Hayallerin etkisinde fazlaca kalıp rüyada da görüp sabah akla ve mantığa aykırı yorum ve talepler ortaya sürenler, haddini çok fazla aşanlardır. Devletin yasalar içinde sürdürdüğü ve sürdüreceği terörle mücadele, terör kendini tekrar gösterdiği oranda devam edecektir.
PKK Kongre kararlarının Öcalan’ın açıklamaları ile farklı olduğu göz önüne alınınca, örgüt yanlısı militanların alışkanlıklarını sürdürme yanlışı içinde oldukları görülmektedir. Bu metni yazanların genç yaşta oldukları ve kendilerini koruyacaklarından emin bulundukları anlaşılmaktadır. Bunlar eski alışkanlıklarını sürdürecek ve teröre başvuracaklardır. Terörle sevdalı olanlar terörden medet umarak “sol-sosyalist güçlere, devrimci yapıya, işbirliği yapacaklarını ümit ettikleri Enternasyonel dayanışmaya” güveneceklerini ifade ediyorlar. Kardeşlik ve birlikte olunacak bu örnekler düşündürücüdür. Örgütün aldığı kararlarda terör aklanarak “terörlü demokrasi” mücadelesiyle Türkiye’ye karşı 100 senelik bir düşmanlık duygusu sahneye çıkarılacaktır. Pekiyi sahneye çıkanların acaba kaçı soyunma odasına geri dönecektir? Bildirinin hazırlanmasında acaba sözde dostumuz ABD’nin CİA’sı rol almış mıdır? Terör örgütü PKK çökünce artık ABD’nin kara güçleri başkaları olmuştur. Bu işler hep böyle işlemiştir. İşi biten limon gibi sıkılır ve atılır. Ekmek yine Türkiye’de, hayat da, huzurlu yaşamak da buradadır. Fedakârlık, koruma ve kollama da … Bu ülkenin değerini bilelim. Bildiride görüldüğü kadarıyla örgüt çöken sosyalist ideolojiyi de ayağa kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak pratiği olmayan teorilerle uğraşmanın beyinde farklı hastalıklara ve davranış bozukluklarına sebep olduğu unutulmamalıdır. Açıklamada “Demokratik Toplum Sosyalizmi” ifadesiyle anlaşılan bu yoldaşlar Karl Marx’a rakip olacaklar. Böyle geniş bir mücadeleye hazır olduklarını var sayanların ayaklarıyla toprağımızı kirletmelerini kabul edemeyiz.
Unutulmamalı ki, yoğun aksi propagandaya rağmen, Kürt vatandaşlarımız örgütü yakından tanımıştır. Onları rahatsız edenler, çocuklarını kaçıranlar, onlardan para almak için baskı yapanlar, mallarına el koyanlar Kürt vatandaşlarımızla bir olamaz ve aynı gruba sokulamaz. Bu vatandaşlarımızın T.C. Devleti ile sorunları yoktur. Örgütü vatandaşlarımızla bir düşünmek gerçeklere uymamaktır. Vatandaşlarımız Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye’ye karşı düşmanlık yapanlara, dıştan kumandalı işbirlikçilere karşı vatanlarını savunmak onların da hakkıdır. Bazıları gibi TV ekranlarında görünerek konunun yanlış anlaşılmasına yol açmayalım. Türkiye’nin devlet olarak ne egemenlik haklarından ve ne de ihanet edenlere ve dışarının uşaklığını yapanlara verebileceği bir taviz ve yapacağı bir pazarlık yoktur. “Terörsüz Türkiye” modeli başarılı olursa, içerden ve dışarıdan birtakım engellerle karşılaşmazsa ülkemizde yeni huzurlu bir dönemin ve iç bünyemizi güçlendirici ortamın başlangıcı olabilir. Trafik terörü zaten bize fazlasıyla yetiyor. Senelerdir çok yönlü zarar gördüğümüz teröre karşı “Terörsüz Türkiye” hedefine varmak için ülkemizde yoğun bir çalışma var. Sonuçta başarılı olmamızı dileriz.