Son günlerde Dünyanın üstüne kara bir bulut gibi çöken, binlerce insanı öldüren Kovid-19 ‘a karşı önleyici ve tedavi edici ilaç ve aşı ihtiyacının tartışılır olması, beni Aydınlar Ocakları Şura sonuç bildirgelerini gözden geçirmeye sevk etti. Sonuçları itibariyle Dünyaya yeni bir düzen getirmeye aday olan bu biyolojik savaş ve büyük tehlikenin genç veya yaşlı demeden herkesi öldürebileceğini yeni yeni fark ediyoruz. Hala fertler arasındaki -sosyal mesafe değil- fiziki mesafeyi bile ayarlayamadık.
Son yapılan şuralarda; yerli ve milli ilaç sanayinin geliştirilmesi, yabancıların eline geçmemesi, aşı geliştirici kapatılmış veya fonksiyonlarını yitirmiş sağlık kuruluşlarının canlandırılması konularına sonuç bildirilerinde yer verildiğini memnuniyetle gördüm. İlaç ve aşıda dışa bağımlılığın giderilmesi üzerinde bilhassa durulmuştur. Bunun yanı sıra, GDO’lu ürünlerin açıkça satışlarının önlenmesi, kanser ve gıda zehirlenmesi, çevre sorunları, yolsuzluk, sanayi kuruluşları ile bankaların özelleştirilmesi daha doğrusu yabancılaştırılması, ithalat yerine üretime destek verilmesi, tüketim eğilimdeki davranış bozuklukları ve israf, tarım ve hayvancılığın sorunları, bu alanların yabancıların eline geçmesi, tohum ve betonlaşma, varlık fonu ve fonların yanlış kullanımı, gençliğe yönelik uyuşturucu terörü, sığınmacı sorunu, İHA ve SİHA üretimindeki başarılar, yerli ve milli harp sanayii ürünlerinin çeşitlendirilmesi, milli güvenlik ve bölücü ırkçı terörle ve terör örgütleri ile mücadele, çocuklarımıza yönelik internetteki saldırılar ve 142’yi bulan intiharlar, aile yapımıza yönelik saldırılar ve sorunlar, kadına şiddet, artan boşanmalar, işlenen cinayetler, eğitimin sorunları ve eğitimin milliliği, yap-işlet-devret şeklinde Türkiye’ye kurulan tuzaklar, milli davalarımız, dış politika sorunlarımız, haksız ve belgesiz Ermeni iddiaları, Ortadoğu’da önümüze çıkaran tuzaklar, Türkçeye saygı ve yer adlarımız, Türk Dünyası, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, hukuk devleti, kooperatifçiliğin desteklenmesi, geçmişteki başarısız terörle barış ve açılım süreçleri gibi birçok konuda tespit ve teklifler ortaya koymuş olmaktan mutluluk duyarız. Böylece alışılmış, basmakalıp birtakım ezberler ve soyut ifadeler aşılarak somut gerçekleri ele almaktan çekinilmemiştir. Şuralarımız; saatler süren salon toplantıları olmamış, sosyal ilişkilerin geliştirildiği, değişik sorunların ele alındığı, sohbet fırsatlarının doğduğu, fikir alışverişi ve bilgilenmenin öne çıktığı, çevrenin tanıtıldığı, ziyaretlerin yapıldığı, zaman zaman musiki ziyafetlerinin de yer aldığı birliktelikler olmuştur. Bugüne kadar 49 şura düzenledik. 50.Şurayı malum virüs saldırısı dolayısıyla Giresun’da yapamadık ve Ekim ayına tehir ettik.
Bugüne kadar düzenlenen şuralarda üstün gayret gösteren, ev sahipliği yapan bütün Ocaklarımızın değerli yöneticilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Onlarla daima gurur duyuyoruz. Bu vesile ile Allah’ın rahmetine kavuşan dost ve arkadaşlarımızı, hocalarımızı da saygı ve rahmetle anıyoruz.