Sokak Sandığa Tercih mi Edilecek?

85

            İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması karşısında ana muhalefet partisi başkanı tarafından özellikle gençlerin protesto amacıyla sokağa davet edilmesi sonucunda maalesef ortaya çıkan üzücü ve düşündürücü sorunlarla karşılaştık. Bunlar geçirdiğimiz mübarek Ramazan ayına ve mübarek Ramazan Bayramı’na hiç yakışmamıştır. Siyasetçi üslubuna hiç yakışmayan kontrolsüz adeta hiddet ve şiddet kokan bu konuşmalar ve sokağa davet, ülkemizin içinde ve dışında itibar kırıcı olmuştur. Şiddet ve terörden, sokaktan medet umar hale düşmek; aslında parti içi rekabetten, yaklaşan kurultay dolayısıyla ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bazı belediye başkanlarının yolsuzluk ve teröre destek gerekçeleriyle tutuklanmalarını aşan sebeplerle sözde yargının baskı altına alınmak istendiği anlaşılmaktadır.

Uluslararası medya her seferinde olduğu gibi Türkiye’yi küçük düşürme ve olayları abartma peşine düşmüştür. Taşınan ünvanla uyuşmayan ve sokağı adres olarak gösteren ifadeler ve tepki; keşke katil ABD desteği altında cinayet şebekesi İsrail’in yaptığı insan hakları ihlallerine ve 50 bini aşan Gazze’liyi yok eden büyük soykırıma karşı yapılabilseydi… ABD ve İsrail Gazze’lileri vatanlarını terk ettirmeye onları öldürerek varmak istiyor. Bunları yapmak yerine, sokakta sorunları çözmeye çalışmak içeride birbirimizle çatışmaktan daha fazla bir zevk duyduğumuzu ortaya koyuyor. Aslında bu ülkede herkes her mevkiye talip olabiliyor ve hatta aday da seçilebiliyor. Sandıktan çok sokaktan birşeyler bekleyenlere partinin tecrübeli isimlerinin neden ağabeylik yapmadıklarını anlamak da zordur.

            Efendim, İngiliz İşçi Partisi nasıl olur da sessiz kalabilirmiş… Sosyal Demokrat Partiler arasında konuşulan dayanışma nerede kalmış… gibi yaklaşımlardan ve tecrübesiz, sokakta çözüm arayan konuşma üslubundan yurtdışı da habersiz değildir. Aslında bu çok şükür ki geniş bir çatışmaya dönüşmeyen olaylar ana muhalefeti de yıpratmıştır. Oysa ana muhalefet iktidar alternatifidir. Eğer siz sokak yolunu açarsanız her çeşit adam ve tahrikçi o kalabalığa girer. Güvenlik güçlerine karşı saldırılarda 150 polis kardeşimiz yaralanmıştır. Kendilerine geçmiş olsun diyoruz.

            İngiliz İşçi Partisi ve diğer ülkelerdeki Sosyal Demokrat Partiler bizim için umut olmamalıdır. Kendimizi yalnız ve terk edilmiş hissetmeye de gerek yoktur. İngilizler nereye ne ölçüde destek olmaları gerektiğini iyi bilirler. Onun için gerekli desteği Türk Milleti’nden ve sandıkta aramalıyız. Yabancılar destek olsalar bile karşılığını sizden misliyle alırlar. Londra’dan güdümlü olmaya değil; tekrar Atatürk’ün partisi olmaya ihtiyaç vardır. Olaylara karışanlar ve yönetenlerin bir kısmı sabıkalı çıkmıştır. Bunlar Şehzade Camiini tuvalet gibi kullandıklarından, orada içki içtiklerinden, kabirleri ve taşları tahrip ettiklerinden, Saraçhane’yi terörist merkezi yaptıklarından belki bir gün üzülecek ve utanacaklardır. Aynen yıllar önceki bazı ağabeyleri gibi… Tahmin ederim ki, bu olaylarda bir de ellerine Türk bayrağı verilerek ortaya salınan kullanılanlar ne ilktir, ne de son olacaktır.

