Terörsüz Türkiye Üzerine

11

Hayallerin etkisinde fazlaca kalıp rüyada da görüp sabah akla ve mantığa aykırı yorum ve talepler ortaya sürenler, haddini çok fazla aşanlardır. Devletin yasalar içinde sürdürdüğü ve sürdüreceği terörle mücadele, terör kendini tekrar gösterdiği oranda devam edecektir.

PKK Kongre kararlarının Öcalan’ın açıklamaları ile farklı olduğu göz önüne alınınca, örgüt yanlısı militanların alışkanlıklarını sürdürme yanlışı içinde oldukları görülmektedir. Bu metni yazanların genç yaşta oldukları ve kendilerini koruyacaklarından emin bulundukları anlaşılmaktadır. Bunlar eski alışkanlıklarını sürdürecek ve teröre başvuracaklardır. Terörle sevdalı olanlar terörden medet umarak “sol-sosyalist güçlere, devrimci yapıya, işbirliği yapacaklarını ümit ettikleri Enternasyonel dayanışmaya” güveneceklerini ifade ediyorlar. Kardeşlik ve birlikte olunacak bu örnekler düşündürücüdür. Örgütün aldığı kararlarda terör aklanarak “terörlü demokrasi” mücadelesiyle Türkiye’ye karşı 100 senelik bir düşmanlık duygusu sahneye çıkarılacaktır. Pekiyi sahneye çıkanların acaba kaçı soyunma odasına geri dönecektir? Bildirinin hazırlanmasında acaba sözde dostumuz ABD’nin CİA’sı rol almış mıdır? Terör örgütü PKK çökünce artık ABD’nin kara güçleri başkaları olmuştur. Bu işler hep böyle işlemiştir. İşi biten limon gibi sıkılır ve atılır. Ekmek yine Türkiye’de, hayat da, huzurlu yaşamak da buradadır. Fedakârlık, koruma ve kollama da … Bu ülkenin değerini bilelim. Bildiride görüldüğü kadarıyla örgüt çöken sosyalist ideolojiyi de ayağa kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak pratiği olmayan teorilerle uğraşmanın beyinde farklı hastalıklara ve davranış bozukluklarına sebep olduğu unutulmamalıdır. Açıklamada “Demokratik Toplum Sosyalizmi” ifadesiyle anlaşılan bu yoldaşlar Karl Marx’a rakip olacaklar. Böyle geniş bir mücadeleye hazır olduklarını var sayanların ayaklarıyla toprağımızı kirletmelerini kabul edemeyiz.

Unutulmamalı ki, yoğun aksi propagandaya rağmen, Kürt vatandaşlarımız örgütü yakından tanımıştır. Onları rahatsız edenler, çocuklarını kaçıranlar, onlardan para almak için baskı yapanlar, mallarına el koyanlar Kürt vatandaşlarımızla bir olamaz ve aynı gruba sokulamaz. Bu vatandaşlarımızın T.C. Devleti ile sorunları yoktur. Örgütü vatandaşlarımızla bir düşünmek gerçeklere uymamaktır. Vatandaşlarımız Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’ye karşı düşmanlık yapanlara, dıştan kumandalı işbirlikçilere karşı vatanlarını savunmak onların da hakkıdır. Bazıları gibi TV ekranlarında görünerek konunun yanlış anlaşılmasına yol açmayalım. Türkiye’nin devlet olarak ne egemenlik haklarından ve ne de ihanet edenlere ve dışarının uşaklığını yapanlara verebileceği bir taviz ve yapacağı bir pazarlık yoktur. “Terörsüz Türkiye” modeli başarılı olursa, içerden ve dışarıdan birtakım engellerle karşılaşmazsa ülkemizde yeni huzurlu bir dönemin ve iç bünyemizi güçlendirici ortamın başlangıcı olabilir. Trafik terörü zaten bize fazlasıyla yetiyor. Senelerdir çok yönlü zarar gördüğümüz teröre karşı “Terörsüz Türkiye” hedefine varmak için ülkemizde yoğun bir çalışma var. Sonuçta başarılı olmamızı dileriz.

Önceki İçerikNasıl Bir Hâlık İstiyorum
Sonraki İçerikTürk Milletine Manifestomdur!
Mustafa E. Erkal
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)