Siz Olsanız Ne Yapardınız?

97

I.               Olay

 

Elektrikli bir tramvay kullandığınızı varsayalım. Tramvayla yaklaşık 100 km.lik hızla seyir halindesiniz. Birden bire yolunuzun üzerinde raylarda 5 işçinin çalıştığını görüyorsunuz. Hemen frenlere asılıyorsunuz ancak frenler tutmuyor. Eğer o 5 işçiye çarparsanız hepsinin öleceği kesin. Tam o sırada sağ tarafa doğru ikinci bir hat olduğunu görüyorsunuz ancak o hat üzerinde de 1 işçi çalışıyor. Önünüzde iki seçenek var. Şayet tramvayı sağ taraftaki raylara çevirirseniz 1 işçi ölecek. Eğer düz devam ederseniz 5 işçi ölecek. Doğru olan tercih hangisidir? Siz hangisini tercih ederdiniz?

 

II.             Olay

 

Bu defa tramvayı kullanan değil, sadece seyircisiniz. Bir köprünün üzerinde durmuş

tramvay hattını seyrettiğinizi varsayalım. Siz hattı seyrederken karşıdan bir tramvayın geldiğini ve yine tramvayın az ilerisinde 5 işçinin çalıştığını görüyorsunuz. Vatman frene basıyor ama frenler çalışmıyor ve tramvay 5 işçinin üzerine doğru ilerliyor. Tam bu esnada köprünün üzerinde hemen yanı başınızda oldukça şişman bir adamın olduğunu görüyorsunuz. Şişman adamı köprüden aşağı itip tramvayın önüne düşmesini ve tramvayın şişman adama çarpıp durmasını sağlayabileceğinizi fark ediyorsunuz. Eğer böyle bir şey yaparsanız şişman adam ölecek ama 5 işçinin hayatını kurtaracaksınız. Böyle bir durumda 5 işçinin hayatını kurtarmak için o şişman adamı köprüden aşağı tramvayın önüne iter miydiniz?

İlk olayla ikinci olay arasında ne gibi farklar bulunmaktadır? İlk olaya verdiğiniz cevapla ikinci olaya verdiğiniz cevap arasında fark var mıdır?

 

III.           Olay

 

Acil serviste görev yapan bir doktor olduğunuzu varsayın. Önünüze bir tramvay

kazasında yaralanmış 6 tane yaralı geliyor. 5 kişi orta seviyede yaralı, 1 tanesi ise ağır yaralı ve yaralanma seviyesi bütün gün mesainiz ona harcayarak sadece ona müdahale etmenizi gerektiriyor. Fakat, bütün mesainizi bu 1 yaralıya müdahale etmek için harcarsanız diğer 5 yaralı ölecek. Öte yandan, durumu nispeten daha iyi görünen diğer 5 yaralıya müdahale ederseniz bu defa durumu daha ağır olan o 1 yaralı ölecek. O 1 kişiye müdahale edip onu mu kurtarırdınız yoksa 5 kişiye müdahale edip o 5 kişiyi mi kurtarırdınız? Sizce hangisi daha doğru?

 

IV.           Olay

 

Yine bir doktor olduğunuzu varsayalım ama bu defa organ nakli alanında uzman bir

cerrahsınız. Hayatta kalabilmeleri için organ nakline ihtiyacı olan 5 tane de hastanız var. Biri kalp, biri böbrek, biri akciğer, biri karaciğer ve beşincisi de pankreas nakline ihtiyaç duyuyor. Ama bu hastalar için bir türlü donör bulamıyorsunuz ve her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşmalarını izliyorsunuz. Derken, hastanenin yan odasında check-up için gelmiş son derece sağlık bir adam olduğunu öğreniyor ve bu son derece sağlıklı adamın organlarının sizin 5 hastanız için uyumlu olduğunu görüyorsunuz.

Soru şu; bu son derece sağlıklı adamın organlarını alarak ölümüne sebep olup, o 5 hastanın hayatını kurtarır mıydınız?

 

 

Devletin Bekası (!)

 

Bu farazi olaylar ABD’li siyasi filozof Michael J. Sandel’ın Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Adalet: Yapılması Gereken Doğru Şey Nedir? (Justice: What’s The Right Thing To Do?) konulu ders anlatımlarından alıntılanmıştır. Bu dersleri https://youtu.be/kBdfcR-8hEY linkinden izleyebilirsiniz.

