13 Ocak 2012 tarihinde ebedî âleme intikal eden Rauf Denktaş, Türk dünyasında son yıllarda yetişen önemli liderlerin en önemlisiydi. Yalnız Kıbrıs Türklerinin değil, Türkiye’nin ve 300.000.000’luk Türk dünyasının liderliğini yapabilecek kapasitede; bir önder-lider, cesâret âbidesi bir kahraman, büyük mücâdele adamı, imanlı-inançlı bir münevver, vakur ve mütevazı bir insan, bilge bir devlet adamı idi.
Sonsuz meziyet ve sıfatlarını, benzer görevlere tâlip olacaklara pahâ biçilmez miraslar olarak bıraktı ve fâni dünyadan ebedî âleme göç etti.
Devlet kurmak, ancak çok üstün meziyetlere sâhip insanların başarılı olabileceği zor bir iştir. O bu zorluğu, eğilip-bükülmeden, doğruluğuna inandığı yolda en küçük bir sapma yaşamadan, zik-zak çizmeden ve başarılı sonuca ulaşacağından bir an bile tereddüt etmeden aştı. Tek başına başlattığı mücâdelesine, kısa bir süre sonra; Türklerle birlikte Türkleri sevenler ve hatta sevmeyenler… milyonlarca insan destek verdi.
O kadar kendinden emindi ki, sıradan bir iş yapıyormuşçasına 68 yıl süre ile bütün dünyaya liderlik ve demokrasi dersi verdi.
Önce milletine sonra devletine ve demokrasiye sâhip çıktı. En ümitsiz dönem ve durumlarda bile Türkiye’ye olan güveni sarsılmadı. Türkiye’de bâzı yöneticilerin düşünce ve arzularının önünde engel olmamak için Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday olma hakkını kullanmadı, makamını terk etme fedakârlığını gösterdi. Görevden ayrıldıktan sonra da Kıbrıs Türklerinin egemenlik haklarından, Türk askerinin adadaki varlığından zerrece tâviz vermedi.
Son nefesini vermeden önceki vasiyeti açık ve nettir: ‘Devlete ve bağımsızlığa sâhip çıkın. Kıbrıs Türkünün tarihî mücâdelesini yeni nesile anlatmak herkesin vatan ve vicdan borcudur.’
Şu veciz sözler; vücudunun pek çok organı iflasın eşiğinde olan fakat imânı, zekâsı ve tefekkür kabiliyeti doruklarda seyreden bir fâninin; hasta değil, ölüm yatağından insanlığa mesajıdır: ‘Devletsiz kalmak demek, her şeyiyle âciz kalmak demektir. Başkasına muhtaç olmak demektir. Devletsiz yaşayan insanlar olabilir fakat devletsiz yaşayabilen millet yoktur. Kıbrıs Türk halkı, Türk milletinin ayrılmaz, kopmaz bir parçasıdır.’
Her Türk genci, Bilge Lider Rauf Denktaş’ın kitaplarını bulup mutlaka okumalı, O’nun sarsılmaz bir imanla taçlanmış milletseverliğini, vatanseverliğini fikrine, gönlüne ve benliğine şuur hâlinde nakşetmeli, kitaplardan öğrendiklerini şaşmaz rehber olarak kullanmalı.
Kendisiyle 14 Mart 2009 tarihinde yaptığım röportajda; fikri idealist – aklı realist bir lider olarak sorularıma içtenlikle ve bütün açıklığıyla verdiği cevaplar arasına şu mesajları yerleştirmişti:
* ‘Allah (cc) korkusu ve insan sevgisi yoksa hiçbir dünyevî müeyyide insanı faziletli ve üstün kılmaz.’
* ‘Türkiyesiz var olamayız. Dâvâ müşterektir.’
* ‘Biz, millî ve mânevî değerlerimizi korursak, o değerler de bizi koruyacaktır.’
Milletimizi oluşturan fertlerde özlediğiniz insan tipini târif eder misiniz? Şeklindeki soruma;
‘Tarihini iyi bilen, Atatürk’ün nutkunu ve Kur’an-ı Kerim’i okumuş, Allah sevgisi ve korkusu ile doğru ve dürüst olan, yalandan, iftiradan Allah’tan korkarcasına korkan, din kardeşlerini kendisi kadar seven ve koruyan, çevreyi önemseyen, hayatını alın teri ile kazanan tipleri her halde herkes özler.’ Diyerek cevap vermiş,
Türkiye’de pek çok insan; ‘Rauf Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olsa ne iyi olurdu.’ Diyor. Bu istek, sizin de kulağınıza gelmiş olmalı. İlk duyduğunuzda ve sonrasında, sizde oluşan duyguları okuyucularımızla paylaşır mısınız?’ Diye sorduğumda, mahçup bir edâ ile başını eğmiş;
‘İzniniz olursa bu sorunuzu sorulmamış kabul edelim.’ Demişti.
Hakkını aramanın, hakkı için hiçbir şeyden korkmaksızın ve yılmadan-usanmadan mücâdele edişin simgesi olan bilge lider! Siz bu fâni dünyadan bekâ âlemine göç etmiş olsanız bile, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere bıraktığınız eserlere sâhip çıkacağız. Kitaplarınız, sözleriniz, beyanlarınız, mesajlarınız… yeni nesillere tarih boyunca ışık tutacak, yol gösterecektir. Faziletli, tutarlı kişiliğinizle, verdiğiniz olağanüstü mücâdelelerinizle daima saygı ve rahmetle anılacaksınız.
Mekânınız cennet olsun.