Ne kazanlar ibret aldı nede onu seyreden,
Bir gün sende gireceksin düşünmüyorsun neden?
Bak bu mezarlıkta yatıyor babam anan ve deden,
Sustu diller anlatamaz bizlerden önce giden..
Daha dün kuş tüyünden döşeklerde yatarken,
Gözün doymaz biraz daha malına mal katarken,
Yalan gıybet iftiralar kardeşine atarken,
Ölüm geçmezdi aklından bak geliverdi erken..
Koymayın beni desende duyan olurmu seni,
Çamur olacak kefenim bakın daha çok yeni,
Toprak dolacak üstüne artık dinler kim seni,
Bak girenler haykırıyor duyamazsın sen onu..
Dört tahtayı kapattılar evinin damı toprak,
Dünyalara sığmıyordun kalkda bir haline bak,
Ama nasıl kalkacaksın baş açık yalın ayak,
Dünya fani anla artık orada gerçek hayat..
Gönlün hiç razı değildi koca koca evlere,
Halı kilimler döşerdin basmaz idin yerlere,
Ağa paşaların ismi duyulmuştu her yere,
Sonunda bak nasıl girdin sende bu kara yere..
Bırakmayın beni desen seni olurmu duyan,
Evlat iyal can yoldaşın seni kabire koyan,
Ömrünü nerede tükettin olunca ayan beyan,
Geriye dönüş yok artık o zaman derdine yan..
Münker nekir melekleri hesaba çekecekler,
İtiraz yok göreceksin hep önünde gerçekler,
O zaman göreceksin bakalım acep kim eroğlu er,
Ömrünü nerde tükettin gel gayrı hesabı ver..
İbrahim uyma nefsine gidenlerden ibret al,
Seyreyleyip kabirleri şöyle bir maziye dal,
Adam gibi adam olda, daim hak yolunda kal,
Dünyadan ukbaya gider mezardan geçen bu yol..