‘Türkçe, Son Derece Gelişmiş Bir Dildir.’
Oğuz Çetinoğlu: Türk bengü taşları*
hakkındaki değerlendirmenizle mülâkatımıza başlayabilir miyiz Hocam?
Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun: Türk bengü taşları, şu anda yüz
milyonlarca Türk’ün konuşup yazdığı dilin bilinen ilk metinlerinin yazılı
bulunduğu taşlardır. Türk Kağanlığı* döneminde, 8. yüzyılın birinci yarısında
Orhun ve Tola ırmakları* kıyılarında dikilmiş bulunan anıtlardan oluşur.
Çetinoğlu: Tonyukuk*, Kül Tigin* ve Bilge Kağan*… Türk bengü
taşlarında öne çıkan üç isim… Türk tarihindeki yerleri ve değerleri hakkında
neler söylemek istersiniz?
Prof. Ercilasun: Tunyukuk, 682 yılında Türkleri Çin tutsaklığından
kurtaran iki kişiden biridir. İlteriş Kağan*’la birlikte verdikleri çetin fakat
akıllı mücadelenin sonunda Türk Kağanlığını (Kök Türk hanedanını) yeniden
canlandırmışlardır. Kutsal Ötüken bölgesini yeniden ele geçirerek devletin
sınırlarını Çin Denizi* ve Kadırkan Dağları*’ndan Seyhun kıyılarına ve daha
güneyde Ceyhun kıyılarına dek uzatmışlardır. Ülkenin kuzey sınırları Baykal
Gölü*’ne, güney sınırları Sarı Irmak ve Tibet’e ulaşmıştır. Tunyukuk; İlteriş
ve Kapgan Kağan*’la birlikte, bu başarının en önemli üç isminden biridir.
Hatıralarını ve yaptıklarını 720
yılında iki taş üzerine yazdırmış, böylece Türkçenin bilinen ilk tarihçisi ve
hatıra yazarı unvanını da almıştır.
İlteriş zamanında ve Kapgan’ın
ilk yıllarında devletin baş veziri, başdanışmanı, ordu komutanı olan Tunyukuk
aynı zamanda istihbarat teşkilatının da başıdır. Çin sarayında ve diğer komşu
ülkelerde görev yapan geniş bir istihbarat ağına sahipti.
Bilge Kağan, Kapgan’ın son
yıllarında dağılmaya yüz tutmuş devleti yeniden toparlayan ve 716-734 yılları
arasında Türk Kağanlığı’nı 18-19 yıl başarıyla yöneten büyük hükümdardır.
Gerektiği zaman savaşarak, gerektiği zaman ittifaklar kurarak Çin tehlikesine
karşı ülkeyi başarıyla yönetmeyi bilmiştir.
Bilge Kağan’ı tarihe mal eden ise
kardeşi Köl Tigin adına diktirdiği anıttır. 732 yılına ait anıt, hükümdarane ve
coşkun üslubuyla dikkati çeken önemli bir tarih kaynağıdır. Özellikle anıtın
metnindeki millî ruh önemlidir. Metinde geçen birçok satırlar, Türk
milliyetçilik tarihinin en önemli belgeleri arasındadır. Bilge Kağan,
Tunyukuk’la birlikte Türk dilinin bilinen ilk metinlerinin yazarıdır.
Köl Tigin, Türk kahramanlığının
sembol isimlerinden biridir. Amcası Kapgan’ın ölümü üzerine, Kapgan’ın
çocukları tahta oturunca bir darbeyle onları devirmiş ve kendisinden bir yaş
büyük ağabeyi Bilge’yi tahta oturtmuştur. Bilge’nin ısrarlarına rağmen tahtı
kabul etmeyen Köl Tigin aynı zamanda bir feragat örneğidir. Ağabeyi Bilge’nin
onun adına diktirdiği taşta, Köl Tigin’in savaşçılığı destanî bir üslupla
anlatılır.
Tunyukuk’un ölümünden az önce,
725 yılında Türk Kağanlığı’na gelen bir Çin elçilik heyeti, Köl Tigin’in
kahramanlığına, Bilge Kağan’ın sakin ve akıllı bir hükümdar olduğuna,
Tunyukuk’un kurnazlığına dikkat çeker.
Çetinoğlu: Türk bengü taşlarındaki Türkçenin ifade gücü ihtişamına
kısa zamanda ulaşılamayacağı söyleniyor. Tahminlerinize göre, Türkçenin o
ihtişama ulaşması için ne kadar zaman geçmiş olmalı?
