Siya(h)set Yalanı Geçmişten Günümüze Ermeni Soykırımı

64

Edebiyat
Öğretmeni Fazlı Kartal ile Târih
Öğretmeni Fatih Yıldızlı’nın
müştereken hazırladığı 13,5 X 21 santim ölçülerinde 256 sayfalık eser, fanatik
Ermenilerin asılsız yalanlarını farklı bir üslûpla tesirsiz hâle getiriyor.

Sâde ve düzgün
Türkçesi; gelişmeleri merakları tahrik edecek, alakaları doruğa çıkaracak
üslûbu sebebiyle 3-5 saatte okunabilecek, fakat hazırlanması yıllarca devam
eden dolgun muhtevâlı bir eserdir. Birkaç ciltlik ansiklopediyi dolduracak
bilgiler, ustaca özetlenmiştir. Her biri büyük hacimli 205 adet kaynak eser,
Başbakanlık Osmanlı Arşivinden 48, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivlerinden 107
belge incelenerek hazırlanmıştır. Eser bu hâliyle doktora veya doçentlik tezi hüviyetindedir.
Bilindiği gibi bu tür eserler, ince eleyip sık dokuyan jürilerden geçer not alabilmek
ve mesleğinde ilerleyebilmek isteyenler tarafından; gecesini gündüze, canını
dişine takarak hazırlanmaktadır. O eserlerde yanlışlık ve noksanlık yoktur. Bu
sebeple eserin yazarları gönül dolusu teşekkürleri hak ediyorlar.

Siya(h)set Yalanı alt bölümleri de
bulunan 4 ana bölümden oluşuyor.

Birinci Bölüm:
Türkler Öncesi Ermeniler’ başlığını
taşıyor. Bu bölümde Ermenilerin, kendilerine târihî bir geçmiş yaratma (uydurma
da denilebilir), ata-ecdat bulma, intisap edecekleri dini belirleme
çırpınışları özetleniyor.  Bu bölümde
‘Ermenilere Hükmeden Güçler’ başlığı altındaki bilgiler dikkat çekiyor:

*MÖ 521-MÖ 331:
Pers İmparatorluğu1   

*MÖ 331-MÖ 215:
Makedonya İmparatorluğu2 

*MÖ 215-MÖ 198:
Selefkiler (Selevkoslar)3

*MÖ 198-MS 224: Roma
İmparatorluğu ve Partlar4

*MS 224-5. Yüzyıl
başlarına kadar: Sâsâni İmparatorluğu5

*5.-7. Yüzyıllar
arasında: Bizans İmparatorluğu

*7.-10. Yüzyıllar
arasında Müslüman Araplar

*10. Yüzyıldan 1064
yılına kadar Bizans İmparatorluğu

*1064 yılında Türk
hâkimiyeti, arada İran ve 1828’de Rus hâkimiyeti

*1991’de bağımsız
(?!) Ermenistan.

(Bu bilgilerin milât öncesine âit
olanları büyük bir ihtimalle yalnızca Ermeni kaynaklarında ileri sürülen
iddialar olmalıdır.)

Ermeniler
târih boyunca hâkimiyeti altında bulundukları yönetimin mezâlimine mâruz
kaldılar. Baskılar sebebiyle din ve mezhep değiştirdiler. Yalnızca Müslüman
Arapların ve Selçukluların yönetiminde rahat ettiler, insanca yaşama hakkına
sâhip oldular. Osmanlı yönetiminde devlet idâresinde en üst mevkilerde
bulundular. Buna rağmen, asırlar süren alışkanlıkları sebebiyle, bulundukları
toprakları işgal eden milletler için, bir önceki efendilerine en üst seviyede
ihânet etmek, karakterlerinin değişmez özelliği olmuştur.

Fazlı Kartal ve Fâtih Yıldızlı’nın hazırladığı eserin İkinci
bölümünde Türk-Ermeni ilişkileri hakkında bilgiler veriliyor.

Üçüncü bölümde
vahşiyane cinâyet ve soykırım şeklindeki katliamları gerçekleştiren Ermeni
komiteleri anlatılıyor. Sultan İkinci Abdülhâmid Han’ın Ermeniler hakkındaki
değerlendirmesi de bu bölümde yer alıyor:

‘Rahat bir yürekle
söyleyebilirim ki Ermeni kavmi; Osmanlılığı en iyi benimsemiş ve en iyi temsil
etmiş kavimdir. Medeniyetimize hizmet etmişler, devletimizin bekasına
çalışmışlar, hizmetleriyle ve sadâkatleriyle mümtaz Osmanlılar çıkarmışlardır.
Ermenilerin bizden hiç şikâyetleri yoktu. ‘Fakat
Rusların Bulgaristan üzerindeki emelleri oluşunca Osmanlı Devleti’nden yeni bir
parça koparmak için Ermenileri parmaklarına doladılar. Güvendikleri ajanlarla
öğretmenleri ele geçirdiler. Sonra da buldukları mâcerâ düşkünü Ermenileri
bizin aleyhimize çevirdiler. Aslına bakılacak olursa Ruslar Anadolu’da müstakil
bir Ermenistan kurulmasından yana değillerdi. Çünkü kendi sınırları içerisinde
Ermeniler vardı. O zaman bunlar da bağımsız Ermenilere katılmak isteyeceklerdi.
Rusların hesabı Ermenilerin ağzına bir parmak bal çalmak, Osmanlı’nın başına bir
gaile açmaktan ibâretti. Çok geçmeden buna İngiltere de Fransa da katıldı
.’