            Avrupa’da Sosyal Demokrat Partilerin kuruluşu ABD desteği ile olmuştur. Sovyetler Birliği’nin genişleme ve etkinliğini arttırma teşebbüslerine karşı, soğuk harbin ortaya çıkışı karşısında ABD başta Avrupa’da dikkat çeken bazı aşırı sol akademisyenlere Rusya’ya kaymalarını önlemek için el atmış ve onlara önemli destekler sağlamıştır. Bazıları ABD’ye bile yerleştirilmiştir. İşin özü; ne olursan ol, komünist bile olsan benim güdümümde çalışırsan, işini yaparsan ve bu çizgide faaliyetlerini sürdürürsen her türlü desteği sana veririm sözü kendilerine söylenmiştir. Batı ve Kapitalist sistemle sorunlu olanlar bu şekilde Atlantik ötesine çekilmişlerdir.    

NOT:  ABD’ye doktora eğitimi için giden Rümeysa Öztürk isimli kızımız haklı olarak üniversitede yazdığı makalede Gazze’lileri savunmuştur. Bunun karşılığında tutuklanmış ve vizesi iptal edilmiştir. ABD Dışişleri Bakanı, kendisini ülkemizi protesto etti diye suçlamıştır. Anlaşılan epey zamandır ABD İsrail’e esir olmuştur. Biran evvel bırakılması demokrat olmanın gereğidir.     

Önceki İçerikBayram Mesajı
Sonraki İçerikİnsanın Asıl Keyfiyeti
Avatar photo
1944 İstanbul doğumludur. Orta Öğrenimini Maarif Kolejinde, yüksek öğrenimini İktisadî ve İdari Bilimler Yüksek Okul'unda tamamlamıştır. 1967'de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne asistan olarak girmiştir. Ord. Prof. Dr. Z.F. Fındıkoğlu'na asistanlık yapmıştır. 1972'de "Bölgelerarası Dengesizlik" teziyle doktor, 1977'de "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" teziyle doçent, 1988'de de profesör olmuştur. 1976 Haziranında yurt dışına araştırma ve inceleme için giden Erkal 6 ay Londra ve Oxford'ta inceleme ve araştırmalar yapmış, Doçentlik hazırlıklarını ikmal etmiştir. 1977 yılında hazırladığı "Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri" isimli Eğitim Sosyolojisi ve Eğitim Ekonomisi ağırlıklı tezle Doçent olmuştur. 1988'de Paris'de, 1989'da Yugoslavya Bled'de yapılan milletlerarası UNESCO toplantılarında ülkemizi birer tebliğle temsil etmiştir. 1992 Yılında Hollanda'da yapılan Avrupa Konseyi'nin "Avrupa'da Etnik ve Cemaat İlişkileri" konulu toplantısına tebliğle katılmıştır. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi dışında dönem dönem Harp Akademilerinde, Gazi Üniversitesi'nde, Karadeniz Teknik (İktisadi ve İdari Bilimler Yüksek Okulu) ve Marmara Üniversitelerinde de derslere girmiştir ve konferansçı olarak bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü ve İktisat Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı, Metodoloji ve Sosyoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü, İstanbul Üniversitesi Senato Üyesi, Aydınlar Ocağı Genel Başkanı ve İstanbul Türk Ocağı üyesi olan Prof. Dr. Erkal'ın yayımlanmış ve bir çok baskı yapmış 15 kitabı ve 700 civarında makalesi vardır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde Pazar günleri makaleleri yayımlanmaktadır. Prof. Dr. Erkal evli ve üç çocukludur. Dikkat Çeken Bazı Kitapları : Sosyoloji (Toplumbilimi) (İlaveli 14. Baskı), İst. 2009 Orta Teknik Eğitim-Sanayi İlişkileri, İst. 1978 Bölgelerarası Dengesizlik ve Doğu Kalkınması,(2. Baskı), İst. 1978 Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Değişme, Ankara 1984 Bölge Açısından Az Gelişmişlik, İst. 1990 Etnik Tuzak, (5. Baskı), İst. 1997 Sosyolojik Açıdan Spor, (3. Baskı), İst. 1998 İktisadi Kalkınmanın Kültür Temelleri, (5. Baskı), İst. 2000 Türk Kültüründe Hoşgörü, İst. 2000 Merkez Binanın Penceresinden, İst. 2003 Küreselleşme, Etniklik, Çokkültürlülük, İst. 2005 Türkiye'de Yolsuzluğun Sosyo-Ekonomik Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Ortak Eser), İst. 2001 Ansiklopedik Sosyoloji Sözlüğü (Ortak Eser), İst. 1997 Economy and Society, An Introduction, İst. 1997 Yol Ayrımındaki Ülke, İst. 2007 Yükseköğretim Kurumlarının Bölgelerarası Gelişme Farklılıkları Açısından Önemi ve İşlevleri, İTO, İst. 1998 (Ortak Araştırma)