Prof. Ercilasun: Evet. Bengü taşlarda son derece gelişmiş bir dil
vardır. Dil bilimci Doğan Aksan*’a göre anıtlarda geçen kelimelerin % 33’ü
soyut kavramların karşılıklarıdır. Söz gelişi “kaos” kavramı için bulgak kelimesi vardır. İl (devlet), törü (kanun) gibi kavramlar hep soyut kavramlardır. Bir kavram da
ben söyleyeyim: urugsıratmak. Bu
kelime “uruksuz bırakmak, kökünü kurutmak” demektir; yani bugünkü jenosit*
teriminin tam karşılığıdır. Çin’in Türklere karşı soykırım uyguladıklarını
anlatmak için kullanılmıştır.
Metinlerde epik* ifadeler de
çoktur. Köl Tigin’in ölümü üzerine Bilge Kağan’ın ağzından verilen cümleler,
trajik bir durumun lirik* ifadeleridir.
Anıtlardaki ifade tarzına
ulaşabilmek için benim tahminime göre Türklerin en az üç dört yüz yıldan beri
yazılı bir dil kullanıyor olmaları gerekir. Esasen 4.-5. yüzyıllarda hüküm
süren Toba Türk hanedanının* Türkçeyi devlet dili olarak kullandığına dair
emareler vardır.
Çetinoğlu: Bengü taşların söz varlığı konusunda elde edilen
bilgiler nelerdir? (Gerek kök ve yalın, gerekse türetme kelimelerin sayısı
tespit edilebilmiş midir?) Rakamlara veya tahmine dayalı olarak ‘ecdadımız o dönemde şu kadar kelime ile
konuşuyordu’ Diyebilir miyiz?
Prof. Ercilasun: Bengü taşlardaki metinler belli bir konuya aittir.
Konu, devlet için yapılan işlerdir. Dolayısıyla kelime hazinesi bu konuyla
sınırlıdır. Anıtlarda birbirinden farklı 900 kadar kelime kullanılmıştır. Ama
günlük hayata ait yüzlerce, hatta binlerce kelime konu dışında oldukları için
bu metinlere girmemiştir.
Anıtlardan 340 yıl kadar sonra
yazılmış Dîvânu Lugâti’t-Türk’te 9.000 civarında kelime vardır. Bence bu
sözlükteki kelimelerin en az % 90’ı Türk Kağanlığı döneminde de vardı.
Hatice Şirin’in “Eski Türk
Yazıtları Söz Varlığı İncelemesi” adlı eseri bu konudaki en son ve en temel
kaynaktır. Eserin genişletilmiş baskısı, 2016’da Türk Dil Kurumu tarafından
yayımlanmıştır.
AÇIKLAMALAR: Türk bengü taşları: Bengü taş, Ebedî taş, abide demektir. Türkler arasında bu kelimeler Türklerin Türk Kağanlığı: Göktürkler, Hunların Orta Asya’daki vârisleridir. Tola Irmağı: Günümüzde Moğolistan Sınırları içerisinde Tonyukuk: ‘Bilge Kül Tigin: İlteriş Bilge Kağan: Göktürkleri 50 yıllık Çin esâretinden kurtaran ve İlteriş Kağan: Bilge Kağan ile birlikte 683 yılında Göktürk Çin Denizi: Kadırkan Dağları: Asya’nın orta kesiminde, Hazar Denizi, Altay Baykal Gölü: Kapgan Kağan: Doğum târihi bilinmiyor. Göktürk Devleti’ni kuran Doğan Aksan: jenosit: epik ifâdeler: Kahramanlık olaylarını anlatan sözler. lirik ifâdeler: Aşkla ilgili, romantik sözler. Toba Türk Hanedanı: Toba Türklerinin Çin’in kuzeyinde kurdukları devleti |
DERKENAR BENGÜ TAŞLAR: Türk edebiyâtının ilk yazılı örnekleri, Bu dikili taşlara Gök-Türkler ‘bengü taş’ diyorlardı. Bengü taş, Gerek bu bölgede gerek Yenisey çevresinde Bu kitâbelerde Çinliler’e karşı istiklâl Taşların ilki Göktürk’lerin dört (Kaynak: Nihat |
Prof. Dr. AHMET BİCAN ERCİLASUN: 8 Şubat 1943 tarihinde İzmir’de dünyaya Aynı Ercilasun, 1967-1971 yılları arasında, bir yandan 1971 Haziran Doktora sonrasında çalışmalarını daha 1980 yılında Türk Kültürünü Araştırma 1984 yılında “Dilde Birlik” adlı 1986 yılında Gazi Üniversitesi 1991 yılında, dönemin Kültür Bakanı 03.11.1993 Türk Cumhuriyetleri’ni, ata dede Türk Arpaçay |