Spor ve Anarşi

81

Bu nasıl spor ve futbol anlayışı? İpi göğüsleyen kim olursa olsun, hangi takım olursa olsun tebrik edilir, bükemediğin bilek öpülür. Ben takım tutmam, önemli takımların maçlarını izlerim. Yabancılarla oynadığımız maçlar ilgi alanımdır, kalbim yerinden çıkacakmış gibi izlerim. Hangi Türk takımı olursa olsun,yenildi mi üzülürüm, moralim bozulur. Zaten onun için de takım tutmam, stres sağlımı bozuyor.Yıllardır öğrencilerim hangi takımı tuttuğumu sorar dururlar, milli takımı tutuyorum derim, geçiştiririm, kimseyi de kırmamış olurum. Eşim Fenerbahçeli, oğlum ise Galatasaraylıdır. Ama hiç tartıştıklarını görmedim. Bense Ünal Trabzon’da oynarken açıkçası Ünal’ı izlerdim, şimdi tüm takımlara eşit mesafedeyim. Anlayacağınız fanatiklik bizde yok.
Futbol holiganları bu güzel anları mahvetti. Bu nasıl takım tutma, nasıl bir hırs, bayan, çocuk demeden büyük küçük demeden, polis, jandarma demeden ortalığı birbirine kattılar. Bunlar yenilen takım taraftarları olamaz. Zaten görüntüde yenilen takımın taraftarlarının bir kısmı bu holiganları durdurmaya çalıştılar, ancak ellerine iyi bir neden geçiren, ne yaptığını bilmeyen insanlar her tarafı yakıp yıktılar. Acaba o polis arabalarını devirenler, molotof atanlar, çevrede her yerin camlarını indirenler, yangınlar çıkaranlar hınçlarına bakılırsa tam bir çılgınlar gibi idiler. Vatanını seven hiç kimse futbolu bahane edip teröristler gibi eylem yapmamalıdır. O polis otoları bizim paralarımızla alındı. O metrobüsler, belediye otobüsleri, yol ve meydanlardaki aydınlatma vs araç – gereçleri bizim paramızla alındı. Hainler gibi tüm bu milli servetlerimizi yakıp yıkmak nasıl bir spor anlayışıdır!! Allah bu insanlara akıl fikir versin.
Sanki savaş varmış gibi herkes kaçışıyor, bir baba, bir anne çocuklarına sarılmış onları kurtarmaya çalışıyorlar. Onca kadın, çocuk ne yaptıkları belli olmadan bağrışmalar ve kaçışmalar, mantıksızlık diz boyu. Hangi çağdayız bilincimiz bu kadar zayıf mı? O çocukların psikolojisi ne durumda acaba? Hele bir küçük kız çocuğu nasılda ağlıyordu, nerdeyse sınırı aşmış gibiydi, o terör ortamı içinde herkesin psikolojisi açıkça bozuktu. İnsanlar kendilerini o kadar kaybetti ki o kadar polisin üzerine bile yürüdüler,camiye kaçan polisler kendilerini zor kurtardılar. Camiye bile molotof attılar. Mantıksızlık, hislerle hareket etmek aklın önüne geçmiş vaziyette. Tüm bu çılgınlıklar manevi boşluğun tezahürüdür. Onun için çocuklarımızı yedirip içirmek, ihtiyaçlarını karşılamakla iş bitmiyor. Bu nesli zayi etmemeliyiz, bir maç sonrası bu kadar ne yaptığını bilmeyen bir topluluk, yarın daha bunalımlı zamanlarda daha çılgın davranışlar sergileyebilir. Aman dikkat!!
Asıl terör ise; işsiz, aç kalmış, adaletsizlikler içinde boğuşan insanların iç dünyasındaki bastırılamayan terördür. Öyle ya önemsenmeyen, ötelenen, haksızlıkları gördükçe dolan, içine atan insanlar da az değil. Türkiye nereye gidiyor? Psikolojisi bozulan bu insanların çoğu o takımın taraftarı olduğunu zannetmiyorum; bu çılgınlık bir şeyleri bahane edip meydana inen insanların bozulmuş ruh halinin dışa vurulan davranış biçimleridir. Araya sızan onca bölücü örgüt üyeleri de alınan istihbaratlara göre, provalarını bahanesiyle yapmış oldular. Bu vatanı seven, futbolu seven herkes daha temkinli olup bu art niyetli, adam gibi davranmayan tiplere,bu ülkeye kötülük yapmada fırsat verdirtmemelidir. Unutmayalım bu futbol takımlarının hepsi bizim göz bebeğimizdir. Onları lekelemeye, onları gözden düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Ve de unutmayalım başka da Türkiye yok! Ülkemin hiç bir milli varlığının akılsızca heba edilmesine hiç kimsenin gönlü razı değildir.Hainlerse her satıhta fırsat buldukça hainliklerini yapacaklardır. Uyanık olmalıyız fırsat vermemeliyiz. Allah Türk Milletini Korusun. Amin…