbi Azeroğlu: Onu Sempozyumlarda tanımak.    

İsveç’ten 

-Eldar Karadağlı: Bir Ulvî Hayat Yolu.

Kıbrıs’tan

-İsmâil Bozkurt: Gerçek Bir Dost / Bir Kardeş.

  Kırımdan                                                                                                                                                                     -Zera Bekirova: Kırım’ı Seven ve Sevdiren.  

Kosova’dan

-İskender Muzbek: Ali Şâmil’i Kırıkkale’de Tanıdım. 

Gagavuz Eli’nden 

Todur Zanet: Bitki Gölmeeni (gömleğini)  Sana Vermeye Râzı Olan Adam.

Suriye’den 

-Muhtar Fâtih Beydili: Türk Düşünce Dünyâsında Yol İzleri.  

Türkistan’dan                

Akılbekov Halkekov: Üstâdımız Ali Şâmil.  

-İslâm Jeminey: Dar Günümde Derdime Gelen

Türkiye’den

Ali Yaman: Gönül İnsanı Ali Şâmil Bey’le Alâkalı Hâtırâlar.

-Celâl Erbay: Ali Şâmil Bey Kardeşimin 75. Yılına Armağandır.

-Doğan Kaya: Ali Şâmil.

-İsmâil Yakıt: Ali Şâmil Benim Târih Düşürmemde.

  -Oğuz Çetinoğlu: Türk Dünyâsı Aşığı. 

-Özbek Çobanoğlu: Samizdatlar Üzerine Birkaç Tespit.

-Recep Özkan: Türkistan Özlemi.

  -Seyfeddin Altaylı: Hâmit Nitki, Ben ve Ali Şâmil.

 Ukrayna’dan

Ali Tâlib: Sözün Hikmeti, Kalemin Kudreti.

***

 Dr. Ali Şâmil için hazırlanan eser, ‘Tertipciden’ başlığıyla başlıyor. Yazıda, ‘Armağan Kitap’ hazırlanması geleneğinin Türkiye’de yaygın olduğu, Azerbaycan’da ise yeni başlandığı: Bu tür kitapların yaygınlaşmasıyla kültür târihine katkı sağlanacağı belirtiliyor.

Prof. Dr. Nazir Ahmedli ise Ali Şâmil’in doğduğu köy olan Göyçe’nin târihi hakkında bilgi verdikten sonra Ali Şâmil’in ecdat köklerinin 1760 yılına kadar indiğini ve Kıpçak Türklerine mensup olduğunu kaydediyor.

Türk Dünyası’na Yanan Işık’ başlıklı yazısına Afak Kasımova, aile dostu olarak tanıdığı Ali Şâmil’in ‘bilgi deryası’ bir insan olduğunu ifâde ediyor ve ev ödevi hazırlarken, test sorularına cevap mâhiyetinde kısa blgiler talep ettiğinde; Güney Azerbaycan, Kıbrıs, Uygur, Kırım ve Ahıska Türkleri, Kumuklar, Gagauzlar, Nogaylar ve Kaşkayların târihi, folklorü, edebiyatı hakkında ve hemen ardından Türk kahramanları, Türkçe kelimeler Türklerin hayat tarzı hakkında hayranlık duygularıyla ve hoş bir üslûpla teferruatlı bilgiler verdiğini belirtiyor. Bu bilgileri, yüksek okula başladığı zaman kullanma imkânı bulduğunu yazıyor. Bu vesile ile Rusya yönetiminin hazılattığı kitaplarda yazılanların ne kadar yanlış ve noksan, hakikatlerden uzak olduğunu görünce, Ali Şâmil’i hayranlıkla andığını anlatıyor.  Sözlerini ‘bana Türk târihini, folklorünü sevdiren, ilmî sahada ilerlememe sebep olan Ali Şâmil’dir’ diyerek bitiriyor.

Dr. Aynur Gazanferkızı’nın Ali Şâmil hakkında yazdıklarının her cümlesi, üzerinde teemmül edilerek okunmaya değer ve özetlenmesi mümkün olmayan çok kıymetli hususiyetlere sâhiptir. Mutlaka okumak gerek.  