Evet,
Ermeniler târih boyunca ezildiler. İnsanca yaşama hakkına sâhip olduklarında
ise, ayı ile aynı yatağa girer gibi, ‘Osmanlı’dan
intikam almak isteyen devletlerin menfaatleri için kullanılmak
’ gibi bir
hatâya düştüler. Hâlâ o hatâlarından dönebilmiş değiller. Justin McCarthy,
Guenter Lewy, Bernard Lewis, Stanford Shaw, Halil İnalcık,Yusuf Halaçoğlu ve
Sükrü Server Aya gibi tecrübelilerden sonra ümit veren genç ve vatansever yazarlarımız
da yeni belge ve bilgilerle, yorumlarla millî dâvâmıza hizmet ediyorlar.

Dördüncü
Bölüm, “Ermeni mezâlimi sonucu Osmanlı
Devleti’nin ‘Tehcir Kanunu’nu Çıkarmak Mecburiyetinde Kalması

başlığını taşıyor. Söz konusu kanuna verilen isim hatâlıdır. 1915’ten günümüze
kadar aynı ismin resmî makamlar başta olmak üzere kullanılması ise bizim resmî
hatâmızdır.

Bilindiği gibi
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibâren ‘Sevk
ve İskân Kanunu
’ gereğince ve çeşitli sebeplerle Anadolu dışındaki
bölgelere aileler sevketmiş onları orada iskân etmiş, yerleştirmiştir. Tehcir
bir mânâda, insanları yerlerinden yurtlarından göç etmeye zorlamaktır. İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra Stalin, Kırım Türkleri’ni ve Karadeniz’in kuzey
sâhillerinde yaşamakta olan Türk ve Türkî insanları Sibirya’ya sürgüne
göndermiştir. Tehcir budur. Çin Halk Cumhuriyeti’nin günümüzde, Doğu Türkistan
Türklerine uyguladığı da tehcirdir. Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı’nda savaş
hâlinde olduğumuz Rus ordusuyla işbirliği yapmış, cephe gerisinde de suçsuz, silâhsız
ve kendini müdafaa etmekten âciz yaşlıları ve çocukları işkencelerle
katletmişlerdir. Bütün dünya ülkelerinde bu suçun cezâsı, idamdır. Osmanlı bu
cezâyı uygulamamış, büyük bir âlicenaplık göstererek suçluları, savaş dışındaki
bölgele sevk etmiş ve onlara orada arazi, ev vermiş, iskânını sağlamıştır.

Ermeniler,
mağdur edildikleri yalanını bütün dünyaya kabul ettirmek için milyonlarca kitap
yazdılar, filmler çektiler, kafa kâğıdında ‘Türk
olduğu belirtilen eblehleri satın aldılar, propagandalarını yaptırdılar ve
istedikleri neticeye ulaştılar.

Bu konuda
noksanlarımız, ihmallerimiz vardır. Noksanlarımızı gidermek, ihmallerimizi
hafifletmek için Fazlı Kartal ve Fâtih Yıldızlı gibi idealist yazarlara
da ihtiyacımız vardır. Devletimizin de bu tür kitapları, yardımcı ders olarak
okutması gerekmektedir. Bunlar yapılmadığı takdirde, Ermeni fanatizminin,
sahtekârlığının nerelere uzanacağı Siya(h)set
Yalanı
isimli eserde bütün yönleriyle anlatılmıştır. Hepimizin okumak,
okutmak, anlatmak ve öğrenmek, öğretmek mecburiyeti vardır.

Türk olduğu
bilinen Sümerlerin çok güzel ve mânâlı bir atalar sözü var: ‘Bilmiyorsan öğren, biliyorsan öğret!’

Millî
meselelerimiz için söylenmiş olmalı…

BİLGEOĞUZ
YAYINLARI:

 Alemdar Mahallesi Molla
Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul. Tel: 0.212-527 33 65 Belgegeçer:
0.212-527 33 64 Whatsapp hattı: 0.553-129 86 86 E-posta:
bilgekitap@gmail.com   WEB: www.bilgeoguz.com 

 

1Pers
İmparatorluğu:
Günümüzdeki
İran halkını oluşturanlar tarafından MÖ 6. yüzyılda kuruldu. Târih boyunca Ahamenişler,
Partlar, Sâsâniler, Sâmâniler, Safevîler olarak anıldı. 1925 yılında ‘İran’
adını aldı. Uzun dönemlerde Türkler tarafından yönetilmiştir. 

2Makedonya
İmparatorluğu:

356-323 yılları arasında yaşayan Makedonyalı İskender tarafından kuruldu.
Babasının ölümü sebebiyle 20 yaşında yönetime geldi. Ahameniş İmparatorluğu’nu
ve Hindistan’ı işgal etti, dünyanın en geniş topraklarına sâhip oldu. 32
yaşında iken 323 yılında vefat etti.

 3Selefkiler (Selevkoslar): Makedonya
İskender’in kurduğu imparatorluğun dağılmasından sonra İskender’in
komutanlarından Selevkos tarafından kuruldu, MÖ 63 yılında dağıldı.

 4Partlar: Sâsâni Devletini MÖ 247-224 yılları
arasında yöneten hânedân. 

 

 

Önceki İçerikAlcatraz Kuşçusu (Bir 19 Mayıs Yazısı)
Sonraki İçerik19 Mayıs 1919, Kurtuluş’un ve Cumhuriyet’in İlk Adımıdır
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.