Toplumun yararı için bireyin haklarının özellikle de yaşam hakkının ihlal edilip edilemeyeceği meselesi tarih boyunca tartışılmıştır. Hatta bu mesele çok büyük toplumsal olayların ve trajedilerin yaşanmasına neden olmuştur. Osmanlı’da bir gelenek olarak başlayıp Fatih zamanında kanun haline getirilen “Devletin bekası için karındaşın katli vaciptir” hükmü bu trajedinin en etkili örneklerinden biridir.

Nitekim Cumhuriyet döneminde ve hatta zamanımızda bile “devletin bekası” için bireysel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması hatta doğrudan yaşam hakkına müdahale edilmesi son derece normal görülebilmektedir. Tarihimiz boyunca “devletin bekası” gerekçe gösterilerek binlerce belki de milyonlarca masum insanın hayatlarının devlet eliyle mahvedilmiş olması bir Türkiye realitesi olarak önümüzde durmaktadır. Özellikle darbe dönemlerinde bu tür hak ihlallerinin son derece yoğun olarak gerçekleştirildiği hepinizin malumudur.

Burada yorumu kısa keserek şu soruyu sizlerin vicdanlarına havale ediyorum; Devlet ve/veya genel olarak toplumun bütün fertleri uğurlarına masum bir insanın hayatının feda edileceği kadar değerli midir? “Devletin bekası” ve/veya toplumun genel huzuru için masum bir insanın hayatının mahvedilmesi yahut masum bir insanın hayatına son verilmesi sizce doğru mudur? Devletin bekası ve/veya toplumun genel huzuru için feda edilen o insan siz kendiniz veya sizin bir yakınınız (çocuğunuz, eşiniz, anneniz, babanız, kardeşiniz vs.) olsaydı cevabınız değişir miydi?

 

 

Önceki İçerikYazar ve hukukçu HİCRAN GÖZE Hanımefendi, Müteveffa eşi ERGUN GÖZE’yi Anlatıyor:
Sonraki İçerikMevsimin Adı, Sonbahar…
Avatar photo
1983 yılında Tokat Erbaa’da dünyaya geldi. İlk okulu Ankara’da, ortaokulu Bitlis Tatvan’da, Lise’yi Bursa’da okudu. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü kazandı. 2003 yılında bu okulu terk edip Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. 2008 yılında bu okuldan mezun oldu. Yüksek lisansını 2019 yılında Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladı. Halen Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimini devam ettirmektedir. 2018 yılında siyasetle de ilgilenen yazar, 2019 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın üyesi olmuş ve 2023 yılında Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın başkanlığı görevine seçilmiştir. 2018 yılında bu yana Kocaeli’de köşe yazıları yazmakta ve yazıları Kocaeli’nin muhtelif yerel basın kuruluşlarının yanı sıra Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yayınlanmaktadır. Yine 2018 yılından bu yana ülke genelinde barolarda eğitimler ve Kocaeli’de yerel STK’larda konferanslar vermektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ESERLERİ : A. YAYINLANMIŞ KİTAPLARI 1) Katılım Bankacılığı, Yetkin Yayınları, Ankara, 2020. 2) Tayyip Erdoğan Sonrası Türkiye, Melekler Yayıncılık, Kocaeli, 2020. 3) Türk’ün Ustalarla İmtihanı, Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık, 2023. B. YAYINLANMIŞ AKADEMİK MAKALELERİ 1) Tahkim Sözleşmesinin Unsurları – Leges Hukuk Dergisi, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a Vefa Andacı, Ekim 2020, Y:11, S: 130, s. 112-133. 2) Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na (Viyana Sözleşmesi / CISG) Göre Taşıma Halindeyken Satılan Mallara İlişkin Hasarın İntikali – Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 335-360. 3) Nama Yazılı Pay Senetleri Üzerinde Önalım, Alım, Geri Alım ve Öncelik Hakları - Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II, Aristo Yayınevi, İstanbul 2021, s. 1-59. 4) Faiz ve Vade Farkı Kavramlarının Hukuki Niteliklerinin Karşılaştırılması – Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler, Dora Basım, Bursa, 2021, s. 19-41. 5) Anonim Şirketlerde Payın ve Pay Senetlerinin Devri - Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler II, Dora Basım, Bursa, 2022, s. 313-336. 6) Limited Şirketlerde Pay Devri – Bilimsel Araştırmalar, Yetkin Yayınları, Ankara, 2023, s. 113-130. 7) Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Yüklenicinin Temerrüdü Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2023, S:28, s. 133-161.