Urumçi’de 1956 yılında dünyaya gelen, Çin’de Nanjing Tarım Üniversitesi’nde Profesör unvanıyla hocalık yapan Murad Aziz’in kaleme aldığı yazısı bir samâmiyet âbidesidir. Sıcak dostluklar, yardımlaşmalar, kitap teâtileri ana konuyu teşkil ediyor. Murad Aziz, iş adamı dostlarının istediği kitapları Ali Şâmil vâsıtasıyla temin ediyor. Günün birinde Ali Şâmil, söz konusu iş adamlarıyla sıkı dostluklar kuruyor. Murad Aziz, hayranlık dolu ifâdelerle uzun uzun Ali Şâmil’i anlatıyor. Şu cümle dikkat çekiyor: ‘Azerbaycan’dan gelen bir mektubun dilini anlamak için zorlanacağımı düşünürdüm. Aksini gördüm. Anlamadığın hiçbir cümle yoktu. Çok az sayıdaki mânâsını bilmediğim kelimeyi, cümleye göre mânâlandırabiliyordum. Anladım ki Uygur Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi arasında fark yoktur.’

Buradan çıkan hüküm şudur: Türk Dünyâsı bir bütündür. Bu hakîkat başka türlü nasıl ifâde edilebilir ki? 

Murad Aziz bu hakîkati elle tutacak şekilde görüp anladığında; ‘Dünyâlar bana bağışlanmış gibi mesut oldum.’ Diye yazıyor.    

  ***

 Kitaptan tadımlık Bölümler

Biz Irak Türkmenleri olarak, Azerbaycan ve Azerbaycanlı kardeşlerimize karşı içimizde vakfedilmeyecek kadar büyük bir sevgi vardır. Bu sevginin kökenini, soy birliği bir yana dursun, aramızdaki şive benzerliği beslemekte, hattâ bu sevgiyi her gün bir az daha artırmaktadır. Dolayısıyla ülke dışında her hangi bir konferans veya edebî ve kültürel bir faaliyete katıldıysak, orada ilkin Azerbaycan’dan gelen katılımcılarla bir araya gelmeyi düşünürüz. Oralarda yaşadığımız yalnızlığımızı bu suretle gidermeye gayret ederiz.

Çünkü Azerbaycan’da yaşayan Türkler bize göre öz be öz kardeşlerimizdir. Her zaman öyle bir duygu yaşadığımızı hiçbir zaman inkâr etmedik ve edemeyiz. Buna karşı Azerbaycan’da yaşayan kardeşlerimizden de her zaman aynı iltifata nail olduk. ‘Türkmen’im’ veya ‘Kerküklüyüm’ dediğimiz zaman, kollarını kucaklarını dört açar, sımsıkı, uzun uzun sararlar. Salıp salmak istemezler.

Irak’tan Mehmet Ömer Kazancı. s: 307

***

Bilindiği üzere, rakamları târihlerle ifâde etmek demek olan ebced’den hareketle, önem verilen bir olayın yılını göstermek için, bir kelime, bir cümle, bir mısra ve ya bir beyt söylemek sanatına ‘târih düşürme’ denir. Edebî sanatlardan sayılır. Arapça, Farsça ve Türkçe düşürülen târihler arasında hem sayı hem de mâna bütünlüğü açısından Türkçe olanlar öndedir. Gerçekten târih dü§ürme sanatı, târih boyunca, Atlas Okyanusu’ndan Çin Denizi’ ne kadar uzanan uzun ve geniş bir coğrafyanın ilgi alanı olmuştur. Bu sanat, her ne kadar Hıristiyan ve Yahudi kültüründe görülse de en olgun meyvelerini İslâm coğrafyasında vermiştir. Özellikle Türk şâirleri bu sâhada harikalar yaratmışlar.

