Suriye Filmi ve de Demokrasi

67

Ortadoğu ülkelerinin bir ABD planı ve projesi kapsamında olmadan birbirlerine yaklaşmaları ve iyi ilişkiler kurmaları sürekli engellenmiş; zaman zaman da birbirlerine karşı kışkırtılmışlardır. ABD ve Batı birbiri ile çatışan ülkelerin ve unsurların bulunduğu yerde varlığını ve varlık gerekçesini sürdürebilmektedir. Irak’ta da bu böyle olmuştur. Sürekli Şii, Sünni çatışmaları körüklenmiş, aynı el tarafından kışkırtılmıştır. Etnik ve mezhep çatıştırmaları ABD’nin Irak’ta bulunma gerekçeleri olmuştur. Başta Saddam adlı diktatörden kurtulduk diye sevinenler, küresel diktatörün Irak’a demokrasi getirmediğini sadece kendi çıkarlarının peşinde olduğunu öğrenmişlerdir. Ancak bunun faturası büyük olmuş, Irak’ta binlerce insan ABD askerleri tarafından öldürülmüş ve işkence görmüştür.

Şimdi aynı film Suriye’de tekrarlanmak üzeredir. Türkiye’ye düşen görev; milli çıkarlarına göre hareket edebilmek, Bölgede kimsenin taşeronu ve ileri karakolu olmadan komşu ülkelerdeki güdümlü olmayan demokrasi hareketlerine demokrasi ve insan hakları açısından bakabilmektir.

Türkiye’nin İran’la ve Suriye ile çatışması – bu ülkelerin milli çıkarlarımızı karşı politikalar uygulamadıkları sürece – yanlıştır. Suriye yönetimi Fransız işgal döneminden beri Türkiye’yi dost olarak görmemiş, su meselesini devamlı milletlerarası toplantılara götürmüş, Suriye Türkmenleri üzerinde açık bir eritme politikası  uygulamış ve Batının maşası olan PKK örgütünü doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemiştir. Hatay’ı da kendi sınırları içinde görmüştür.

Bizim için önemli olan güneyimizde istikrarın bozulmaması, Suriye Türkmenlerinin insan haklarına uygun bir hayat sürmeleri ve Suriye’nin yarın yeni bir Irak olmamasıdır. Suriye’ye müdahil olmak ve aktif bir politika uygulamak, Irak’ta olduğu gibi bizi devre dışı bırakacak bir sonucu vermemelidir. Sorun “iki tarafı kirli bir sopa” gibidir. Bir tarafta tek patron haline gelen küresel gücün Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olarak Suriye’de uyguladığı politika vardır.

Böylece Suriye’nin kuzeyindeki petrol boru hattı daha iyi kontrol altına alınacak, otonom etnik bir bölge yaratılarak Irak’ın kuzeyindeki yönetimle birleştirilecektir. Diğer tarafta, başta Suriye Türkmenleri olmak üzere her türlü baskı ve yok edilmeden kurtularak Irak’ta olduğu gibi defolu, hileli ve emperyal bir demokrasiye kavuşmamaları gereken Suriye vatandaşları vardır. Irak’a ABD tarafından getirilmeyen demokrasi Suriye’ye hiç gelmeyecektir. Aşırı iyimser ve hayalci olmaya gerek yoktur.

Suriye Türkmen Cephesi ve diğer bazı kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre, 22 milyonluk Suriye nüfusunun 3,5 milyonu Türkmen’dir. Bunların yarısı da maalesef uygulanan kapalı rejim ve eritmeci politikalarla Türkçesini kaybetmiştir. Büyükşehirlerde Araplaşmış Türkmen gerçeği vardır.

Suriye Türkmenlerinin iktidar karşıtı eylemlerde 200 civarında şehit verdiği belirtilmektedir. Direnişçilerin de Batıdan destek görmediklerini söylemek mümkün değildir. Bunların silahsız oldukları da iddia edilemez. Türkmenlerin düğünlerinde Türkçe yasağı devam etmektedir. Bir araya gelmeleri engellenmektedir. “Beşşar bizim tek Tanrımız ” diye Şam’daki camilerin duvarlarına yazı yazan yönetim yanlıları, insan öldürme makinesi haline gelmişlerdir.  Osmanlı’nın terk ettiği topraklarda huzur ve istikrar, insan hakları hayal olmuştur.

Türkiye’yi yönetenler iç politikadaki çelişkileri dış politikaya taşımamalıdırlar. İleri karakol haline getirilmiş, Füze Kalkanı Projesine pazarlıksız boyun eğmiş bir Türkiye, Bölgede pazarlık gücünü kaybeder ve hedef haline getirilir. Ordu ile uğraşmayı bırakalım. İsrail’den özür ve tazminat beklerken tam tersine İsrail’in “kalkan“ı oluyoruz.

Önceki İçerikGünâh Ama Hâlâ Yaygın
Sonraki İçerikHaccın Önemi
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)