Târihi düşürme sanatı az da olsa günümüzde bazı müverrihler tarafından devam ettirilmektedir. Bunlardan biri de bu satırların yazarıdır. ‘Yakut’ mahlasıyla gerek aruz, gerek hece vezni ile kaleme aldığı târih manzumeleri gazete ve dergilerde yayınlanmıştır. Ali Şâmil için yazdığım iki adet târih düşürme eserimi okurlara takdim ediyorum:

Dr. Ali Şâmil’e Armağan kitabına târihtir:

Temmuz 2022

Azerbaycan’ın hürmetli hocası değerli dostum

  Nice hizmetler eyledi. Hak katında handan ola    

Bir güzel hediye hazırladı cümle ehibbası  

  ‘Armağan’ adıyla sunacaklar, hepsi de şâdan ola

  Geldi bir zat söyledi Yakut’a bu düta tarihi: 

   Bu kitap da Ali Şamil Hoca’ya armağan ola:

2885 + ı = 2886 : 2 = 1443 H. 2022 M.

Ali Şamil’in  Evlenmesine Tarihtir: oı Aralık 1973

Azerbaycanlı Ali, Guba’da izdivac etti   

Dilerem Rab, onları atiden umutlu kılsın

Söyledi Yakut duâda târih: ‘El-Müteali’,

  Azize İle Ali  Şamil’i de mutlu kılsın

1973

Türkiye’den İsmâil Yakıt

***

Türk milleti yeryüzünün dört bir tarafına yayılmış olarak yaşamaktadır. Çok geniş bir sahaya yerleşmiş olan Türklerin en belirgin müşterek unsuru folklordur. Dr. Ali Şâmil işte bu çok mühim müşterek unsurun uzmanıdır.

Nasreddin Hoca, bütün Türk dünyâsında tanınır, bilinir ve sevilir. Bizim ortak folklor ve kültür unsurumuzdur. Türk dünyasının ayrılmaz bir bütün olduğunun gözle görülür, elle tutulur müşahhas delilidir. Akşehirli Nasreddin Hoca’yı, Özbekistan’ın târihî şehri Buhara’nın merkezindeki Leb-i Havz’da görebilirsiniz. Azerbaycan’ın Şeki şehrinde yaşamaya devam etmektedir. Çin işgali altındaki Doğu  Türkistan’ da sizi, ‘Seley Çakkan‘ adıyla karşılar, Kazakistan’da ‘Koca Nasır‘ ve ‘Aldar Köse‘ Türkmenistan’da ‘Ependi / Efendi‘, Özbekistan’da ‘Afandi‘ olarak bilinir, fıkralarına ‘Latifa‘ denilir. Kırgızistan’daki adı ‘Apendi‘, ‘Koco‘ ve ‘Nasır‘dır. Nasreddin Hoca fıkralarını anlatanlar, ‘Kuudullar’ olarak anılır.

Azerbaycan Türklerinden Memmed Kuluzade Celil ve Ahıskalı Türklerden Ömer Faik Nemanzâde  tarafından  yayınlanan ‘Molla Nasreddin‘ isimli mecmuâ, tıpkı Kırım’da yayınlanan Gaspıralı İsmail Bey’in ‘Tercüman Gazetesi‘ gibi Türklerin yaşadığı her bölgeye hattâ Türk olmayan Müslüman diyarlarına da ulamıştır.

Kültürün asli unsuru olan folklorun, aynı kültüre mensup insanlar arasında kuvvetli bağlar oluşturduğunun en çarpıcı örneği, 18 Mayıs 1944 târihinde Kırım Türklerinin Kızıl diktatör Stalin tarafından Özbekistan’a sürgün edildiği zaman diliminde yaşanmıştır. Rus gizli servisi, Kırım Türkleri gelmeden Özbek Türklerine, sürgün edilen insanların çok vahşi, hırsız, ırz düşmanı ve sapık katiller olduğu yalanını uydurarak dikkatli olmaları istenmiştir. Bu tür bilgilerle beyinleri yıkanan yerli halk, önceleri sürgün gelenlere kötü muamele etmiştir. Günün birinde Kırımlı bir genç, sazını eline alıp dertli dertli bir türkü seslendirince; yerli halk, bu gelenlerin, kendileri gibi Türk ve Müslüman olduğunu müzik aracılığıyla anladıktan sonra yakınlık göstermişler, ekmeklerini paylaşmışlar, dertlerine derman olmuşlardır.

Ali Şâmil Hüseyinoğlu, derinliklerine vakıf olduğu folklor ilminin insanlar arasındaki yapıcı, onarıcı ve birleştirici tesirini, yazmakta, Türk yurtlarını dolaşarak anlatmaktadır.  O,  millî ve mukaddes bir vazifenin gönüllü neferidir.

 Ali Şâmil Bey’in çok yakından alâkadar olduğu mevzulardan biri de ortak alfabe ve ortak iletişim dili meselesidir. Asya Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını elde etmelerinden, hür irâdeleriyle ülkelerini idâre etmeye başlamalarından sonra 32 yıl geçmesine rağmen müşterek alfabe oluşturulamamış olmasını affedilemez hatâ olarak kabul etmektedir. Milletler arasında ortak olan bir başka unsur müzik ve halk oyunlarıdır. Ali Şâmil Bey’in mümeyyiz vasfı, Türk milliyetçisi oluşudur. O’nun milliyetçilik anlayışı kültür kökenlidir. Kültürümüzün ana yapısını ise folklor unsurları teşkil eder. Asil ve necip milletimizi, asırlar öncesinden günümüze; günümüzden sonraki asırlara taşıyacak olan, folklor unsurlarıyla örülü olan kültür, uzmanların çalışmalarıyla gelişecek, güçlenecektir.

Kültürümüzde halk şiirleri, maniler, türküler, atasözleri, bilmeceler, tekerlemeler, destanlar vardır. Bir millet, bu değerlerine sâhip çıktığı sürece, esâret yılları ne kadar uzun olursa olsun, küllerinden doğan (Pers kültürüne göre Simurg, Türk kültürüne göre) Anka (Tuğrul) kuşu gibi yeniden ve daha güçlü olarak târih sahnesindeki yerini alır.

Ali Şâmil Bey, bu bilgileri şuurunun mihenk taşına yerleştirmiştir. Maddî – manevî / fikrî ve bedenî bütün gücüyle hizmete devam etmektedir. Kendisine sağlıklı ve huzurlu günler, feyizli çalışmalarında kolaylıklarla birlikte başarılarının devamını dilerim.

Türkiye’den Oğuz Çetinoğlu. s: 440

Dr. ALİ ŞÂMİL: 1948 yılında Göyçé İlçesi’nin İnékdağ (şimdiki Ermenistan Cumhuriyetine bağlı Vardenis rayonunun Teretuk) köyünde doğdu. 1973’de Bakü’de Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Gazetecilik Fakültesi’nden mezun oldu. 1973-1993’de Nahçıvan Özerk Cumhuriyetindeki ‘Şark Kapısı’, 1990-1993’de Azerbaycan Halk Cephesi’nin ‘Azadlık’ gazetelerinde çalıştı. 1993-2004’de Azerbaycan Millî Ansiklopedisi’nde ‘Türk halklarının Meşhur İnsanları’ Ansiklopedi gurubunun başkanlığını, 1996-2007 yıllarında Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsünde ‘Türk Halklarının Folkloru’ bölümünde ilmî araştırmalar yaptı. 2007 yılından bu yana, Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü Milletlerarası İlişkiler Bölümü Başkanı olarak görev yapmaktadır. Ali Şâmil’in yayınlanmış 15 kitabı,  150’ye yakın ilmî incelemesi, 500’den çok makalesi vardır. 10 ülkede düzenlenen 35 Milletlerarası Sempozyuma, 16 Millî Sempozyuma katılmış, bildiri sunmuştur. Kitaplarından bâzıları: 1- Kuzey Kıbrıs: (2001), Azerbaycan Millî Ansiklopedisi Neşriyatı, Bakü. 2- Burulğandan (*) Çıkmak Mümkün müdür?: (2001), Azerbaycan Millî Ansiklopedisi Neşriyatı, Bakü. 3- Dastanlaşmış Ömürler: (2000), Seda Neşriyat, Bakü. 4- Âşık İsgender Ağbabalı: (2006), Seda Neşriyat, Bakü. 5- Uygur, Gagauz, Küzey Kafkas Türklerinin Edebiyatı Târihi: (2008) Seda Neşriyat, Bakü. 6- Albaniya ve Azerbaycandaki Albanlar Ali Şâmil hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler aşağıda adresi verilen internet sitesine başvurabilirler: http://ali-shamil.tr.gg/Ana-s%26%23601%3Bhif%26%23601%3B.htm   (*) Burulğan: girdap, su çevrintisi, hortum, rüzgâr çevrintisi, anafor.
Prof. Dr. SÖNMEZ ABBASLI: 23 Şubat 1980’de Bakü’de münevver bir ailenin evlâdı olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Bakü`de tamamladı. 2002 yılında Azerbaycan Diller Üniversitesi İngilizce Fakültesi’ni dereceyle, 2004 yılında da Yabancı ve Millî Edebiyat alanında yüksek lisansını da derece ile bitirdi. Çalışma hayatına İdrak Okulu’nda İngilizce öğretmeni olarak başladı (2002-2011). 2007-2010 yıllarında Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü`nde Folklor İlmi dalında filoloji alanında doktorasını yaptı.  2011 yılından bu yana Azerbaycan Millî İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü’nde çalışmaktadır. 2012 yılında ‘Azerbaycan Fıkralarının Mahallî Özellikleri’ konulu doktora tezini savundu. 2014-2017 yıllarında Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Kurulu`nda Filoloji Uzman Konseyi`nin İlmî Sekreteri olarak çalıştı. 2016 yılında doçent unvanını aldı. 2016-2020 yıllarında Folklor Enstitü’sünde Folklor ilmi dalında filoloji alanında ikinci doktorasını yaptı. Doktora tezini ‘Karabağ Folklor Ortamının Tipolojisi’ üzerine tamamladı. Azerbaycan, Türkiye, Gürcistan, Rusya, Fransa ve Makedonya’da konferans ve sempozyumlara aktif olarak katılmaktadır. 8’i yurt dışında olmak üzere 80’e yakın makale ve tezi, ‘Azerbaycan Fıkralarının Mahallî Özellikleri’ ve ‘Karabağ Folkloru Türk Manzûmeleri ve Tören Gelenekleri’ monografileri, 10 adet derleme kitabın yazarı ve 4 kitabın editörüdür. ‘Dede Korkut’ adlı ilmî derginin genel yayın yönetmen yardımcısıdır. Türkiye’de yayınlanan milletlerarası indeksli bilim dergisi olan ‘Dergi Karadeniz’in yayın kurulu üyesi ve Azerbaycan temsilcisidir. Ayrıca Türkiye’de yayınlanan ‘Mevsimler’ ve Irak’ta yayınlanan ‘Türkmeneli’ dergilerinde çeşitli konularda düzenli olarak yazıları yayınlamaktadır. 2020 yılında Azerbaycan Millî Bilimler Akademisi`nin Şeref Diploması’na, 2021 yılında ise ‘Kafkas-Medya Halk Birliği’ tarafından düzenlenen ‘Yılın Etkili İlim İnsanı’, ‘İlhanlı Azerbaycan’ ve ‘Karabağ-Azerbaycan’ diplomalarına lâyık görüldü. Hâlen Azerbaycan Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü`nün Klasik Folklor Bölümü’nde çalışmaktadır. Enstitü’nün Halkla İlişkiler Bölümü’nden sorumlusudur.
Önceki İçerikDünya Kadın Hakları Gününüz Kutlu Olsun!
Sonraki İçerikTek Kelimeyle İyi, İki Kelimeyle İyi Değil
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.